Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '11

 
Kategori
Bilim
 

Stephen Hawking

Stephen Hawking
 

8 Ocak 1942 doğumludur. Fizik dalında dünyanın Albert Einstein’dan sonra gördüğü en büyük bilim adamıdır. Bugün 69 yaşındadır. 2 kere evlenmiş ve boşanmıştır. Anlaşıldığında kendisine 2 yıl ömür biçilen Hawking, 47 yıldır ALS (motor nöron) denen bir hastalıkla pençeleşmektedir. Bu hastalık nedeniyle sinirleri ölmekte ve vücudunun kontrolünü kaybetmektedir. 1985 yılında zatürree olduğu için geçirdiği ameliyat sonucu da sesini kaybetmiştir. Bugün sadece üst dudağını oynatabilmekte ve bir bilgisayar yardımıyla, çevresiyle bu şekilde iletişim kurabilmektedir. Başını bile dik tutamamaktadır. Bilgisayar ona dakikada 4 kelime söyleme ve yazma olanağı sağlamıştır. Henüz emekli olmamıştır ve Üniversitede ders ve konferanslar vermeğe devam etmektedir.

1988 yılına ‘Zamanın Kısa Tarihi’ isimli kitabı yayınlanmış ve bir anda herkes tarafından tanınan bir kişi olmuştur. Bu kitap İngiliz Sunday Times’ın en çok satan kitaplar listesinde 237 hafta ilk sırada yer almıştır. Hawking şu soruları sormuştur: Evren nereden çıktı? Nasıl ve niçin başladı? Sonu gelecek mi? Gelecekse nasıl? Bu sorular halen gizemini korumaktadır ancak eskiye göre bayağı yol alınmış durumdadır.

Stephen Hawking’in birden fazla başarısı vardır. Bunlardan birincisi Einstein’ın Görelilik Teorisinin matematiksel ispatıdır. Denklemler yoluyla evrenin parçacık büyüklüğünde bir noktadan başladığını kanıtlamıştır.

İkincisi, meslektaşı Roger Penrose’un formüle ettiği kara delik denklemlerini tersine çevirmeyi akıl etmektir. Buna bağlı olarak üçüncüsü, çevrilen denklemlerle birlikte kara deliklerin ışıma yaptığını ve böylece yoktan madde oluştuğunu kanıtlamıştır. Böylece ilk kez birbiriyle uyuşmayan iki büyük teori, Görelilik ve Kuantum Teorileri arasında ortak bir nokta oluşmuştur. Buradaki düşünce şudur: Evrenin herhangi bir yerinde, madde ve anti madde çiftleri oluşur. Oluştuktan hemen sonra çarpışarak birbirlerini yok ederler. Fakat kara delikler çevresinde oluşan madde ve anti madde çiftlerinden negatif olan kara deliğin içine düşer ve pozitif olan parçacık kara deliğin çekim gücünden kurtularak uzaya kaçar (ışıma şeklinde kendini belli eder). Böylece hem madde ortaya çıkmış olur, hem de kara delik bir miktar küçülür.

Hawking’in bu keşfi çok önemlidir. Çünkü şu anda bilimsel çevreler tarafından  kabul gören iki büyük teorinin birleştirilmesi konusunda bir adım atılmış olmaktadır. Hawking bütün yaşamını her şeyi açıklayan bir teori geliştirmek için harcamıştır. Görelilik Teorisi her şeyi açıklamaz. Büyük patlamadan 10 üzeri 43 saniye sonrasından itibaren neler olduğunu açıklar. Teori, Büyük patlama konusunda bir şey söylemez. Yani büyük patlamanın neden oluğunu, nasıl olduğunu söyleyemez. Evren büyük patlama anında bir atomdan daha küçük olduğuna göre bu Kuantum Teorisinin işi olmalıdır ancak bugüne kadar böyle bir açıklama yapılamamıştır.

Bir konferans sırasında Hawking şunları söylemiştir: “Papa ve Vatikan, Büyük Patlama’dan sonra olanları açıklamamıza itiraz etmiyor. Ancak “Büyük Patlama Tanrı’yı ilgilendiren bir konudur. O konuda fikir yürütülmesine razı değilim” diyor. İyi ki Galileo zamanında yaşamıyorum. Yoksa Papa beni de onun gibi hapse atardı. Çünkü ilgilendiğimiz ve açıklamaya çalıştığımız şey, tam da bu konudur.”

Hawking, ‘Zamanın Kısa Tarihi’ isimli kitabını şu cümle ile bitirmiştir:

“Günün birinde birleşik bir kuram bulursak, bu yalnızca birkaç bilimci tarafından değil, genelinde herkes tarafından anlaşılabilir olmalı. İşte o zaman biz hepimiz, filozoflar, bilimciler ve sokaktaki adam, ‘Biz ve evren niçin varız?’ sorusunu tartışabileceğiz. Hele bunu yanıtlayabilirsek, insan aklının yüce zaferi olacak, çünkü o zaman Tanrı’nın aklından neler geçtiğini bileceğiz.”

Şu anda bulunduğumuz noktada Süpersimetri Teorisi ve üzerinde 23 yıldır uğraşılan ve son yıllarda adından ‘M Teorisi’ olarak söz edilen ‘Sicim Teorisi’(önerenler, Michael Green ve John Schwarz), iki büyük teoriyi birleştirmek için atılmış en büyük adımlardır.

Hawking’in son kitabının adı ‘Ceviz Kabuğundaki Evren’dir. Bu kitabında evrende koloniler kurulmasını önermiş, insan soyunun tek bir yumurta sepetine –yani sadece dünyaya – değil, başka sepetlere de – yani evrende bulunabilecek başka gezegenlere de – konulması o güne kadar da tek sepetin çok iyi korunması gerektiğini savunmuştur. Çünkü dünya çok kırılgandır. Bu kitapta ayrıca evreni yaratmak için bir tanrıya gerek olmadığını, fizik dinamiklerinin evreni oluşturacağını söylemiştir.

 
Toplam blog
: 125
: 6625
Kayıt tarihi
: 18.11.09
 
 

İstanbul 1980 doğumluyum. Yüksekokul mezunuyum. İstanbul'da oturuyorum. Dünya ve çevre hakkında düşü..