Starbucks'tan önemli ve güzel bir adım...

Starbucks'ın piyasaya 5 dolardan bileklik sürdüğünü ve bu bilekliklerden sağlanan gelirle küçük ve orta boy düzeydeki firmalara uygun şartlarda kredi verilmesiyle bu şirketlerin yeni eleman almasının teşvik edildiği yazılıyordu. Bu yolla 2300 kişiye yeni iş yaratılması hedefleniyormuş.

 

http://haber.gazetevatan.com/binlerce-iş-yaratan-bileklik/431880/2/Ekonomi

 

Gerçekten de uygulanabilir bir proje bu. Zaten şimdiden bileklikler 500 bin adet satmış. Demek ki insanlar, işsiz insanların iş bulması için böyle ufak tefek fedakarlıklar yapmaya her zaman razılar. Bu da güzel bir şey tabii ki.

 

Bence de bu yöntem dünyanın her yerinde uygulanabilir. Mesela bu yöntemle nice yeni işler kurulabilir. Toplumda yapılacak kampanyalarla çok küçük paralarla milyonlarca insan, binlerce kişiye yeni iş kapıları açabilir.

 

Ekonominin temel kuralı nedir? Yatırım için tasarruf yapmak, tasarruflardan sermaye elde etmek, sermayeyi ekonomide yatırıma dönüştürmek, böylece toplumda istihdam yaratmak ve ekonomik canlılık, fayda sağlamak.

 

O halde örneğin milyonlarca insandan 1 TL gibi cüzzi bir para alınarak iyi bir organizasyon içinde istihdam sağlanabilir, ekonomik canlılık yaratılabilir. Bunu devlet de yapabilir, vakıflar da.

 

1 TL'ye de kimse gitti diye üzülmez, üstelik iyi, somut bir şeyler yapıldığı görüldüğünde bu düşünce çığ gibi de büyür. Önemli olan, sonuç almaktır. Önemli olan, toplumun küllerinden yeniden doğmasıdır (Phoenix gibi). Tabii bu kredilerin de çok iyi izlenmesi gerekir.

 

Bakın bugün kamuda çalışan 2.973.845 kişi var. Bunlar her ay 1 TL verseler, her ay  her ile bir dinlenme tesisi kurulur, dinlenme tesisi cüzzi paralar ile işletme maliyetini sağlayabilir. Ya da emekliler, Türkiye'de 8 milyonu geçen emekli olduğu söyleniyor. Bunlar her ay 1 TL verseler her ay bir ilimizde büyük kompleks huzur evleri kurulur. Bu tesisler de ekonomiye istihdam ve canlılık sağlar, bu yolla topluma eserler bırakılır.

 

Bana göre artık somut eserler yaratmak için organize olma vakti. Bunu devlet de teşvik etmelidir. Devletin fonksiyonlarından biri de sosyal bir devlet olması değil midir? O halde devlet, sosyal yönden toplumu kalkındıracak projelerin önünü açmalı veya doğrudan kendisi bu alanları yaratmalıdır.

 

Dünyada örneğin bugün toplumlarda büyük huzursuzluklar var. Bu huzursuzlukların temelinde de sermayenin, kaynakların adil dağılmaması, sermaye birikiminin çok ufak bir kesimin elinde olması yatıyor. Bence devletlerin araya girip bu eşitsizliği milyonlar lehine dönüştürmesi gerekiyor artık.

 

Bunu tabii özel şirketlerin şimdiden görüp, eyleme geçmesi de çok anlamlı.