Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Hikmetullah Yetkin Gazeteci Yazar

http://blog.milliyet.com.tr/hikmetullahyetkin

29 Aralık '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Spor ve psikoloji analizi

Spor ve psikoloji analizi
 

Hikmetullah Yetkin Spor ve Psikoloji Analizi


Yazın gelmesi ile birlikte çocuğunuzun gelişimini ve büyümesini desteklemek, keyifli vakit geçirmesini sağlamak için spor aktivitelerine yönlendirebilirsiniz. Araştırmalar, beden gelişiminin yanı sıra sporun çok fazla bilinmeyen pek çok psikolojik faydası olduğunu da gösteriyor. İşte sporun psikolojik faydaları…
 
 
Spor yapmanın çocuğunuzun kendisine olan saygısını, benlik değerini ve özgüvenini etkileme gibi bir potansiyeli var. Tenis, yüzme, basketbol ya da beysbol gibi herhangi bir spor dalında ustalaşmak çocuklara yeni faaliyetler denemek için özgüven veriyor. Amerikan Pediatri Akademisi’nde yapılan araştırmalar, sporun aile desteğiyle birlikte çocuğun kendisi hakkındaki hislerini olumlu etkileyebileceğini belirtiyor. Özellikle kaygı sorunları yaşayan çocukların spor aktivitelerine yönlendiklerinde kaygı düzeylerinde azalma görülüyor.
 
 
Spor bir çocuğun liderlik becerilerini geliştirmesini etkilemektedir. Liderlik becerileri çocukların yaşamlarında önemlidir ve başkalarıyla sahada kurdukları iletişim bu liderlik becerilerini gelecek için de şekillendirebilir. Özellikle basketbol ve voleybol gibi takım sporlarında liderlik rolü çocuğun üstlenmesi gereken bir rol olarak karşısına çıkar ve bu becerisini geliştirir. Araştırmalar, çocukların sporda liderlik becerilerini geliştirmeleri ile çatışma yönetiminde de daha başarılı olduklarını göstermektedir.
 
 
Spor dalları ile uğraşmak çocuğun karakter gelişimini de olumlu yönde etkiler. Örneğin, futbolun sahada sadece topa vurmaktan ibaret olduğunu düşünebilirsiniz ancak küçük çocuğunuz bu oyunu oynamaya başladığında etik kuralları, paylaşmayı, iletişimi, zamanı yönetmeyi ve çatışma yönetimi gibi becerileri sahadayken fark edilebilir ve mükemmelleştirebilir. Sporun sadece bir eğlence ya da egzersiz aracı değil kişisel gelişim için de önemli bir ders olduğu unutulmamalıdır.
 
 
 
Spor dışında, çocuklarla yetişkinlerin ilişkileri öğretmenler, aile üyeleri ve ebeveynler ile kısıtlıdır. Bütün bu ilişkilerde, yetişkinler otorite ve disiplin sağlayan rolündedir. Spor, çocukların düşünme yollarını ve yetişkinlerle bağlantı kurmasını etkilemektedir. Sporla uğraşan çocukları hedeflenen bir amaca ulaşmaları için koçluk yapan yetişkinler, disiplinin yanı sıra çocukları bu hedefe yönelik olarak desteklemekte ve yetiştirmektedir. Bu koç ve sporcu çocuk ilişkisi çocukların diğer yetişkinlerle daha uyumlu ilişkiler kurmalarına ve daha öz güvenli hissetmelerine yardımcı olur.
 
 
Sporun pozitif etkilerinden biri de arkadaş edinme becerisidir. Özellikle daha içe dönük olan çocuklar arkadaş edinmek konusunda sıkıntı yaşayabilir ve bu durum onları üzgün ve dışlanmış hissettirebilir. Bir spor takımının üyesi olmak, üyelerin beraber geçirecekleri zamana bağlı olarak arkadaş edinmesini doğal olarak gerçekleştireceğinden bu süreci kolaylaştırır. Saatlerce yapılan antrenmanlar takım üyelerini birbirine bağlar. Çocuklar bu sayede sosyalleşme becerilerini geliştirirler ve uzun süreli arkadaşlıklara sahip olurlar.
 
