Şu bizim filbahri

Son yazdığım yazımın üzerinden epey geçmiş... Neden olduğunu  hiç ama hiç hatırlamak istemiyorum açıkçası... Farzedelim ki uzun soluklu bir tatile çıktım, ya da saklambaç oynadım...

Resimde ki çiçek şakacı bir çiçek…

Çiçeğin adı ne diye sorarsanız

Tabi ki bu bizim filbahri.

Ben bu çiçeğe limon çiçeği, ya da yalancı şakayık denildiği de duydum.Bildiğim kadarıyla bu çiçeğin geleneksel adı filbahri benim çevremdekiler onu bu isimle ve yalancı yasemin olarak  tanıyor. Çocukken ziyarete gittiğimiz bir evin bahçesinde  görmüştüm onu yıllar önce, küçük bir kızken. Çok güzel çiçeklenmişti bir ağaç mı yoksa çiçek mi olduğunu anlayamadığım için  görünce, ilgilenmiştim... Önce bir meyve ağacı zannetmiştim. Anneme sormuştum ne ağacı diye. Annem meyve ağaçlarının çiçek açma zamanı  geçti kızım demişti. Bu bir çiçek, ağacımsı bir çiçek...

Yıllar sonra başka bir ilde bir evin  bahçesinde gördüm bizim filbahriyi.. Sonra acaba bu güzel çiçeğe bu ismi, kim koymuş ki diye sordum kendime, düşündüm ki, kendi adını mı verdi acaba çiçeğe?

Ve kendisi biraz fiziki olarak  iri ve sevimli mi yani... Ne bileyim.. Aklıma öyle geldi saklayacak değilim.. Anladınız sanırım ne yazmak istediğimi.

Değil mi ama çiçek Karatay diyeti falan yapıp rejim yapamayacağına göre . Toprağa ekildiği andan itibaren şekli şemali  muhtemelen buydu. Belki de bu ismi bu çiçeğe veren şahıs belkide çok gıcık olduğu birinden intikam almak için onun adını da vermiş olabilir. Bu da olasılıklar dahilinde değil mi

Ayrıca bir çiçeğe erkek ismi neden verilir ki ? Çiçeklere daha çok kız isimleri uygun olmaz mı olmaz mı? Madem  Yasemin çiçeğin bir çeşidi.. Bu yaseminin amcası, dayısı, abisi mi ya da teyze oğlu falan olabilir mi?

Sakın alınıp kırılmasın bizim Filbahri bana...

Bunlar yazım biraz eğlenceli olsun diye, ama ben yinede bu çiçeğe filbahri adını yakıştıramadım... Ona yalancı yasemin demek bile çok uygun değil...

Sanki kendine özgü değilde, taklit gibi olur o zaman .

Ama gerçekten de, yoldan geçenin ilgisini çekecek kadar güzel.. Ve arıların da onu çok sevdiği bir gerçek. Bir sürü arıyı misafir etmişti  gördüğümde...

Sanki birazda  bizim filbahri  isim mağduru gibi..

Hani bazen çocuklarda, ya da yetişkinlerde olur ya..

Ne bileyim, çok zayıf bir adama adını sorasınız Gürbüz ..Yine bu sorunu çözmek kolay, biraz fazla, yersiniz kilo alırsınız olur biter..

Bazen gölgesinden bile korkan tiplerin adı Aslan, Kaplan, Mert ne bileyim böyle birşey olur işte..

Hani bazen de enine boyuna, balık etli bir bayanın adı ne bileyim Kibar, Narin  falan olur ya.. Örnek çok anlayacağınız..

Ana fikir, bir  çiçek de olsa o da canlı ve isim konusu çok önemli..

Bu zavallı çiçeğin durumu da bu yani..Acıdım çiçeğe, desem inanırmısınız..

Üstelik çiçek adını mahkemeye verip değiştiremez ki..

Yok ki adını değiştirmek isteyen çiçekler için, bir çiçek mahkemesi..

Durum vahim gibi geldi bana.

Çiçeğin adını her duyduğumda yüzümdeki gülümsemeye mani olamıyorum..

Ben yazıyı yazarken çok eğlendim..

Kendi kendime gülümsedim, hatta gülümserken etrafımdakilerinde dikkatini çektim. Onlar benim gülümsememe çok mutlu oldu. Ne diyeyim Bizim filbahriye teşekkür etsinler. Şu ismi koyana ne demeli işte bilmiyorum..

Yine de öldüyse bu ismi veren Allah rahmet eylesin. Yaşıyorsa uzun ömür versin onada, sizede..

Önce Sağlıkla , mutlulukla, huzurla ..

Gülümsemiş olmanız dileğiyle..