Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Temmuz '16

 
Kategori
İnternet
 

Şu Instagram dedikleri...

Şu Instagram dedikleri...
 

“Sosyal Medya”dan benim anladığım, Instagram. Facebook’u 2007’de Belçika’da ilk gördüğümde uzak durulması gerektiğini hissetmiştim ve hâlâ da aynı fikirdeyim. Başlarda, “Ne güzel, herkes birbirini buluyor.” gibi savunmaları oluyorduysa da kullanıcıların, günümüzde Mr Google -asrın dedektifi olarak- herkesi bulunabilir kılıyor zaten. Mesela, “Ata Kemal Şahin”i sorgulattığınızda 300 binin üzerinde sayfa çıkıyor. Demek ki bulunamama problemim yok. Geriye de Facebook’un “geyik cazibesi” kalıyor ki hiç işim olmaz! Yakın çevremdekiler de Facebook'u ya kullanmıyor ya da bağımlı değiller.

Twitter’ın faydalı yanları olduğuna inanıyorum; ama o amaçla kullanılmaya başlandığında da kapatılıyor! Geriye de “Şu anda Akaretler’i tırmanıyorum. Kuaförüm nezle olmuş.” gibi durum raporları vermek kalıyor ki aylaklığın dik âlâsı.

Fotoğraf ve video paylaşım uygulaması olan Instagram ise farklı. Her ne kadar patronu Facebook da olsa bir karizması var. Elbette ki tek tük abukluklar olmuyor değil; ama neticede 500 milyon insan fotoğraflarını, videolarını paylaşıyor. Verilen bir emek var. Benim gibi fotoğraf sevdalıları için dünyaya açılan kocaman bir pencere. Fotoğrafı çekmenin, photoshop’da edit etmenin, IG editöründe son rötuşları yapmanın getirdiği yorgunluğu eserinizi yayına verdiğiniz anda unutuyorsunuz. Eminim, FB fanları "İşin mi yok be usta, dürt gitsin!” diyorlardır şimdi:) Yayınladığınız fotoğraflarınıza beğeniler (like) ve yorumlar (comment) gelmeye başladıkça heyecanlanıyorsunuz ve IG yeni arkadaşlıklara da imkan tanıyor. Kullanıcı profili oldukça yüksek ve inanılmaz şekilde “güven” mekanizması işliyor. DM (Direct Message) yoluyla -uygulama içinde- özel haberleşme de yapılabiliyor ve herkes tüm bilgilerini çekinmeden paylaşıyor. Arizona’daki bir IG arkadaşımı ve ailesini Bn Otacı’yla ziyaret edip evlerinde misafir ediliyoruz ve tabii ki onlar da Türkiye’de bizim misafirimiz oluyorlar. Tesis ettiğiniz kişisel dostluklar haricinde birlikte fotoğraf çekip yayınlamak için dünyanın dört bir yanında tertiplenen InstaMeet toplantılarına da katılabiliyorsunuz.

Follow4follow kuralı ritüelse de takipçi ve takip ettiğiniz kişi sayısı arasında ki fark -sizin lehinize- ne kadar açıksa, o kadar popüler üye oluyorsunuz. Bir üyenin takipçi sayısının organik olduğunu da şu şekilde anlayabilirsiniz: Yayınladığı fotoğraflarındaki beğeni/like sayısı takipçi sayısının en az %10'u olmalıdır. Eğer daha azsa, sanal takipçi satın alınmıştır! Ne yazık ki takipçi gibi beğeni de satın alınabiliyor ve bir robot dakikalar içinde size binlerce takipçi ve beğeni gönderebiliyor. Elbette ki bu etikdışı bir hareket; ama ticari amaçla ya da az sonra vereceğim örneklerde bu yol tercih edilebiliyor.

IG’de pornografi yasaktır. Çırılçıplak fotoğraflar göremezsiniz. Tek tük kaçan olursa da fark edildiğinde ya da şikayet edildiğinde fotoğraf kaldırılır, hesap dondurulur. Gülmeyin ama, mesela yazışma emojileri arasında “patlıcan” yoktur!

