Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mayıs '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Şu feminizm dedikleri neymiş bir bakalım...

Şu feminizm dedikleri neymiş bir bakalım...
 

Şu Feminizm Dedikleri Nedir?

Kadın -erkek değil/ ÖNCE İnsan olmak...

Feminizm deyince; bende ilk çağrıştıran olgu;

Toplumun; kadın rollerindeki keskin dayatmalara karşı yürütülen uyanış hareketleri oluyor. Neye kime karşı, işte bunun yanıtları;

Kadın; anadır, eştir. Korunmaya muhtaç ikinci sınıf bir yaratıktır. Çünkü fizyolojisi dolayısı ile acizdir, zayıf yaratılmıştır erkeğe göre!

Sosyal yaşamda aktif olması yasaktır, ayıptır, günahtır.

İşte ataerkil toplumun, bu dayatmacı tutumuna karşı başlatılan bu kıpırdanmalar;
KADIN sosyal statülerde yer almaya başladıkça, daha da GÜR bir ses ile yankılanmaya devam etmiştir.

Feminizm mücadeleleri, toplumun bir kesiminde filizlenmeye başladıysa da, diğer bir eksende, hâla daha eşinin egomanyasında şiddet, dayak ve kötü muameleye dayanarak , hayata tutunmaya çalışan, doğurganlığını erkeğe karşı hayat poliçesi gibi kullanan ve çoğu zaman bunun işe yaramadığını yaşayarak kabullenen, çekilmez yaşam sürecini izole edebilmek için de, KADERİMDİR KATLANMAK ZORUNDAYIM gibi algılayan ve aslında yetişme tarzı ile henüz FEMİNİZMİN kelime anlamını bile çözmekten çok uzaklarda, çok alt kategorilerde bir kadın kitlesinin mevcudiyetini de yadsıyamayız.

Bu iki kadın grubu arasında kalan ve gitgide açılan bu vahim uçurumun da feminizm hareketlerinin mitinglerdeki yazılı afiş ve PANKARTLARDAN;
YASALAR VE RADİKAL YAPTIRIMLAR YOLU İLE; hayata geçirilmesi sonrasında, zamanla kapanacağına inançlıyım.

Kadının kişisel HAK ARAYIŞI dır kısaca feminizim. Erkek çoğunluğun desteği alınarak el, ele alınmalıdır bu hak.

Önce erkekler kadına birer cinsel obje ya da tapulu malıymış gibi zayıf merceklerle bakmaktan vazgeçmeyi başaracak, ardından kadının hareket alanı; bu tölere ile zaman içerisinde hakettiği merkeze oturacaktır.

Bunun özünde yüne biz kadınlar söz sahibiyiz, çünkü erkek çocukları yetiştirme tarzlarımızda yeni ve daha çağdaş açılımlar geliştirmek mecburiyetindeyiz.

SEN ERKEKSİN, DAHA ÜSTÜNSÜN , CİNSİYETİN DOLAYISI İLE -KIZ KARDEŞİNDEN- DAHA AYRICALIKLISIN.

Bu aykırılığı enjekte eden, ya da varolan bu yaklaşımı engellemeyen yine biz analarız. Yıkmaya da engellemeye de ancak analar olarak biz kadınların kudreti yeter, diye düşünmekteyim.

Kısaca, bir kadın olarak kadının bu çağdaş profilini destekliyorum.

Erkeğin varlığını varoluş nedenlerini ve kadının yanında olmasının gerekliliğini yadsımadığı sürece tabi!

Nilgün Çakıcı/Bursa


Nilgün Çakıcı

 
Toplam blog
: 238
: 1468
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

Bursa'dan bir milliyet okuru olarak, burada sizlerle olmak çok güzel. Bir ev hanımıyım, iki çocuk..