Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Eylül '11

 
Kategori
Spor
 

Sporda şiddet yasası değişmemeli

Sporda şiddet yasası değişmemeli
 

Bizler takım ve renk ayırımı yapmadan son iki aydır Türk futbolunda yaşananları üzüntü ve endişeyle izliyoruz. 

Tüm kulüplerin ve federasyonun çabalarıyla hazırlandıktan sonra uzun süre beklemede kalmış, sonunda nihayet çıkartılmış Futbolda Şiddet Yasası’nın üzerinden henüz altı ay geçmeden yeniden gündeme getirilmesini, yasayı hazırlamış olan aynı aktörler tarafından degişitrilmek üzere kamuoyu yaratılmasını dehşetle izliyoruz. 

Dehşetle izlememizin temel nedeni bir yasaya altı aylık ömür biçilmesi degil sadece. Bu degişikligin, esasen çürümüş statükoyu degiştirme amacıyla hazırlanmış olan bir bir yasada yeniden statükoyu korumak amacıyla yapılacak olması. 

Sahalarda ve dışında yaşanan ilkel şiddet olaylarına ve emek hırsızlığına son vermek amacıyla evrensel hukuk kurallarına uygun biçimde yüyürlüge girmiş bu yasanın yeniden tartışılmasının altındaki neden ve amaçları anlayamıyor, öne sürülmeye çalışılan tezlerde mantık göremiyoruz. 

Uluslararası hukuk, kişi ve kurumların işine geldiği şekilde keyfi olarak yorumlayabilecegi bir disiplin değildir. Hükümet İsrail'in Gazze'deki hukuk dışı uygulamaları üzerine neyi savunuyorsa, futbol ve daha geniş olarak da tüm spor dallarında, aynı tutarlılığı göstermekle yükümlüdür. Aksi takdirde tarafsızlığı sorgulanmaya mahkum olur. 

"Küme düşme olmasın, bunun yerine sadece puan silinsin, kurumlar cezalandırılmasın, yerine yöneticilere ömür boyu men cezası verilsin" türü talepler sadece kendilerini ve bugünü düşünen dar görüşlülerin tezi olabilir. Evrensel hukuk kurallarının ışıgında Türk sporunun saygınlığını korumak hiç tartışmasız federasyon ve kulüplerin sorumluluğundadır. Yöneticileri cezalandırıp kulüpleri muaf tutmakla şikenin önüne geçilmeyeceği gibi bu yöntem, yöneticileri benzer davranışlara devam etmek için de cesaretlendirir. Ayrıca bu tür bir yaptırım, kulüplerin ilerde yeni yönetimlerini seçerken şike yapma potansiyeli olanları camialarından uzak tutmaya dikkat etmeye de teşvik etmez. Böylece nihayet yakalanmış olan temizlenme şansı da ortadan kalkar. 

Dolayısıyla Türk sporuna saygınlık kazandıran yasal yaptırımların hiçbir şekilde hafifletilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunmayı görev kabul ediyoruz. Bunun yanında federasyondan da bir an önce karar alıp tüm bu tartışma ve olumsuzluklara son vermesini talep ediyoruz. Aksi takdirde, en vahim sonucun vebali de üzerlerinde kalacaktır. Bu vebal, taraftarın her gün yükselen öfkesinin sahalara ve sokağa yansıması, yanacak canlar, artacak düşmanlıklar gibi sporla taban tabana zıt, medeniyet dışı olgulardır. Kararsızlık, arınmayı isterken daha çok kirliliğe yol açacak, önlemek istenen şiddeti de körükleyecektir. 

Türk sporunun geleceği açısından bu uyarıların hükümet, federasyon ve kulüpler tarafından ciddiye alınmasını umuyor, Atatürk'ün cumhuriyetin daha ilk yıllarındaki müthiş öngörüsünü bir kez daha hatırlatıyoruz: 

"BEN SPORCUNUN ZEKİ, ÇEVİK VE AHLAKLISINI SEVERİM" 

 

-Adalet Bakanlıgı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlügü : uhdigm@adalet.gov.tr 

- GSGM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlügü : basin@gsgm.gov.tr 

- TFF Dış İlişkiler : intdept@tff.org 

- Başbakanlık : bimer@basbakanlik.gov.tr 

- Meclis Başkanı . cemil.cicek@tbmm.gov.tr 

- CHP Genel Sekreteri : bihlun.tamayligil@tbmm.gov.tr 

- MHP Genel Sekreteri : ismet.buyukataman@tbmm.gov 

 
Toplam blog
: 36
: 1240
Kayıt tarihi
: 25.10.08
 
 

Fransa ve Türkiye'de on sene kadar turizmcilik yaptıktan sonra iletişim alanına yönelmiştir. İnte..