Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '13

 
Kategori
Futbol
 

Spor Kulüpleri nasıl yönetilir?

Spor kulüpleri zorda. İmkanlar ya da kaynaklar  kötü kullanıldığı için üç büyükler borç batağında. Kulüp yöneticilerimiz transfer yapmanın başarıyı getireceğini düşünüyor. Transferlerin kulübe borç getirdiğini ve zora soktuğunu göremediler. Üstelik bu yıl oyunculara ödemelerini yapamadığı için BJK UEFA organizasyonlarından çıkarıldı. 

Yalnız Türkiye'de değil ekonomik sıkıntılar. İngiltere'de önemli kulüpler Leeds, Notingham ve  Portsmouth ekonomik sıkıntılar yüzünden birinci ligden düştüler. İspanya'da zorlanan kulüpler var. Mallorca geçtiğimiz yıllarda BJK gibi avrupa kupalarından çıkarıldı.

Futbol kulüpleri astronomik ödemeler yapma konusunda çok iştahlı olmaları ücretlerin artmasına neden oluyor. Manchester United ,Barcelona ve Real Madrid gibi büyük kulüpler dahi  sıkıntı içindeler  Buna rağmen inanılmaz ücretler ödeniyor. Barcelona'da asgari yıllık ücret 5 milyon euro.Yıllık ödemeler toplamı 500 milyon euroya koşuyor.

Kulüpler bu ödemeleri karşılayacak paraları kazanamıyorlar. Her yıl gelirleri arttırabiliriz düşüncesi ile   ücretleri arrtırıyorlar . Özelliklede 2000 li yıllarda başlayan artış trendinin çok üzerine  çıkardıkları ve onları tehdit eden,bu ödeme tablolarını düzeltmek ve giderleri kısmak zorundalar. Para denizinin kurumaya başladığını görmeleri önemli. Göremeyenler nereye geldiler ? Onları herkes görüyor.

Futbol kulüplerini zenginler aldıktan sonra. Chelsea yi R.Abromowitz alınca, artış eğilimindeki fiyatlar daha hızlı yükseldi. 90 lı yıllarda yıllık 1 milyon dolar olan TD ücretleri birden 5 milyon euroya geldi. Bugünlerde 20 milyonlara koşuyor. Oysa 90 lı yıllarda örneğin Daum'un maaşı önceleri aylık 75 bin DM idi. Yıllık 500 bin euro dan az . Ayni Daum FB de son görevinde 3,5 milyon euro alıyordu bir yıl çalıştıktan sonra işine son verildiğinde FB den 8 milyon euro ya yakın para almıştı.

Gündem değiştirmede, tartışmasız bir dünya devi olan Sn Aziz Yıldırım geçen hafta FB Divan Kurul  toplantısında  yaptığı konuşmada

" biz kulübü onbeş yıldır bakkal dükkanı gibi yönettik" diyordu.

Bizim güzel bir sözümüz var buraya uygun olan "özrü kabahatinden büyük". Başkan herkesten daha iyi biliyor ve sıkça kullanıyor " hiçbir kimse FB den büyük değildir. Bizler gelip geçiciyiz kalıcı olan FB dir."

Bir şeyi bilmezsiniz bilmediğiniz için hoşgörü bekleyebilirsiniz. Sn Aziz Yıldırım çok iyi biliyor ve ifadelerinde kullanıyor. Kulübü bakkal gibi yönettiğini ve bu şekilde yönetemeyeceğini anlaması tam onbeş yılınımı almış. Yoksa baştan beri biliyormuş da yeni düzeltmek için çalışmaya başlamış. Bu konuşmalar içerik olarak boştur. Bu konuşmalar Türk Futbolunun neden kötü durumda olduğunun yanıtıdır.

Bundan daha garibi hiç kimse ona bunun ile ilgili hesap soramıdığıdır. Koskoca kulüpte bunun yanlış olduğunu vurgulayacak insan yokmudur? Başkanı eleştirmeye cesaret edecek kişi yaşayamaz mı FB de? Her şekilde FB camiası için olumlu cümleler nasıl kurabiliriz.  

