Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Nisan '07

 
Kategori
Güncel
 

Şu ADD'ne ve YÖK'e niye kafayı taktınız ki?

Şu ADD'ne ve YÖK'e niye kafayı taktınız ki?
 

Merhaba sevgili okurlar,

Bugünlerde Cumhurbaşkanlığı tartışmaları, taraflarca, gayet sakin, ama, bir o kadar da düşündürücü açıklamalarla sürdürülmektedir.

Sanki, yapılması olası yanlış hareketler sonucu, kopacak bir fırtınanın sessizliği içerisinde gibi hissediyorum kendimi.

Bu durumun siyasilerce, son derece titiz ve Ülke menfaatlerini sıkıntıya sokmayacak bir anlayış ve sorumluluk duygusu içerisinde sonlandırılması en büyük dileğimdir.

Bence sıkıntının ana öğesi, TBMM'deki çoğunluğuna rağmen, Sayın Başbakanın Cumhurbaşkanlığına kendisini ya da aynı görüşteki bir başkasını aday göstermemesi ve işi uzatmasıdır.

Bu konu netleştirilmeyip uzatıldıkça da, ben de dahil, her kafadan bir ses çıkmakta, adaylığa namzet kişilerin geçmişte, Atatürk ve Cumhuriyetimizle ilgili söylemleri, gündeme gelmekte ve halkın kafasında "SORU İŞARETLERİ ve ACABA" lar çoğalmaktadır.

Durum öyle bir hal aldı ki, Ülke adeta, ATATÜRKÇÜ ve CUMHURİYETÇİLER ile KARŞITLARI gibi bir gruplaşmaya itildi.

Bir tarafta, muhalefetteki siyasi partiler, TSK, ADD (Atatürk Düşünce Derneği), YÖK ve 300 civarında sivil toplum örgütleri, diğer tarafta ise AKP.

Sayın Başbakan, aday olup olmayacağı hususunu, 25.04.2007 tarih saat 24.00'e kadar süremiz var deyip beklemeye alacağına, kendi tabiriyle, delikanlı gibi halkın karşısına çıkıp, "Evet, geçmişte Atatürk, Kemalizm, Demokrasi anlayışı ve Cumhuriyet gibi konularda maalesef basına yansıyan talihsiz açıklamalarda bulundum.
Gençlik dönemlerimde söylediğim bu sözlerden ve düşüncelerimden dolayı, pişmanlık duyuyorum ve Halkımızdan özür diliyorum.
Ancak, Türk Ulusuna söz veriyorum ki, Cumhurbaşkanı olmam halinde Atatürk ilke ve ınkılaplarına bağlı kalarak hareket edeceğim diyerek günah çıkartabilse... Hele hele bir de, şu "MİLLETVEKİLİ DOKUNULMAZLIĞINI" kaldırmak için düğmeye basabilse....

İnanın ülke gerilimini bir anda düşürebilir. Herşey o kadar güzel olur ki ülkemizde. Ama, maalesef yapmıyor, hala o düşüncelere sahip olduğu izlenimini kamuoyunda uyandırmaya devam ediyor.

Atatürkçü ve Cumhuriyetçi kesim olarak ortak hareket edebilen kesimler de haklı olarak, Sayın Başbakanın veya işaret edeceği bir ismin karşısında olduklarını her vesile ile ifade ederken, TBMM'si Başkanı Sayın Bülent ARINÇ ise, 14.04.2007 tarihinde yani yarın yapılacak olan mitinge dikkat çekiyor ve bunun hukuki bir hak olduğunu ifade ederken, ADD'nin başında bulunan PAŞA'nın geçmişini gündeme getiriyor.

Ancak, Sayın ARINÇ, bu tespiti yaparken, sade bir vatandaş olarak kendisinden objektif davrananarak, adaylığı gündemde olan Sayın Başbakanın da bir önceki yazımda detaylarını verdiğim gazetelerdeki beyanlarını da gündeme getirebilmeli ve bu konuyu da eleştirebilmeliydi.

AKP, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde bugüne kadar rastlanmayan bir şekilde YÖK ve ADD'nin ortaya koydukları konuşmalarından ve eylemlerinden dolayı, rahatsızlık duyduğunu açıklamak yerine, biz acaba ne yaptık ya da yapmadık da bunlar bugünlerde böyle bir tavır içerisinde bulunuyorlar, diye kendilerini sorgulayabilmeli ve yanlışlarını düzeltme cihetine gidebilmelidir.

Cumhurbaşkanı olacak olan şahsı tarif ederken Genel Kurmay Başkanımız çok güzel bir ifade ile, " SÖZDE DEĞİL ÖZDE LAİK" ifadesini kullanmıştır. Paşa daha ne desin ki? Ne yapsın ki?

Ben sadece kendisine bu kısa ve her şeyi çok açık ve net bir şekilde ortaya koyan cümlesinden dolayı, AĞZINA SAĞLIK PAŞAM, diyeceğim.

Evet, her konuda özellikle de siyasi alanda, Cumhuriyetimize, Atatürk İlke ve ınkılaplarına bağlı, sözünün eri insanlara ihtiyaç duyduğumuz bir dönemden geçiyoruz.

Bekleyelim ve görelim.....

 
Toplam blog
: 407
: 877
Kayıt tarihi
: 02.07.06
 
 

15.12.1950 Mersin doğumluyum. İzmir Ticari İlimler Mezunuyum. Bir Kamu Kuruluşundan  Şube Müdürü ..