Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ekim '12

 
Kategori
İnançlar
 

Street, Straat, Strasse ve Sırat arasında ilginç bağlar

Street, Straat, Strasse ve Sırat arasında ilginç bağlar
 

Ustalık Dönemi Eserim; Kabe'nin Hayat Şifreleri ve Sembollerin Dili


Hollandaca Straat, Almanca Strasse, İngilizce Street ve Arapça Sırat Arasındaki ilginç Bağlar

Sırat kelimesine küçükken annemden duymuştum ilk olarak. Bir kurban kesenin hızla ahirette Sırat köprüsünden geçip cennete varacağına dair Kuran'da olmayan hikayelerdendi anlattıkları.

Geleneksel inanç SIRAT'ı ahirette sanıyor ve onun bir köprü olduğunu düşünerek günahkarlar için kıldan ince kılıçtan keskin olduğunu ve günahkaların ateşe düşeceğini ama iman ehli için genişçe bir yol olduğunu söylüyor.

Sırat'ı Mustakim bu dünyada. Bu dünyada yürünen sıratı mustakim denilen yol aslında yürünen bir cadde demek. 

Sırat Arapça'da cadde. Bunu yeni öğrendim. Bu kelime bir çok karşılığı olan Avrupa dillerine de geçmiş. Hollandaca da çok belirgin STRAAT. Kafamda nasılda bir sürü düşünce geçti ve bağlantı oluştu. 

Sırat'ın cadde olduğunu öğrendiğimde ve bunun HİNT AVRUPA dillerinde ki karşılığının yakın olduğunu gördüğümde inanılmaz şimşekler çaktı kafamda. İlk defa Arapça öğrenmeye niyet ettim. Onca bir sürü Avrupa dilini öğrenip te Arapçayı geliştirmediğim için kendime kızdım.

Bunu açarsak nasıl anlamalıyız?

Aslında Allah, Fatiha suresinde Müslümanın içinde işaretler olan bir caddede gideceğine vurgu yapmakta. Bunu duaya katmakta.

Kuranla işaretlenmiş ESMAÜL HUSNA lambalarıyla  ile aydınlanmış...

Yaşam Caddesi.

Böyle bir cadde adı hiç duymadım. 

YOL anlamında değil SIRAT. Cadde demek.

Peki neden?

Her yolda işaret olmaz ama Caddelerde olur da ondan.

Mesela trafik ışıkları, hızınızın ne olması gerektiği, dönemeçler, kasisler, gece yolunuzu aydınlatan cadde ışıkları. Bunlar olmasa bir sürü kaza olurdu öyle değil mi?

Bir caddede yürümek için onca işaret ve işaretçilere kul hakkı yemememiz için bizi uyaran Trafik polislerini düşünün.

Allah ki insanı yaratacak ve bir CADDE (SIRAT) işaret ve işaretleri vermeyecek? Bu mümkün mü?

Hayatımızı yaşarken dönemeçler, yokuşlar, eğimler, yokuşlar, inişler ve zorluklar, yolda kalmalar, sıkıntı ve zorluklara karşı ne yapmamız gerektiğini bize İslamın EHLİYET KİTABI KURAN söylüyor işte.

Bu yolda nasıl gitmeliyiz. En önemlisi arabamızı tevazuyla sürmeliyiz (tekerimiz asvaltı yaramaz, hızımız melekleri geçemez).

İkinci husus YOLDAKİİŞARET VE İŞARETÇİLERE dikkat etmeliyiz ki kaza yapmayalım.

Kimi caddede tramvayla gidiyor. Herkes gidiyor biryere bu Caddede, ama herkes aynı gitmiyor. 

Aynı hızda değil. Kimisi lüks aracın içinde birasını içe içe kuralları hiçe sayarak, kimisi arabada zina yaparak, kimisi aracın içinde pop rap müzikle hava atarak, kimisi ise hayra koşarak. 

Herkes gidiyor caddede (SIRATTA) kimisi çöp el arabasıyla kartonları toplaya toplaya, kimisi yol kenarında müşteri bekliyor bedenini satmak için. Kimisi ayrı kaldığı ailesine gider gibi gidiyor, hasretle özlemle.