Cahil dost akıllı düşmandan daha zararlıdır. Sn Yıldırım bilgisizmidir? Yoksa çok sevdiği kulübünün kendi oyuncağı olarak kalmasınımı istemektedir? Onun içinde bulunduğu bu ikilem FB için en önemli zararlıdır. Ve onun bu kulüpten kurtarabilecek bir kuvveti bulmak gerekir.

Kulüplerimiz planlı ve programlı yaşamayı öğrenmek zorundadır.Asırlık mazileri ve geleceğe sağlık içinde ulaşma idealleri kişilere bağımlı olarak gerçekleşmez. Gerçekleri görmek ve o gerçekler içinde akılcı planlar ve programlar üretmek önemlidir. Sn Yıldırım gibi düşünen ve sürekli hedef gündem değiştiren yöneticiler kulüplerine yalnız zarar verirler. Kulüpler ,bu kadar yüksek paraları bakkal dükkanı gibi yöneten yöneticiler ile rasyonel kullanamazlar. Kulüpler büyümez ama küçülür.

Bugünlerde kulüplerde her türlü suç ve sorun, ceo olmamasına bağlanıyor. Sn İlhan Cavcav'ın  Ankara'da yaptıkları görmek istenmiyor. Yoklardan yapılan işler ve kazanılan başarılar var Ankara'da. Sn Cavcav bir çok olumlu önemli işe imza attığı halde onu yok saymak ve üçbüyüklerin başarısızlığını başarı gibi görmek Türk Futbolunun temel sorunu.

Futboldan anlamayan başkan Sn Aysal, Türk Futbolunda en yetkin isim FTerim ile nasıl çalışıyor? FTerim bizim için gerçek bir futbol ceo sudur. Önemli başarıların ilkine imza atan Terim ilk Türk Ceo olmak şansını Sn Aysal ile yakalayamamıştır. Sn.Aysal Terim'i  futbolun başına getirmek, kısa orta ve uzun vadeli planlar üreterek bunları bütçelendirmek ve  ona yeni başarılar için hedef göstermeyi düşünmedi.  Cesaret ve ufku ona bu yüksek ideal yerine, denenmişi denemeyi seçtirdi. Muhtemel GS şampiyonluğu yada CL de atılacak bir kaç tur belki başkanı efsane yapabilir. 

Türkiye dünyanın en yüksek bütçeli futbol ülkelerinden ilk onu içinde yer alır. Yani en çok para harcayan ilk on ülkeden biriyiz . Bu gerçeğe karşın Türkiye dünya 40.sıdır. Komşumuz Yunanistan onca sıkıntıya rağmen 14 cü sıradır. Dağalan Yugoslavyadan çıkan 10 a yakın ülkeden 4 ü bizden Türkiye'den yukardadır. Karadağ, Slovenya, Bosna Hersek,Hırvatistan ülkelerinin  hepsinin harcadığı para Türkiye'den azdır. Her ölçekte Türkiye'den çok küçük olan bu ülkelerin bizden yukarda olmaları birilerini rahatsız etmelidir. Listeye baktığımızda gördüğümüz Portekiz, İsviçre, İsveç, Norveç, Slovakya, İrlanda, Danimarka ve Çek Cum. gibi ülkelerden geride olmak futbol yönetenlerimizi rahatsız etmiyorsa bu çok acıklı bir durumdur.

Dünya Kupasına gidecek takımların içinde 3 yada 4 tane eski Yugoslavyada çıkan ülkeler olurken,biz bu koca bukadar harcama yaparken, dünya kupasına takım gönderemediğimiz için sıkıntı duymuyorsak ve bunu yanlışı düzeltemiyorsak bu bir faciadır. Başta kulüpleri oyuncağı sanan yöneticilerimiz olmak üzere bir çok adamın neleri yanlış yaptığını anlaması gerekir. Üstelik Sn Cavcav gibi başarılı yönetici varken bu yanlışlarda bu kadar ısrarcı olmak nedir çok fazla düşünmemiz doğru olacaktır.

Biz paraları sokağa atmayı seviyoruz. Biz paramızın karşılığını almayı, akılcı ve planlı yaşamayı bilecek yöneticileri bulamıyoruz.

Bu düşünce yapısındaki yöneticler kulüplerimizde Türk Futbolunun ihtiyaç duyduğu yapılanmayı gerçekleştiremez. Doğru isimleride bulamaz. 

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..