Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Şu CHP var ya!

Şu CHP var ya!
 

İşin doğrusu Cumhuriyet Halk Partisine çok yükleniyoruz. . Bakıyorum. Vurun abalıya… Neler söylenmiyor ki… En kolay eleştirilen parti CHP, en sesi çıkmayan Parti CHP…

Niçin AKP aydınlar tarafından doğru dürüst eleştirilmiyor? Korkuyorlar da ondan.. Aslında göstermiyor.”Biz demokratız..filan, ” diyorlar ama , en eleştiriye kapalı Parti AKP ; eleştiriyi sevmiyor. Bir de elinden gelirse, eleştirenleri tutup Silivri’ye sıkıştırıveriyor. Daha bilmem neler yapıyor…Memur milleti neler çekiyor; öğretmen milleti, işçi milleti neler çekiyor… Konuşamıyorlar ki bilelim. Kimisi işimi kaybederim, diye konuşmuyor. Kimi dilimi keserler, diye konuşmuyor. Onun için kimse öyle çıkıp kolay kolay ukalalık yapamıyor. Çünkü başına neler geleceğini biliyor.

Evet, Demokraside yaşıyoruz. Her şey serbest ve özgür. Her şeyden çok da konuşma ve yazma özgürlüğü var. Onun için gazeteciler yıllardır içerde yatıyorlar.

Özgürüz de, bu özgürlükte gücümüz yalnız CHP’ye yetiyor.. Zaten 30 yıldır abandone vaziyette, yerden kalkıp zorla savaşmaya çalışıyor. Kime karşı : Emperyalistlere ve sömürücülere karşı. Bir de biz aşağıdan tekme atıyoruz. Şöyle böyle deyip, önderinin hevesini kırmaya çalışıyoruz…Aydın gibi eleştirip, tekme atmaya, çelme takmaya uğraşıyoruz. Bre insaf, bu parti zaten iç düşmanlarla durmadan uğraşıyor. Bir de bizle mi uğraşacak.

Dün (07.12.10 –Cuma) Mecliste CHP’nin Meclis Grup Toplantısı vardı. Partinin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çıktı kürsüye, Başbakan Recep T.Erdoğan’ı eleştiren çok güzel bir konuşma yaptı. Gözledim. Konuşma aralarında , Kılıçdaroğlu’nu ancak Parti’nin yarısı alkışlıyordu. Öteki yarısı, zinhar elini oynatmıyordu.. Her keresinde aynı adamlar, alay eder gibi Parti Başkanlarını durup seyrettiler.

Eğer bu AKP’nin Meclis Grup Toplantısı olsaydı; mümkün müdür Recep Tayip Erdoğan’ı alkışlamamak. Erdoğan hemen o kişiyi defterine yazar. Ondan sonra gözden düştün mü. Sonun belirsiz. Bunu AKP’liler bilmiyorlar mı? Çok iyi biliyorlar.

İşte bizim demokrasi böyle bir demokrasi.

Peki, Sayın Kılıçdaroğlu bu adamlarla nasıl Kurultay’a gidebilir. Seçimlerde ne yapabilir?

Bir Parti demek her şeyden önce disiplin demektir … Öndere inanmak demek ; ona destek olmak demektir. Sen kendi seçtiğin adamı sevmezsen, ikili oynarsan ; bu parti nasıl yaşar… Evet , CHP’de sular hiç durulmuyor. Neden, Demokrat bir Partidir de ondan. Ama aynı zamanda da parti disiplini olmayan bir parti…. Kılıçdaroğlu’nun toplantı salonlarına giriş çıkışlarını bir görün. Adam, kalabalıktan nefes alamıyor. Her şeyden önce bu durum tehlikeli bir durumdur. Emniyet açısından söylüyorum. Niçin kalabalıklara hükmedilemiyor. Sonra kalabalıklar caddelere, salonlara, insanlara hükmetmeye başlıyorlar.

Her şeyden önce Disiplin. Parti içi disiplini. Çok önemli.

Ne olacak bu Parti’nin hali…(Ne olacak şu G.saray’ın hali gibi..!)

İnsan sevdiği halıyı çok dövermiş. Eleştiriyoruz, çünkü Parti adam olsun istiyoruz. Bu Parti Atatürk’ün Partisi. Atatürk bu Partinin rozetini taşımış göğsünde. Bir şeyler yapmak lazım.

Ama adamlara bak be. Kendi Başkanlarını zinhar alkışlamıyorlar. Öyleyse gidin Recep Tayip Erdoğan’ı alkışlayın. Yazık be yazık!

Boşuna demiyor Kemal Kılıçdaroğlu : “Seçimlerde iyi sonuç alamazsam, çeker giderim” diye. Ben olsam şimdiden çeker giderim. Ne bu be. Bazı adamlar orada oturmuşlar pis pis sırıtıyorlar…Lanet olsun. Biz oyun oynuyoruz, oyun; başka bir şey değil.

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..