Sporun gülen yüzü

1979 yılında İstanbul’da hayata merhaba diyen Ayşegül, 16 yaşında hayatını değiştiren trafik kazasıyla ikinci bir hayata başladı. Trafik kazasında annesini kaybeden Ayşegül omuriliğinin zedelenmesiyle tekerlekli sandalye kullanmaya başladı. Geçirdiği kaza hiçbir zaman onu hayata küstürmedi, çalıştı, çabaladı ve  önce yarım kalan eğitimini tamamladı sonrasında ise iş hayatına müşteri temsilcisi olarak  merhaba dedi. Eğitim aldıktan sonra yaklaşık 4 sene boyunca home ofis olarak çalışmaya başladı. Engeli hiçbir zaman hayattan zevk almasına engel olmadı tam tersi engelini hep artıya çevirdi. Ayşegül hayatının en büyük dönüm noktasını ise geçirdiği trafik kazası olarak yorumluyor. Ayşegül'ün olimpiyatlara giden film tadında ki hikayesi özetleyecek olursak:

Ayşegül babası Halim Beyin spor adamı olmasından kaynaklı sürekli sporun içinde olan biri oldu. Halim Beyin yaşamı boyunca kazadan önce ve sonra Ayşegül’ün sürekli spor yapmasını istemesiyle kendisini sürekli spor yaparken buldu. Okçuluk, yüzme, masa tenisi ve hatta baba kız katıldıkları 3km koşu yarışında kupa bile kazandı. Hiçbir spor Ayşegül 'ü tam olarak mutlu etmedi ve tesadüf eseri kendisini en iyi şekilde ifade edebileceği atıcılık sporuyla tanıştı. Atıcılık ile olan macerası ise şu şekilde:

Halim Bey’in Ayşegül ‘ü tesadüfen İzmir Alsancak Stadında getirdiği poliganda oradaki hocaların daha önce eline tabanca almayan Ayşegül’ü keşfetmeleri ve İstanbul Avcılık ve Atıcılık Spor Kulübüne yönlendirmesiyle olimpiyatlara giden yolculuk başlıyor. Hırvatistan, Sdney, Amerika, Tayland ve Almanya daki turnuvalara katılıyor. 2016 RİO Paralimpik oyunlarının son kota müsabakası olan Amerika da şampiyon olarak paralimpik oyunlarına katılma hakkı elde ediyor. Ay yıldızlı formayı giymenin gururu ve heyecanıyla ilk kez katıldığı paralimpik oyunlarında bronz madalya kazanma başarısını gösteriyor. Gözünü Avrupa ve Olimpiyat şampiyonluğuna diken Ayşegül, kendisine yüklenen sorumluluğun bilinciyle evde bile antrenman yapan bir sporcu.

Üstünde emeği olan başta ailesi, İstanbul avcılık ve atıcılık spor kulübü, tek tek tüm hocaları, yetkili olan herkese ve ismini sayamadığı herkese teşekkür eden milli sporcu Atıcılık sporundaki başarısını pozitif düşünce, sabırlı olma, özgüven, kötü başlasa bile maçlara kendisini motive etmeye borçlu olduğunu söyleyen Ayşegül'ün bizlere bir mesajı var :

İnanmak başarmanın yarısı diyen Ayşegül, isterse insanın her şeyi yapabileceğini engellerin başarıya engel olmadığını belirtiyor ve ekliyor: fiziksel engel bir şekilde aşılabilir YETER Kİ ZİHİNLER ENGEL OLMASIN.

Sporun gülen yüzüne selam olsun....

Çağın ALTUĞ