Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Su, Sel ve Memleket

Su, Sel ve Memleket
 

Su canlıların yaşamını devam ettirebilmesi için olmazsa olmazı. Bazen çay bazen dere, bazen nehir olur.Yağmur, kar yağdığında toprak adına seviniriz. Yağmur ya da kar yağmasını sevmesine severiz de aşırı yağış sonucunda oluşan sel’i sever miyiz?

<ı>Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir.Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kitleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak yatağından çıkar ve "sel" adı verilen bir doğal felakete neden olur.

<ı>İnsanlar tarih öncesi çağlardan beri yaşamak için hep nehir kıyılarını ve deniz kenarlarını tercih etmiştirler, çünkü suya yakın olmak demek aynı zamanda kolay ulaşım, daha yumuşak bir iklim ve daha verimli topraklar demekti. Zaten eğer insanlar taşabilecek bu sulara yakın olmasalardı sel bir afet olarak sayılmayacaktı.

Nehir, dere, çay temelde iyidir. Ancak aşırı kentleşme ya da yukarıda yazılan nedenlerden dolayı suyun sel’e dönüşmesi sonuçta gerek maddi gerek manevi büyük zararlar verir insanlara. Ama sel’in oluşmasındaki en büyük etkende insanoğlunun, kolaycı, kendi menfaatlerini ön plana çıkararak yaşamını sürdürebilmesi için doğaya verdiği zararın sonucudur.

<ı>Emperyalizm veya yayılmacılık, bir devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışmasıdır.

<ı>Emperyalizm terimi Latince “imperium” sözcüğüne dayanmaktadır ve diktatörlük gücü, merkezî hükümet, keyfî yönetim metotları anlamına gelmektedir.

Kısaca, bireylerin kendi çıkarlarını düşünerek deniz ve nehir kıyılarında yaşamayı sürdürmek istemeleri sel felaketine, ülkelerin, devletlerin kendi çıkarları için başka ülkelere devletlere etkide bulunmaya çalışmasına ise yayılmacılık (emperyalizm) denilmektedir.

Güçlü ülkeler kendinden daha zayıf ülkeleri önce kendilerine bağımlı hale getirip daha sonra da istediklerini yaparlar. “Su’dan sel’den emperyalizmden bize ne” diye düşünebilirsiniz Kimbilir, belki de haklısınız… Hem Emperyalizm hem de Kurtuluş Savaşının en büyük nedenlerinden birini yine ve yeniden hatırlatma ihtiyacı duydum.

21 Ekim 1920 Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışında okunan bildiri;

<ı>“Emperyalist devletlerin, devlet ve milletimizin hayatına açıkça kastetmeleri sonucunda meşru savunmamız için toplanan TBMM, şimdiye kadar çeşitli nedenlerle açıkça ya da dolaylı olarak ilan ettiği amaç ve düşüncesini bir kere daha bütün dünyaya arz için şu bildiriyi yayınlamaya gerek görmüştür.

<ı>TBMM, milli sınırlar içerisinde hayat ve bağımsızlığını sağlamak,Hilafet ve Saltanat makamını kurtarmak andıyla teşekkül etmiştir. Bundan ötürü, hayat ve bağımsızlığını, yegâne ve kutsal emel bildiği Türkiye halkını, emperyalizm ve kapitalizmin tahakküm ve zulmünden kurtararak irade ve egemenliğin sahibi kılmakla gayesine erişeceği kanısındadır.

<ı>TBMM, milletin hayat ve bağımsızlığına suikast eden emperyalist ve kapitalist düşmanların saldırılarına karşı savunmak ve bu amaca karşı hareket edenleri cezalandırmak azmiyle kurulmuş bir orduya sahiptir. Emir ve kumanda yetkisi TBMM’nin şahsiyetindedir.

<ı>TBMM, halkın öteden beri karşı karşıya kaldığı sefalet nedenleri yeni araç ve teşkilat ile kaldırarak yerine refah ve saadet getirmeyi başlıca hedef kabul eder. Bundan ötürü toprak, eğitim, adalet, maliye, iktisat ve vakıf işlerinde ve diğer mesailde toplumsal dayanışma ve gelişmeyi hakim kılarak, halkın gereksinimine göre yenilik ve kurumları getirmeye çalışacaktır. Bunun içinde siyasal ve toplumsal ilkelerini milletin ruhundan almak ve uygulamada milletin eğitim ve ananelerini gözetme düşüncesindedir.

<ı>Bundan ötürü TBMM, ülkenin idari,iktisadi, toplumsal bütün gereksinimlerine ilişkin kurum ve kuralları peyder pey tetkik ve yasa şeklinde uygulamaya başlamıştır. Veminallahüttevfik”

Kurtuluş Savaşına girmemizin asıl nedeni bildiride yazmaktadır. Ama bu bildiri çoktan unutulmuş,unutturulmak istenmiştir.

Geçen bir hafta boyunca pek çok kişi imza kampanyası için yazı yazdı. Büyük bir çoğunluk emperyalist güçlerin ülkemiz üzerinde oynadığı oyun olarak yorumladı.

Pek çok kişi yazılarında aynı kelimeleri kullanmışsa bunun bilgisizlikten ya da bilinen şeyleri tekrarlamaktan kaynaklanmadığına inanmaktayım. Herkesin az ya da çok bir bilgisi bulunmakta.

Zaten bilinen bir gerçeği de tekrar hatırlatmamda yarar var. Bugünkü terör örgütlerinin hepsinin efendisi AB ve ABD’dir

Kaldı ki bu yeni bir şey değil ezelden beri varolup giden bir şeydir.

Bu arada bazlarının beğenmediği İttihat ve Terakki ya da kısaca İttihatçılar, İnkilâbın iki öncü partisinden biri ….Diğeri ise Cumhuriyet Halk Partisi ya da o zamanki adıyla Cumhuriyet Halk Fırkası

Ve bir şiir;

<ı>İnsan olan vatanını satar mı?

<ı>Suyunu içip ekmeğini yediniz.

<ı>Dünyada vatandan aziz şey var mı?

<ı>Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

<ı>

<ı>Onu didik didik didiklediler,

<ı>Saçlarından tutup sürüklediler.

<ı>Götürüp kâfire :”Buyur…” dediler.

<ı>Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

<ı>

<ı>Eli kolu zincirlere vurulmuş,

<ı>Vatan çırılçıplak yere serilmiş.

<ı>Oturmuş göğsüne Teksaslı çavuş.

<ı>Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

<ı>

<ı>Günü gelir çarh düzüne çevrilir,

<ı>Günü gelir hesabınız görülür

<ı>Günü gelir sualiniz sorulur:

<ı>Beyler bu vatana nasıl kıydınız?

<ı>

<ı>Nazım Hikmet Ran (Bu Vatana Nasıl Kıydılar?)

<ı>

Yukarıda da belirttiğim gibi 2009 yılına sayılı günler
kalmışken Kurtuluş Savaşımızın ana nedenini hatırlatma ihtiyacı duydum.

var gaJsHost = (("https:" == document.location.protocol) ? "https://ssl." : "http://www."); document.write(unescape("%3Cscript src='" + gaJsHost + "google-analytics.com/ga.js' type='text/javascript'%3E%3C/script%3E")); try { var pageTracker = _gat._getTracker("UA-7006964-1"); pageTracker._trackPageview(); } catch(err) {}

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..