Caddenin ışıklarını düşünün, karanlığı aydınlatan, uzayıp giden, onca işaret ve işaretçileri görmemize yarayan ışıkları düşünün.

Nedir onlar?

Onlar o yolu aydınlatan ESMAÜL HÜSNA'dır.

İnsanlar o yoldan giderken görmez ESMAÜL HÜSNA'yı, gider o yoldan ama dikkat etmez o ışığın sağladığı kolaylığa. Onca yol geçilmiş kimse umursamımış o ışığı. Herkes yola bakmış çünkü. Lamba umursanmamış hiç.

SIRAT'a oturacağını söyleyen ve insanı yoldan çıkaracağını söyleyen ŞEYTAN Caddedeki şöförlere askıntı olur. Kibirlendirir, hava atar böyleleri, hız kurallarına uyan şeridinde giden araca arkadan sellektör yaktırır, kibirlidir LÜKS ARAÇ sahibi, hız şeridi onundur, sol şeridi işgal onun hakkıdır ama bilmezki defteri soldan verilecek.

Hırsla hızla gider hız tutkunu, manitası yanındadır, umurunda değildir cadde de ıslanan insanlar. Onun derdi manitayı yatağa atmaktır, Şeytan yanaşır Ateş tarafından ateş başına vurmuştur yolda giden şöförümüzün bu kez.

Bu caddede herkesin lüks arabası yok. Kimi daha eski modelle yola çıkmış, kimisi ise yaya olarak gidiyor. Kimisi otobüse binmiş gidiyor, kimi otobüsü bir ŞEYH sürüyor, kimisini bir hizipçi bir PARTİ Başkanı, kimisinin şoförü belli bir yazar. Kimisinin şoförü Şeytan'ın geriden (SOY SOPÇU) yanaştığı bir terör örgütü lideri ve otobüste bir sürü intihar bombacısı var. Kimisinin otobüsünden hala 10 Yıl Marşının sesleri geliyor.

Aynı sona gitmiyor herkes. Herkesin gittiği yolun bir sonu var ama sonlar birbirinin aynı değil asla. İyi veya kötü sürprizler var. Verilen gaz, benzin, LPG, Mazot'un hesabı var. Her litreyi nerede harcadığının hesabı. Her metrede harcanan nefesin hesabı.

İSTANBUL ve ANKARA CADDELERİNDE NASIL ARABA SÜRÜYORSAK, yürüyorsak ÖYLE YAŞIYORUZ KURAN'ı ve YOL ALIYORUZ HAYAT CADDESİNDE (SIRATINDA, Straat'ında, Strasse'sinde, Street'inde).

Ne ilginç, trafik kazasında kendi hatasından dolayı ölen bir şoföre  ehliyet kitabını okur musunuz?

Peki biz neden KURAN'ı hayatımıza yürüdüğümüz CADDELERDE uygulamıyoruzda ölülerimize okuyoruz? Anlamıyormuyuz KURAN'ın bir EHLİYET KİTABI OLABİLECEĞİNİ acaba? 

LÜTFEN ARACINIZI HAYAT CADDESİNDE (SIRAT'tan gittiğinizi) düşünür gibi sürün. 

Bu yüzden FATİHASIZ namaz olmuyor, onun 7 ayetine işaret eden 7 dönüş olmadan tavaf olmuyor. O dönüşler Allaha verilen FATİHA sözüdür. Nasıl olsa tövbe ederim deyip günaha tornistan yapmak değildir.

En derin saygılarımla

Ayhan Özcimbit

Not: Lütfen Kabe'nin Hayat Şifreleri ve Sembollerin Dili adlı kitabımı okuyunuz ve okutunuz. 

 

 
Toplam blog
: 722
: 3755
Kayıt tarihi
: 23.01.09
 
 

A.Ü İktisat Fakültesi mezunuyum, daha önce Kazakistan ve Hollanda'da eğitmenlik ve tercümanlık iş..