Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

St. Moritz'de acıklı bir son

St. Moritz'de acıklı bir son
 

Kıvrıla kıvrıla çıkıyoruz dağların eteklerinden. Kimi zaman güneş, yüce dağların ardından sıyrılıp göz kırpıyor bize. Kış mevsiminde olmamıza rağmen sanki bir bahar havasını yaşıyormuşuz hissine kapılıyoruz arabanın içinde. Oysaki arabayı bir göl kenarına park edip dışarı çıktığımız zaman, Alpler’in pek de sıcak olmayan yüzüyle karşılaşıyoruz. Vücutlarımız sıtmaya tutulmuşçasına titriyoruz. Güneş ışınlarının göle değdiği yeri kendimize manzara yapıp birkaç fotoğraf çektiriyoruz ve ardından koşarak arabanın içerisine doluşuyoruz.

Geçtiğimiz yerlere bakıyorum merakla. Evlere, insanlara, ağaçlara, dağlara... Farklı bir şey hissediyorum geçtiğim yollar üzerinde, farklı bir koku, farklı bir bakış, farklı bir duruş...

Yoksulluk yok buralarda. Ekmek parası için dilenmek yok. Çocuğunu alıp köprü başlarında, cami avlularında, hastane kapılarında yanındaki zavallı çocukla "Allah rızası için" demek yok. İşportalar yok. İki alana bir bedava yok. Sanki mutsuzluk da yok buralarda.

Kırmızı yanaklı insanların arasındayım. Hayatı dolu dolu yaşayan yüreklerin yanıbaşındayım. Her yüzde güzel bir gülüş, her gözde mutlu bir bakış var. Yanımdan geçen seksenlik adamlarla altmışlık kadınlar, bizim Hatice ninemizle Mehmet dedemize benzemiyor. Maaş kuyruklarına girmek yerine çoluğuyla çocuğuyla kafasını dinlemeye gelmişler buralara. Bu ayı nasıl çıkarırım derdi yerine, dağ havasını solumak için göl kenarında oturmuşlar, sohbet ediyorlar neşe içinde.

Çocuklar, çocukluklarını yaşıyorlar. Kızağına oturan tepeden aşağıya doğru bırakıyor kendini. Mutlu çığlıkları duyuluyor etraftan. Bir kuş kadar özgür, bir kelebek kadar hafif... Etrafta ne mendil satan ne ayakkabı boyayan ne de ortalarda yırtık ayakkabılarıyla dolaşan bir çocuk var. Hepsi pırıl pırıl, hepsi hayat dolu...

Dağlara doğru bakıyorum; kıvrıla kıvrıla zirveye tırmanan yollara, tek tük bulut serpiştirilmiş gökyüzüne, soğuktan donmuş göllere...

Kıvrıla kıvrıla zirveye tırmanan yollara bakarken ne düşünüyorum biliyor musunuz, paldır küldür, zirveden dağların eteklerine doğru düşüşümüzü, yuvarlanışımızı. İçim eziliyor sanki.

Acı, bir damla gözyaşı oluyor göz pınarlarımda.

Abradan inip St.Moritz’in soğuk havası yüzümü yaladığında hemen noktalıyorum bu acı hikayeyi, acı bir sonla.

Resim: www.contessagallery.com

 
Toplam blog
: 77
: 939
Kayıt tarihi
: 13.01.07
 
 

1979 Giresun doğumluyum. Kendimi bildim bileli kalabalığı sevmem. İnsanlara karşı mesafeliyimdir. He..