Su meselesi

İzmirimizin suyunda arsenik bulundu. Bunu hepimiz haberlerde duyduk okuduk. Kullanılan suda ki bu tehlike bizlerin hayatlarını dogrudan etkilcek.

Aynı tehlike yazın ortalarında ankarada da mevcuttu ve herkez Ankara'yı konuşuyordu. Melih Gökçek beyin müthiş buluşuyla herkez Ankara'yı değilde İzmir'i konuşur oldu. Böyle bir konuda bile insanlar kısır çekişmelerin ve parti kavgalarının arkasına sıgınıyor ve olay öyle güzel örtbas ediyor ki inanmakta güçlük çekiyorum. Örnegin bu olay Japonya'da, Almanya'da, Fransa'da, İngiltere'de olsa ne olurdu sizce...

Biz Türkler için hayatlarımız bu kadar ucuz muydu hep. Ya da hayatlarımızı gelecek nesillerimizi ilgilendiren konularda ne zaman bu kadar tepkisizleştik. Ya da hepimizin ortak suçu mu acaba bütün bu başımıza gelenler...

Herkez suyun arsenikli oldugunu konuşuyor. Acaba İzmir'deki bu sular hep mi arsenikliydi yoksa karşıyaka tarafındaki suların o tarafta baraj yok ve belediyenin söylediğine göre sular açılan kuyulardan geliyor. ACABA BU KUYULARIN YERALTI SULARININ BERGAMAYLA BİR İLGİSİ VAR MI?(ALTIN MADENİYLE) NE DERSİNİZ.

Ankara'nın suyunu ise yanılmıyorsam Kızılırmak'dan getirdiler acaba bu suyunda arıtma tesisi olmayıp sularını kızılırmaga bırakan sanayi tesisleriyle bir ilgisi var mı? Bunu neden bir üniversite araştırmaz ortalığı ayağa kaldırmaz. Yoksa bizde üniversitede mi yok.

O kadar çok soru var ki beni rahatsız eden... Ve kimsenin kafasına takmadığı. Ya da medyasından, siyasetine, ekonomisinden, işcisinden, memuruna, patronundan, öğrencisine herkez mi aklını yitirdi. Hadi aklınız yitirdiniz? Hiç bişey soramaz sorgulayamaz hale geldiniz. Hepinizi aç bıraktılar da ekmek derdine düştünüz.

VİCDANINIZI DA MI YİTİRDİNİZ.....