Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Mart '15

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Şu “Mucize” denen şey

Şu “Mucize” denen şey
 

Mucize bazen bir yenidoğan bebektir


“Mucize enerjinizi korkularınıza değil, rüyalarınıza verdiğiniz zaman başlar” - Richard Wilkins
 
“Sınırlarınızı zorlayın. Onların gerçekten sizin olmadığını göreceksiniz” - Anonim
 
“Önce hayaller ölür, sonra insanlar” - William Shakespeare
 
“İnsanlar dağların zirvelerini, denizlerin dalgalarını, büyük ırmakları ve engin okyanusu görmek için seyahat ederler. Fakat bunun yanı sıra en büyük mucize olan kendi varlıklarını görmeden bu dünyadan göçerler.” - Aziz Augustine
 
Sadece içlerinde bir mucize taşıdığına inanan insanlar, muhteşem başarılar kazanabilirler.
 
Bruce Barton
 
İnsanlık tarihi Mitoloji’nin hakim olduğu antik dönemlerden beridir mucizelere inanır. Hatta mucizelerin gelip kendisini kurtarmasını bekler. Kurtarılmayı bekler çünkü kendisini doğanın muazzam gücü, hayat sarkacının insanı zorluklara sokan negatif yönde güçlü salınımları ve başka insanların güç zehirlenmesi sonucu ettiği zorbalıklar karşısında kendisini ezik ve eksik hisseder. Sığınacak bir liman arar, durur. Bir kurtarıcının oyunu kendisi lehine değiştirmesini bekler.
 
Ama bilmez ki kendisi bir mucizedir. “Allah’ın halifesi” olarak veyahut “Hazreti İnsan” olarak Tasavvuf’ta betimlenen insan, eski Ahit’te, kadim Sümer yazıtlarında “Tanrı suretinde yaratıldığı söylenen insan” bilmez ki “kendini bilse Rabbini bilecektir”...
 
Bilmez ki, “kaldır kendini aradan, çıksın ortaya Yaradan” ile Bayezid Bestami’nin anlattığı gibi kendi kişilik maskelerini, yanlış inançlarını, batıl inançlarını, dogma ve taassuplarını, paradigmalarını, içsel yargılamalarını atsa, doğumu sonrası dünya hayatında edindiği kabukları atsa, kendi içindeki Tanrısal özü ve potansiyeli ortaya çıkaracak...
 
Bilmez ki içinde taşıdığı o 21 gram diye mesnetsizce ölçülen ruhu Tanrı’dan gelir...
 
Bilmez ki “aşağısı yukarısı gibidir, yukarısı aşağısı gibidir” ile Hermes Trismegistus tarafından Zümrüt Tabletler’de anlatıldığı gibi kendisi bir mikro evrendir ve tüm makro kozmosun sırlarını içinde barındırır....
 
Bilmez ki şah damarımızdan bile bizlere yakın olan Allah, çevremizdeki her şeyde, her olayda ve her insanda tecelli eder ve bizler de O’nun birer mucizesiyiz.
 
Aslında mucize bulmak için aranmaya da gerek yok. Zira...
 
...bir tırtılın kelebeğe dönüşmesinden, bir ağacın yapraklarının sonbahar rüzgarında savrulmasına kadar
 
...bir bebeğin yeni bir şeyi keşfetmenin verdiği heyecanla attığı o içten kahkahadan tutun da insanoğlunun elektriği keşfetmesine yarayan ilhama kadar
 
...çevremizde gördüğümüz her şey bir mucize. Yeter ki bakmaktan görmeye geçelim. Ve Allah izin verirse de sonra gönül gözüyle idrak etmeye.
 
Çünkü yaşam başlı başına bir mucize. Ve bizler de bu mucize yapbozunun eşsiz parçalarıyız. Mesnevi’de Çinliler ile Türklerin arasında geçen resim yarışmasında bahsedilen o muhteşem renklerle boyanmış, görkemli resmin bir parçası eksik olsa o resim değerini yitirir. İşte hayat yapbozunda da her varlığın ve insanın bu yüzden değeri eşsiz ve biricik...
 
Nasıl olmasın ki? Çokluktaki teklik kavramı, vahdette kesret veyahut vahdaniyet ile farklı disiplinlerin açıklamaya çalıştığı gibi her evrendeki her şey ve varlık BİR, BÜTÜN ve MUTLAK olan Yaradan’ın farklı farklı tecellileri ise, o zaman O’ndan gelen nasıl bir mucize olmaz ki? Onu mucize olarak göremeyen beşeri akıllar ve kalplerdir.
 
Dilerim ki, hepimiz baktığımız her şeyde, duyduğumuz her seste, aldığımız her nefeste bize bahşedilen zor ya da kolay bu hayatın her saniyesini mucize olarak görebilir, her anın bize sunduğu eşsiz öğrenme fırsatlarını idrak edip, kişisel dönüşümüzü yapabiliriz.
 
Sevgiler,
 
Kenan
 
 
 
https://twitter.com/Naacel
 
https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday
 
http://naacel.blogspot.co.uk/
 
http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday
 
  
 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..