Profesyoneller, amatörler, ayakkabı-çanta satanlar, diyetisyenler, sevgili ve/veya tatil arkadaşı arayanlar hep bir aradadır.

Her ne kadar muhafazakâr bir duruş sergiliyorsa da aganigi işleri IG’de de vardır; ama kimse rahatsız edilmeden kibarca yürütülür ilişkiler! Aganigi Sistemi’ni sizler için araştırdım ve bu projeden Bn Otacı hiç hoşlanmadı; ama bir nevi kamu hizmeti olduğu konusunda kendisini ikna ettim:)

- Hepimizin malumu ki Allah Rus ırkını yaratırken bir başka özenmiş. İmkansızlıklar içindeki Rus kızları da Batı’dan koca bulup hayatlarını kurtarma derdindedir. Galerilerinde fazla fotoğraf yoktur. Doğa, aile, şehir, havaalanı (çok geziyorlar izlenimi için) ve birkaç da bikinili, dekolteli fotoğraf bulunur. Popülarite işareti olarak parayla takipçi satın almışlardır ve hesaplarında on binlerce takipçi görünür. Neyse, gözlerine kestirdikleri erkekleri takibe alırlar. Sizin galerinizdeki seyahatler, lüks arabalar, tekneler, villalar ve de elinizin-yüzünüzün düzgünlüğünü gösteren fotoğraflarınız seçilme kriterlerinizdir. Nezaketen sizin de onu takip etmeniz, fotoğraflarını beğenmeniz gerekir ki eşik tam da burasıdır. Doğa, şehir fotoğraflarını beğenirseniz siz karavanasınızdır ve ertesi gün takipten atılırsınız, yok eğer bikinili fotoğrafları beğenip bir de yorum yaparsanız potansiyel damat adayları arasında yerinizi alırsınız:) Böylece, niyetini size -açıkça sarkmadan- gizli olarak göstermiş olur.

- Bir de galerisi tamamen bikinili, tangalı, dekolteli fotoğraflarla dolu hatunlar var ki profillerinde FB, email adresleri ve hatta telefon numaraları da bulunur. Satın alınmış takipçi sayıları yine on binlercedir ve o hatun gelir sizi takibe alır. Yayınladığınız lüks araba, tekne, Monaco ya da business class uçuşunuzla ilgili fotoğraflarınızı da beğenir, alev emojileri gönderir. Siz de aklınız uçkurunuzdaysa; yatağa uzanmış fotoğraflarını beğenir, süvari emojisi gönderirsiniz! DM’den size özel mesaj gelmekte gecikmez ve aramanızı ister. O numarayı aramanın nasıl bir faturaya dönüşeceğini bilemeyeceğiniz için “Buradan yazışalım.” dersiniz.

“Fotoğraflarınız oldukça sanatsal. Çeken de işini biliyormuş!”

“Teşekkürler. Demek beğendiniz beni.”

“E tabii, çok güzel bir kadınsınız.”

“Ben de sizi beğendim. Birlikte tatile gidelim mi?”

“Nereye gideceğiz?”

“Cancun, Hawaii ya da Barbados olabilir. Bir hafta ya da on gün, size bağlı.”

“Cancun’u görmedim. Hem Chichén Itzá’yı da ziyaret ederiz.”

“Tamam, bence de uygun. O zaman New York’ta buluşup gidelim. Tüm uçak ve konaklama masrafları size ait. Ayrıca, bir hafta için 15 bin, on gün için de 20 bin dolar alırım. Anlaştıysak hesap numaramı vereyim.”

    Oy Asiye Asiye
       Tütün koydum kesiye 

 

 
Toplam blog
: 462
: 1159
Kayıt tarihi
: 07.03.09
 
 

Ne güzel bloglar yazdık, ne muhteşem dostluklar kurduk; onlar kaldı baki... ..