 
 
Özellikle ergenlik dönemindeki gençlerin beden algıları olumsuz olmaktadır. Bu dönemde bedeni ile ilgili kaygılar yaşayan gençler daha düşük öz güven geliştirmektedirler. Spor dallarından biri ile ilgilenmek onların daha sağlıklı, daha fit olmalarını sağlayarak özgüvenlerinin artmasına yardımcı olacaktır. Erken yaşta spor alışkanlığı kazanıldığında çocuk daha çok evin dışında olmak isteyecek, internette zaman geçirmek veya TV izlemek gibi pasif aktivitelerden uzaklaşacaktır. Düzenli sporla birlikte sağlıklı kilosuna ulaşacağı için obezite ya da yeme bozuklukları gibi sorunları yaşama ihtimali ortadan kalkacaktır.
 
 
 
Sporla ve diğer fiziksel aktivite formlarında yer alan çocuklar, akranlarından akademik olarak daha iyi bir performans sergilemektedirler. Özellikle çocuğun ilgilendiği spor dalında büyük bir dikkatle aktiviteye odaklanması zihinsel performansı arttırmakta ve idrak etme sürecini hızlandırmaktadır. Araştırmalar, sporla uğraşmanın nörotrofin (sinir dokusuyla ilgili) üretimini arttırdığını, küçük proteinlerin sinir sisteminden salgılanmasına ön ayak olduğunu göstermektedir. Bu da unutkanlık ve ileriki yaşlarda yaşanma ihtimali olan demans, alzeimer gibi rahatsızlık risklerini azaltmaktadır.
 
 
 
Araştırmalar, sporla kazandırılan fiziksel egzersizlerin çok yüksek düzeyde olmayan depresyon belirtilerini ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olmakta olduğunu göstermektedir. Stresle ilgili yapılan çalışmalar ise sporun strese karşı bir koruyucu bir özelliği olduğunu göstermektedir. Özellikle fazla egzersiz seviyelerinde stresle karşı karşıya kalındığında daha az sağlık problemleri gözlemlenmekte ve çocukları stresin sebep olduğu sağlık şikâyetlerine karşı korunduğu bilinmektedir.
 
 
 
Bir sporla uğraşmak, çocuklara liderliği, takım çalışmasını ve işbirliğini de kapsayan pek çok önemli hayat becerilerini öğretir. Çocuklar aynı zamanda stresle ve baskıyla baş etmesini, hedef belirlemeyi ve bir hedefe ulaşmak için sıkı çalışmayı da öğrenirler. Bir sporla uğraşmak, çocukların akranlarıyla ilişki kurmalarına katkıda bulunur. Bütün bu tecrübeler, onların daha rahat çalışabilir hale gelmelerini sağladığı gibi evde, okulda ve ya işte diğer insanlarla nasıl çalışacaklarını öğrenmelerine de yardımcı olur.
 
Ancak ebeveynler çocuklarını yalnızca bir spor dalı ile sınırlı tuttuklarında başka bir sporun doğasında olan ve ortaya çıkabilecek motor ve sosyal becerileri öğrenemeyebilir. Bütün sporlar çocuklara çeşitli beceriler kazandırırken her spor dalının ayrı ayrı bazı becerileri ön plana çıkardığı unutulmamalıdır. Örneğin;
 
Basketbol ve Voleybol; liderlik becerileri, takım çalışması, paylaşma, güven ilişkisi kurma, yakın ilişkiler kurma becerilerini daha çok geliştirirken Tenis; çabuk karar verme, zaman yönetimi, istikrarlı olma, öz güven ve bireysel olarak hareket edebilme becerilerini geliştirir. Yüzme; daha çok hedef odaklılık, konsantrasyon, kişisel disiplini arttırırken Eskrim karşı tarafı analiz etme, risk alma ve karar verme becerilerini arttırır. Diğer yandan Atletizm bütün spor dallarının temeli sayılır ve koordinasyon ve konsantrasyon becerilerini geliştirir.
 
 
Toplam blog
: 115
: 984
Kayıt tarihi
: 15.10.12
 
 

Susmak en iyi cevap olsa gerek. Basitin yorumu, ağırın taşını sayar sadece...  Hikmetullah Yetkin..