Stratejik derinlikte yanılmak

Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu, BM Güvenlik Konseyinde yaptığı konuşmada “BM Halkını katleden Suriye rejimine karşı bir şey yapmıyor, BM'nin Suriye trajedisi için somut şeyler sunmasını bekliyordum, yanılmışım. " diye sitem etti. BM Güvenlik Konseyindeki manzaranın ardından, “Beklentilerimde yanılmışım” diyor.

Türkiyenin Suriyeli sığınmacılar sorununu gündeme getirdiği toplantıya sadece üyelerden 5 ülke bakan düzeyinde katılmış. Ülkemiz Dışişleri Bakanı ile aynı düşünsel perspektifte beraber olduğunu çak fotoğrafı ile anıtlaştıran ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clintonda toplantı da yoktu.

Medyaya yansıyan fotoğrafta büyük bir düş kırıklığı yaşayan Davutoğlu ile üzgün Lübnanlı meslektaşı görülmekte olup, Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi BeşarCaferi, “Türkiye bizim celladımız” diye konuşmuş. Bu sözler üzerine Ülkemizdeki Muhalefet Lideri de, “Türkiye bölgede artık güvenilmez, dostluğu tehlikeli bir ülke haline geldi” tepkisiyle karşılık vermiş.

Ayrıca, BM’nin ilgisizliği “insani yardımla” da sınırlı değil; Türkiye’nin asıl beklentisi olan Fransa’nın da desteğiyle Suriye’de güvenlikli bölge stratejisi çöküyor, Türkiye Suriye konusunda ortada kalıyor.

Bu günlerde ise en çarpıcı açıklama ise ABD Genelkurmay Başkanı’ndan geldi. İlk kez bir Amerikalı genersl, ABD Başkanının Suriye politikasını eleştirdi. Tampon bölge oluşturmanın güçlüklerinden söz etti. Pentagon’un Körfez Savaşı’ndan bu yana Irak’ta, Afganistan’da “yangına körükle gittiği” bilindiği için ABD Genelkurmay Başkanı General Martin Dempsey’in sözleri fazlasıyla “barışçı” ve şaşırtıcı bulunuyor. Obama’nın “seçim nedeniyle” Suriye politikasında “frene bastığı” gözleniyordu.

ABD Genelkurmay Başkanı, Suriye’yi Libya’ya benzetmenin “gülünç” olduğunu, Türk ordusunun NATO’yu devreye sokmaya çalıştığını ancak bunun zorluğunu anlatırken, “Eğer tampon bölge kurmaya karar verirseniz, o zaman onu koruma sorumluluğunu da üstlenmiş olursunuz. Bu da sizi, silah, hava ve balistik füze sistemi kurmaya, kullanmaya itebilir” diyor.

Ülkemizin Dışişleri konusunda en yetkin kişisi Suriye için beklentileri konusunda yanıldığını ifade ediyor. Demek ki yanlış politikalar uygulamışız. Son yıllarda yaşanılanlardan “ABD çavuşu kaymakamımızı tokatlaması, ABD helikopterleri PKK'ya erzak atarken görüntülenmesi, Kuzey Irak’ta helikopterimizi ABDnin düşürmesi, ABD Askerleri tarafından Subaylarımızın başına çuval geçirilmesi, ABDnin Muavenet gemimizi vurması, Mavi Marmara, Suriyenin zirai ilaçlama uçağımızı ve birde jetimizi düşürmesi. Bütün bunlar hep yanlışlıkla açıklandı. Daha sonraki süreçte NATO operasyonu nedeni ile Libya’dan 25 bin vatandaşımızı çektik ne oldu? Kıbrısın açıklarında petrol ve doğalgaz aranmasını da unutmayalım.

Suriye’den gelen yaklaşık 60.000 sığınmacı bölgede sorun olmaya devam etmektedir. OSÖ (Özgür Suriye Ordusu) nu desteklediğimiz gerekçesi ile Hizbullah tarafından kaçırılan iş adamına ne oldu? Gerçekten Dışişlerimizin paradigmasını anlamak güçleşiyor, evet yanılgı var ama nerde.

Belki Dışişleri politikasının yanılgısını açıklayan uygun sözler değil ama yine de paylaşmak istiyorum;

“Yanlış yapmak bir şey değildir, yanlışını unutmak kötüdür” Confucius

 “Yanıldığını asla kabul etmeyenler, en çok yanılanlardır” La Rochefaucauld

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi