Su hakkında bilmek istedikleriniz

Dünya üzerinde her şey kendine has özelliklere sahip. Şu bahsedeceğimiz su bile içerisinde bulunan kimyasal oranlara göre farklı tatlarda karşımıza çıkıyor. " Bir araba için benzin ne ifade ediyorsa, insan için de su onu ifade ediyor. " Hepimiz suyla çalışan insanlarız. Bu suyu kaliteli kullanmak istersiniz değil mi? Yoksa benzinden zarar gören araba gibi , vücudunuzun da zarar görmesini istemezsiniz sanırım. Fakat biz araba kadar şanslı değiliz, vücudumuzu bir daha yenileme lüksümüz yok. İşte bu yüzden dikkat…

Çeşmelerden içilen sular kaynatıldığı zaman mikroorganizmaları tamamen öldürmüş olmuyorsunuz. Sadece kaynattığınız sıcaklık aralığında yaşayamayanlar ölüyor ve geri kalanlar hayatını devam ettirebiliyor. Ayrıca bu işlem kimyasallara hiçbir şekilde etki etmiyor, eğer suyunuz fazla arsenik içeren bir yapıdaysa hiçbir değişim göstermiyor. Arseniği sudan nasıl uzaklaştırabiliyoruz? Filtreleme  işlemi ile. Peki evde musluklardaki filtre ne işe yarıyor?  Mikroorganizmalar açısından bir işe yaramıyor fakat kimyasallardan arındırma açısından başarılı. Klorlama hakkında ne düşüncedesin derseniz, kaynatma işleminde bahsettiğim gibi aynı şekilde klor kullanıldığında da mikroorganizmaların yalnızca bir kısmının önüne geçebiliyoruz. Bu anlattıklarım sizlerin merak ettiği işlemlerdi.

Şimdi gelelim sizin işinize yarayacak olan pratiklere...

Şunu asla unutmayın, suyun içerisinde ne kadar çok magnezyum, kalsiyum vb olursa asitliği o kadar düşük olur. Çünkü suyun içerisinde bulunan bu mineraller Ph değerini alkaliye çevirir. Alacağınız suyun Ph değerinin  7,5 – 8,5 aralığında olması gerekiyor. Dikkat…

İkinci olarak, su alırken önceliğiniz cam ambalaj olsun, cam yoksa plastik tercihinde bulunun. Plastik ambalajlarda içtiğimiz sular da sağlıklı, fakat şişenin güneşte veya sıcakta asla beklememiş olması gerekiyor. " Bu şekilde güneşte ve sıcakta beklemiş olan plastik şişeden içtiğiniz suda plastik tadı varsa  o suyu içmeye sakın devam etmeyin. "  Çünkü su içerken başınıza gelecek en kötü şey gelmiş demektir. Plastik şişenin ısıyla erimesinden, suya geçen kimyasallar sağlığınızı ciddi anlamda bozabilir. Eğer uygun koşullardaysa zaten, plastik olmasının zararı yok. Yeter ki uygun depolama sağlansın.

Son olarak da gelelim tat mevzusuna, suyu sert seven var sevmeyen var. O sizin kişisel tercihiniz. Birisi suyun tadını beğenirken, diğeri içemez bile. Bu konuda uyarabileceğim bir nokta yok. Ama diyorum ki bildiğiniz gibi vücudumuzun çok büyük bir kısmı sudan oluşuyor, işin ciddiyeti burada saklı…

Bilinçli olmanız dileğiyle.                                                                                                             

Sağlıkla kalın!

Not : “ Su da benzin gibi olmadan, bol bol için. “

                                                                                                                   Gıda Mühendisi- Nermin Özge BİLGE