Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Nisan '17

 
Kategori
Deneme
 

Stereotiplerle Kadına bakmak

Stereotiplerle Kadına bakmak
 

Kadın ve stereotip


Kadının statüsü, kadına bakış açısı Ülkemizde ve dünyada uzun zamandır tartışma konusudur. Eski çarpık kültür ve gelenekler, kadının fitne olduğunu, kocasından izinsiz evinden dışarı çıkamayacağını, babası ölse bile cenazesine gitmemesi gerektiğini söyler. Kadına, okumayı-yazmayı, çalışmayı yasaklar. Kadınların şahitliğinin erkek şahitliğinin yarısı kadar olduğunu söyler. Onların akıl ve din yönünden eksik olduklarını, cehennem halkının çoğunluğunu oluşturduklarını ifade eder. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, kadının gerçek anlamda eğitilemeyeceğini, çünkü onun aslının eğri bir kemikten yaratıldığını iddia eder. Kısacası kadına, onun doğasına aykırı bir rol biçer.

Gerçekte;

Kadın, şeytan mıdır?, Kadınlar, insanların karşısına şeytan gibi mi çıkarlar?, Kadınlar, şeytanın ilahı, tuzağı, ipi midirler?, Kadınlar, yüksek yerlerde oturmamalımıdır?, Kadınlar için mezar daha mı hayırlıdır?, Kadınlar, avret midir? (Avret; dinî bir kavram olarak, insan vücudunda örtülmesi farz, görünmesi ve gösterilmesi yasak olan, başkaları tarafından da bakılması haram olan yerlere denir.), Kadınların işi yün eğirmek midir?, Kadın, kocasından izin almadan evden çıkarsa her şey onu lanetler mi?, Kadınlar, aç ve çıplak mı bırakılmalıdır?, Kadınlar, dövülmeli midir?, Kadınlara danışılmalı ama söylediklerinin tersi mi yapılmalıdır?, Kadınlara itaat etmek sonsuz bir pişmanlık mıdır?, Kadınlar geri mi bırakılmalıdır?, Kadında ve atta uğursuzluk mu bulunur?, kadınlar, akıl ve din yönünden eksik midir?, cehennem halkının çoğu kadınlardan mı oluşuyor?, hamile kadının dışarıda dolaşmaması mı gerekir?, kadına gülmek yasak mıdır?

Rivayetlerin, uydurmaların arkasına sığınan illetli bakış, ağzından kadın aleyhine konuşmaya cesaret edebilmiş, kadına düşman olmuş, uydurduğu her cümle ile kendi gibi düşünen insanlar üreterek toplumlarda varlığını sürdürmüştür. Varlığı rahatsızlık oluşturan bir kadın imgesi, uydurmaların hemen hepsine egemendir. Sonuçta kadın ve erkek arasında bulunması gereken denge, bir tarafın lehine bozulmuş, kadın, yeryüzünde zor ve değerli her görevi üstlenecek potansiyelde olduğu halde insanca yaşamaya dair temel haklarını bile yitirmiş ve erkeğe karşı cephe alır hale gelmiştir. Nitekim kadına karşı olumsuz bir önyargı oluşturarak saygıdan, güvenden uzak bir ilişkiyi besleyen uydurma rivayetler, kadın ve erkeği birbirlerinin yanı başında değil karşısında konumlandırmıştır. Kadını durağan uğraşılar ve sınırlı bilgilendirmelerle ev hayatına kilitlemek, aslında en az onun kadar erkeğe de zarar vermektedir. Zira böylesi kopuk, eş değerden ve eş düzeyden mahrum bir ilişki, insanın anlam dünyasının ancak kadın ve erkek tarafından birlikte oluşturulabileceğini göz ardı etmektedir. İki cinsin farklılıkları ayraç olarak kullanılarak, dengeli bir birliktelik kurmalarına engellenmekte, hayatın her karesini birlikte görebilme olanaklarını ortadan kaldırılmaktadır.

Kadını eşitlik ve özgürlük öğesi saymayan inanç, kadının durumunun kötülüğünün inancın özünden değil inancın uygulamasından doğduğu, kadını eksik niteliklerle tanımını toplum yaşamı bakımından gerekli gören zihniyetin devam edip etmediği konusu tüm çıplaklığı ile ortadadır.

Kadınla ilgili önyargıların oluşmasına neden olan rivayetlerin çoğu, tarihsel perspektife uzanan stereotiplere, genel olarak kadını içine yerleştirilen kategorilere dayanmaktadır. Bu çerçevede, kadın, basitleştirilmiş betimsel olarak bir takım kalıp yargıların, kategorilerin, stereotiplerin ürünü olarak tanımı içinde kalmıştır.

Kadının günümüzdeki sosyal konumu ve katı geleneksel kuralların, rivayetlerin ona biçtiği rol nedeni ile yaşadıkları, zorunlu bir ihtiyacı ortaya çıkarmaktadır. Günümüzde,  kadının sosyal statüsünü belirlemek, kadına yönelen olumsuz bakış açısının dayanağını oluşturan kalıp yargılara temel oluşturan geleneği sorgulamak, olumsuz yargıları, stereotipleri ortadan kaldırmak ve kadın adına olumsuz kültürel mirasımızı elden geçirmekle olanaklıdır.

Nizamettin Biber

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..