Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ocak '10

 
Kategori
Sinema
 

Star Wars'dan alınacak felsefi dersler I

Star Wars'dan alınacak felsefi dersler I
 

Star Wars felsefesine farklı bir açıdan bakış...


Aslında sinema konusunda çok derin bir bilgim yoktur. İyi bir izleyiciyim diyebilirim. Ancak bazı filmler ya da sahneler vardır ki ve bunların verdiği mesajlar insanı daha ileri düşünmeye zorluyor.

Madem mevzu star wars’dan açılmış oradan devam edelim.

Star Wars’ı yazarken George Lucas’ın birçok felsefi akımdan yararlandığı anlaşılıyor.

Önce küçük Skywalker ve karşılaştığı zoruluklardan ve aldığı derslerden başlayalım. Düşünsenize uzayın derinliklerinde Yoda gibi yeşil ve küçük bir adamla karşılaşıyorsunuz ve ilk etapta bu yaratık çikolatalı gofretinizi çalıyor. Aynı adam yarım saat sonra düşünce gücüyle koca uzay gemisini hareket ettirebiliyor. Sonradan öğreniyorsunuz ki Jedi’lar zamanında bu küçük yeşil yaratıktan soruluyormuş.

Ders 1; Asla görünüşe aldanma. Ya da ufak tefek görüp karamürsel sepeti sanma.

Buradan Nasrettin hocanın ye kürküm ye fıkrasına da teğet geçebiliriz. Master Yoda’da Darh Wader gibi endam karizma olsa böyle mi olurdu ? Düşünmek lazım

Joda efendi işin başında Luke’dan da kuşkulanmaktadır. Ne de olsa babasının asi kanını taşımakta ve Jedi ların sonuncusu olarak eğitilirse mazallah bir de karanlık tarafa şeytana (ya da Vader’a) uyar geçerse galaxinin başına neler gelebilir. Burada çuvaldızı biraz da ustaya batırmalı ve kendisinin de önyargılardan sıyrılmasını dilemekteyiz (her ne kadar geçmişte baba Skywalker konusunda haklı çıksa da bu herkese aynı şekilde yaklaşma hakkı vermez)

Ders 2; Ustalar bir kere yanıldı diye hep önyargılı olmasınlar lütfen. Babası delikanlı cıkmadı diye oğlu da aynı şekilde olacak diye bir kural yok.

Neyse yeşil küçük adamı gezegeninde bıraktıktan sonra biraz ilerleyelim. Millenium Falcon isimli doğan görünümlü şahin geminin içinde Ben Kenobi (o zamanlar gençliğini Ewan Mc Gregor’un oynayacağını elbette bilmiyorduk) Luke’i eğitirken Luke’a sadece kendini dinlemesini ve “Güç’ün kendi içinde aktığını söyler. Luke’da yavaş yavaş hizaya gelerek canını acıtan küçük mermicikleri ışın kılıcıyla karşılamaya başlar. Buradan biraz da doğu felsefesine dokunarak kişinin kendisini bilmesi gerçeğiyle karşılaşırız.

Ders 3; Önce kendi duygularına yoğunlaş. Kendin olduktan sonra bırak gerçek o seviyeden sana sana gelsin. Bu sanırım üzerinde düşünülmesi gereken ve kişinin kendini sorgulaması gereken bir konu.

Ve bu yazının son felsefi mesajı; Dikkat edilirse Luke’a küçük mermileri atan yuvarlak Imparatorlugun medarı iftarı Death Star savaş makinasının aynısı. Vader’in soylediği gibi muhteşem bir terör makinası. Oysa ki onun sembolize ettiği yubarlak Jedi yaklaşımında ancak eğitimde maddi bir araç olabilir.

Ders 4; Kimilerinin gururla yarattığı bir terör makinası (ya da genellersekl kötülük aracı) diğerleri için ancak eğitime konu olabilecek kadar basit bir araçtır.

Devam edecek......

 
Toplam blog
: 5
: 1259
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Galatasaray Lisesi ve Marmara Universitesi Fransizca kamu bolumu mezunuyum. 15 yildir is hayatindayi..