Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '11

 
Kategori
Blog
 

Şu - güzel okuyucum - meselesi...

Şu - güzel okuyucum - meselesi...
 

Sen benim için şu gördüğün güzel bebek kadar saf, masum temiz olansın. Beni nasıl göreceğiniyse ancak sen bilirsin.


Ben biliyorum ki, sen sana güzel okuyucum dememden rahatsız değilsin. Sence de öyle değil mi söylediğim?

Ancak, gel gelelim... Kimi zaman çok sevdiğim dostlarımın, kimi zaman benim iyiliğim için beni uyarmak isteyenlerin, bazense laf sokuşturmaya, beni hırpalamaya çalışanların  - güzel okuyucum - ifadesini kullanmamın bana gıcık, yapmacık ya da sahte bir hava verdiğini söylediklerine şahit oluyorum.

Kişi herkesi kendi gibi bilirmiş... Ben kendimi güzel bir insan olarak gördüğüm gibi, seni de kendim kadar güzel görüyorum. Güzel insanları ancak güzel insanlar dinler, anlar ve sever diye düşünüyorum.

Ayrıca... Ruhum kadar kendimi de güzel - yakışıklı - buluyorum! Bana inanmayanlar sayfamdaki yakışıklı fotoğrafıma bakabilir!

Aslında ben 1 metre 20 santim boyunda, 240 kilo 3 kulağı, 5 gözü olan, kör, topal acuze yaratığın biriyim! Ama neylersin ki, reklamcılık geçim kapım! Bu blogta yazmaya başlamadan önce görüntümü ofisimde benimle birlikte çalışan grafiker arkadaşlarıma düzelttiriverdim! İyi mi güzelim?!!

Şaka bir yana, ben hayatım boyunca şuna inandım güzel okuyucum. Değer üret ki, değer bulasın. Güzeli bul, güzeli gör ki, güzel olan da gelip seni bulsun. ( Güzel kadınlar dahil!)

O yüzden, sana - Güzel okuyucum - diye seslenmekten tek maksadım budur.

Sevgili Kadri Kanpak'ın da bir yazıma gönderdiği yoruma verdiğim cevabımda da olduğu gibi, ben bu yazıları sadece bu bloğu düşünerek değil, daha geniş zaman ve kavramları da düşünerek yazıyorum:

- Bu yazılar benim kendimce Tarih'e düştüğüm notlarımdır.

- İstiyorum ki, bu gün okuyanlar kadar, hepimiz toprak olduktan sonra da, örneğin 100 yıl sonra bu yazıları okuyanlar da, bu yazılarda kendilerine seslenen, yakın duran, onları anlamaya ve anlamdırmaya çaışan, güler yüzlü bir abileri, amcaları, tonton bir dedeleri olduğunu bilsinler. Onlara taaaa onlarca yıl öncelerden bile - Güzel okuyucum - diye seslenebilen bir büyükleri yaşamıştır şu fani dünyada.

- Ve bilsinler ki, dün her insanda olan duygu halleri nasıl ki bu gün de hepimizde varsa; bu gün bizim yaşadığımız duyguların hepsi de onlarda, yarının, geleceğin insanında da olacak.

- Çünkü - insan halleri - insanoğlu yeryüzünde olduğu sürece varolacak.

- Sana - Güzel okuyucum - diyorum. Çünkü şu an birlikte olduğumuza göre, bunu birbirimizden farklı şekillerde ifade etsek bile, ikimiz de birbirimizi güzel insanlar olarak görüyoruz.

Ya da söylediğimi hala samimi bulmuyor ve üstüne alınmak istemiyorsan eğer, diyebilirim ki;

Ben seni güzel bir insan, güzel bir okuyucu olarak görüyorum. Sense beni gönlünün istediğnce görmekte serbetsin; güzel okuyucum.

Çünkü: Ben bir insanın söylediği kadar değil, karşısındakinin onu anladığı kadar olduğunu bilenlerdenim.

Ben sana güzel okuyucum diyeyim de... Sen bana canın ne istiyorsa onu söyle...

 
Toplam blog
: 1349
: 1777
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler veTanıtım, A.Ö.F. Adalet Yüksek Meslek ..