Su gibi akıp giden yıllar

Bir varmis bir yokmus, evvel zaman icinde kalbur saman icinde, deve tellal iken pire berber iken, 57 sene önce Milliyet Gazetesi 05 Mayis 1950 yilinda kurulmus. Dallanip budaklanmayi sürdürür iken, hep Ilklere imza atip öncülük yapmayi ilke edinmis.

Bu ilklerin ilkesinde, modern teknolojinin sundugu yeniligi yine Türkiye sinirlari icinde kaliteden taviz vermeme ilkesine sadik kalarak, ilklerden bir yenisine Mayis 2006 senesinde imzasini atarak bu kez "Milliyet Blog" Sitesini kurmus.

Cocuklugumdan beri Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet diye adini ezberledigim gazeteler arasinda elit yazarlariyla entelektüel aydinlarin okudugu bir gazete olarak hafizamda yer etmisti Milliyet Gazetesi.

Alman medyasinda Türkiye ile ilgili bir haber okumustum.

Dogru ve objektif haber alacagimi düsünerek Milliyet Gazetesinin internet-sitesine girdim.

Aradigim haberi bulup okudum ve sitede dolasmaya basladım. Gözüme 'blog' sözcügü ilisti. Linki tıklayıp actım.

Ilk gözüme ilisen yazilar arasinda okudugum ilk üc- bes yazi hosuma gitmisti.

Degerli Savas Sakar' in aktif ve en cok okunan blog yazarlari arasinda oldugu dikkatimi cekmisti. Neden nicin sorusuna yanit bulmak icin yazilarindan birkacini okudum. Entelektüel nesnel bilgiler iceren yazilardi. Benim bilgi ve ilgi alanima giriyordu konular. Böyle degerli insanlarin arasinda kendimi rahat hissedecegimi düsündüm.

Bilgi ve birikimlerimi, duygu ve düsüncelerimi paylasabilecegim uygun bir site olabilecegine inandım. Hiçbir yazı deneyimim ölmamisti. Deneyim yapabilecegim  ideal bir yer oldugunu düsündüm. Yazarken düsünecek düsünürken yazacaktım ve bu arada türkce ve yazi teknigini gelistirebilecegim bir fırsattı benim icin.

Üye olduktan sonra tanidigim; degerli Ahmet Yilmaz, Ahmet Aydin, Celal Celik, Aydin Sevinc, Fulya, Pelin Kalyoncu, Latif Bey, Basak Altın'in yazilari da ilgimi cekmisti.

Üyelik kosullarini okudum. "Hakkimda " bölümünü doldurup yolladim fakat geri geldi. Üyeligimin kabul edilmesi icin meslegim ve hobilerimle ilgili bilgiler gerekiyormus.

Birkac bilgi ilave etttim  ve tekrar gönderdim. Ve üyeligim 27.07.2006 tarihinde onaylandi. Yayina cikabilmem icin  blog yazmam gerekiyormus. Üye olmadan önce zaten yazacagim kategoriyi belirlemistim. "Sağlıklı Yaşam" olacaktı.


Yillar önce yurtdisina cikinca ister  istemez mektup yazmak hasil olmustu. Okurdum ama  üc bes mektubun disinda günlük falan yazmazdım. Yazma konusunda deneyimsizdim. Ama burada yazarak yazı teknigi kurallarını gelistirebilecegimi düsündüm..

"Otejen- gevseme" baslikli yazimi yazdım ve  gönderdim.

Yayina alinmadi. Bu kez de yazim kurallarina uyarak degistirmeler yapip tekrar güncellememi istediler.
Türkce karakter kullanmadigim icin editörler sagolsunlar türkce karaktere ceviriyorlardi bazi yazilarimi. Yaziyi gözden gecirip cümle düsüklügü ve imla hatalarimi düzeltip tekrar gönderdim. Birkac saat sonra nihayet yayina cikmisti. Bu ilk blogum cok uzun oldugu icin daha sonra üc bölümlük bir blog haline getirdim.

Herkesin okuyabilecegi bir ortamda kendi yazimi görmek beni heyecanlandirmis, yazma konusunda cesaretimi artirmisti. Yanilmiyorsam üye sayisi ozaman 300-400 civarindaydi. Yanlis hatirliyorsam lütfen! dogru verileri paylasirsaniz sevinirim. Bu rakamlar ilerde tarihi rakamlar olacagi icin dogru bilgiler olmasi önemli.

Ilk yazima hic yorum alamadim ama okunma sayisi bir hayli kabarikti. Buda beni memnun ediyordu.
Okudugum blog yazilarina yorum yazarak yeni güzel insanlarla tanismaya devam ettim. Isimlerini burada sayamayacagim icin kendilerinden özür diliyorum.

Bugün 27. 07. 2007 blog rapor verilerime göre:

Sayfamin toplam görüntülenme sayisi: 72126
Blog sayim bu yazdigimla birlikte 71
Yorumlarim: 101
Mesajlarim: 37
Ortalama okunma sayisi: 522

Bilindigi gibi "ortalama okunma sayisi" yeni bir blog yayina girince düsüyor daha sonra okunma oranina göre artabiliyor.

Son iki aya kadar erkek okuyanlarim büyük bir farkla basi cekiyorlardi. Bugün bayanlar onlara yetisti.
"Raporlarim" sayfasindaki sayilara göre istatistik cubuklari az bir farkla basa bas ilerliyor. 

Allah bereket versin :)  Duygu ve düsüncelerimi kaleme alirken daha iyiye ulasma hep hedefim olmustur ve olacaktir. Nedenli basarili olup olamayacagım oda ayri bir konu. Hatalarimla, kusurlarimla yazilarimi okuma zahmetinde bulunan herkese cok tesekkür ediyorum.

Yazilarima neden az yorum aldigim konusunda kesin bir tahminim yok. Yorum yazarak düsüncelerini paylasan destek veren yorumlar icin tesekkür ediyorum. Yazılarımı okuyan fakat yorum yazamayan diger blog yazar arkadaslarima da sevgilerimi gönderiyorum.

Okudugum yazilar hakkinda degerlendirmeler yaptigimda sizlerden cok seyler ögrendigimi söyleyebilirim. Yazı türkcemin düzelmesine katkınızın oldugu bir gercek.

Üye olup yazmaya karar veren herkesi yazabildikleri kadar bu platformda bilgilerini, duygularini, düsüncelerini keyifle paylasip sürdürmelerini diliyorum.

Kim olursa olsun kimsenin buradan küskün ayrilmasini da arzu etmiyorum.

Zaman zaman blog yazarlari arasinda farkli düsünce ve görüslerden v.b. nedenlerden olumsuzluklar yasansa da genel atmosferin havasini bozmamak adina saygi ve hosgörüde kusur etmemek hedefimiz olmalidir diye düsünüyorum.

Hepinizi seviyor hepinize saygi duyuyorum.

Sevgilerimle

Mine

27. 07. 2007