Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Kasım '06

 
Kategori
Felsefe
 

Şu "zaman" dedikleri..

Şu "zaman" dedikleri..
 

“akşam olur, demlenirim..
damla damla, duman duman…”

Üzerime abanıyor, içimi ürpertiyor geçmişin ılık nefesi… tenhalaştırıyor beni.. bir yandan Fikret Kızılok, bir yandan yazmaya zorlanan kalem ve arada sıkışmış ben.. akşam yalnızlığı kucağına alıyor ruhumu..

Beynim oyun yapıyor bana..kıyıda köşede ne varsa geçmişimin O’na ait kısmına dair birer birer çıkartıyor ortaya. Neyin hıncını alıyor benden bilmiyorum..depoladıklarını kusuyor birer birer , ortalığı henüz temizlemişken..

kirletiyor beni ve hiç olmadık zamanlarda..

o hayalet şehri getiriyor aklıma..o beyaz gelinlikli genç kızları..o hüzünbaz, asil sokakları..kartondan yapılmış izlenimi veren tek katlı evleri..düşlerimi,düşüşlerimi, düşlemlerimi..o ağır, gri havayı.. oyun olmalı bu.. bu kadar net, yüzsüzce gelemez o kareler gözümün önüne..oyun yapıyor beynim..bildim..katlanmak zorundayım, kaçacak hiçbir yerim yok..çıkamıyorum benliğimden…Olvido düşüyor içime: “Ey unutuş!, kapat artık pencereni…”

şu “zaman” dedikleri..

hayatın tek doğru bildiği, iniş çıkışları sabitleyen şu kavram..

içinden dışı, dışından içi anlaşılamayan, hep bir eksiklik duygusu oluşturan, hangi renk olduğunu kestiremediğim, dinginlik-ürkeklik arası bir koku salan şu 3 noktalı kısa kelime:Zaman…

beklentiler toplamı belki başka bir deyişle… veya çok küçük bir ihtimal olsada insanoğlunun uydurduğu deli saçması bir bahane..

ve “zaman” üzerine biz iz çok sevdiğim Hilmi Yavuz’un kaleminden akan:

“şair! bahçelere özenecek ne vardı?

İşte tenha her yanımız,hep tenha

Ne aradık sözcüklerin kuytularında

Ne bulduk soldukça çoğalan dilimizde?

Zaman’ın sırrı hala duruyor olmalı ki üzerimizde

Biz bakınca görünen aynalardı…”

 
Toplam blog
: 10
: 1786
Kayıt tarihi
: 28.10.06
 
 

notalar, kelimeler, renkler, kareler, insanlar ve kentler karışımı biriyim....