Spor Toto Kupasında Fenerbahçe nasıldı ?

Yaşadığımız Mayıs sıkıntısından sonra uzun süre ara verdiğimiz sarı lacivert gündemimize gubetteki derbi ile start vermiş olduk...

Fenerbahçe'nin yaşamış olduğu trajikomik son dakika kabusundan sonra camianın hâlâ tam olarak kaostan çıkamadığını birçok uygulamadan görmekte ve Fenerbahçe'ye ve Yönetimine yakışmayan tuhaflıkları hayretle seyretmekteyiz...

Bu konu uzun ve derin mevzu, görüşlerimi sonra umarım tekrar başka bir yazıda yazmaya çalışırım...

Spor Toto Kupası gurbetçiler için güzel bir şölen olması gerekecekken, bize özgü, tipik Türk hareketleriyle başladı. O meşeleyi yasak olmasına rağmen stada sokmak, soktuktan sonra yakmak, hadi yaktın yaktıktan sonra atmak başka hangi millete özgü olabilir bilmiyorum. Üstelik gurbettesin, bırak bayram havasında, şölen havasında bir derbi geçsin. Ne gerek var, elaleme rezil oluyoruz...

Maçın hakemini MHK'nin ayarladığını düşünüyorum!!! Alman Federasyonundan rica etmişler ; “ Bunlara öyle bir hakem ayarlayın ki, sene sonuna kadar bir daha MHK hakemlerine ağızlarını açamasınlar”...

Fenerbahçe adına değişen çok fazla bir şey tespit etmemiz veya teknik birşeyler yorumlamamız çok kolay değil elbet. Her ne kadar derbi de olsa nihayetinde bir hazırlık maçıydı.

Fenerbahçe'nin Galatasaray'a göre çok daha birbiriyle uyumlu bir kadroyla çıktığını söylememiz gerekir. Sahadaki 11'den sadece 2 oyuncu (Stoch İlhan) yeni isimlerdi. Bu nedenle Fenerbahçe Galatasaray'dan çok daha takım havasında gözüktü maç boyunca... Özellikle golden sonra ve 1-0'lık avantajdan sonra Fenerbahçe daha önceki alışkanlıkları gibi geriye yaslanıp rakibi kendi yarı alanında soğukkanlılıkla karşılamayı bekledi ve oyunu burada tutup skor üstünlüğünü maç sonuna kadar taşımayı becerdi. Fenerbahçe bu atar yemez oyununu iyi biliyor ve uyguluyor...Sonuçta 75 dakika bir kamp ortamında böyle bir derbide 10 kişi oynamak hiç kolay değildi...

Galatasaray'da Rijkaard ikinci yarı yeni isimlerden daha çok eski ismlere (Hakan, Sabri, Barış, Ayhan) dönüp hazırlık maçından çıkıp, derbiyi kazanma hamlesine girişti. Bunun karşılığında oyunu karşı kaleye yıkma başarısı gösterdi ama Batdal'ın kaçırdığı golden sonra onu çıkartması Galatasaray'ı ileride santraforsuz bıraktı... Batdal demişken altını çizmek gerekir. Geçen sene Bucaspor'da birkaç maçını izlediğimiz bu oyuncu Galatasaray'a çok faydalı olacaktır. Açıkçası keşke Fenerbahçe alsaydı dediğim bir isim. Fenerbahçe'de 90 dakika yokları oynayan Gökhan Ünal'ı (üstelik 3 milyon Avro) görünce Batdal çok iyi tercih olacaktı Fenerbahçe adına... Gökhan maç boyunca bırakın şut çekmeyi, bir topu tutup, saklayıp pas vermeyi dahi yapamadı...

Fenerbahçe'de dikkat çeken bir isim olmadı ama ben maç içinde -ne kadar kendisini kişilik olarak beğenmesemde- Bilica'yı iyi buldum. Sonra Santos ve Kâzım ve Volkan bana diri gözüktüler... Stoch ise uzun maratonda Fenerbahçe'nin çok faydalanacağı oyuncu olacaktır. Geçen sene Stoch'un ismini çok anmıştım burada, bu sene Fenerbahçe'nin yeni Gökhan Gönül'ü olacaktır Stoch...

Bekir'in iyi niyetine çok inanıyorum ve onun Stoperde çok daha iyi olacağını ısrarla iddia ediyorum ama Bekir'i sağda oynatmak, Bekir'i taraftara yem etmektir. Çıkarken çok top kaptırdığını ve özellikle ilk yarıda Arda'ya çok sık faul yapmak zorunda kaldığını gördük... Demek ki, kaç yıldır hâlâ sağbek alternatifi yok takımın...

Fenerbahçe 10 kişi kaldı dedik ama Alex'in de doğru düzgün sahada olmadığını söylersek aslında 9 kişiyle oynadı da diyebiliriz...Alex maçtaki tek hareketini 52 de yaptı. Fakat attığı o müthiş pası uyumayan bir santraforun mutlaka önüne alması ve gol yapması lazımdı...

Sonuç olarak Fenerbahçe birkez daha Galatasaray'ı yenmiş oldu ama henüz iyi birşeyler söylemek çok zor... Hazırlıklar devam ediyor...

Önemli olan 1 hafta sonraki Young Boys engelini aşabilmek... Umarım bu maçı hafife alan kimse yoktur...

Ahmet ÇELİKSÜNGÜ

21.07.2010

Bu arada artık Twitter'da bende varım... http://twitter.com/celiksungu