Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ocak '09

 
Kategori
Çevre Bilinci
 

Su nasıl kirlenir?

Su kirliliği bütün dünya ülkelerinin ortak sorunudur. Dünyamızın ve doğamızın yaşlanmasından, nüfus artışından ve bilinçsizce sanayileşmeden kaynaklanan kirlilik suyumuzu da etkilemektedir.

Örneğin; Kömür yakılması ile kükürt dioksit gazı oluşur.Yağmur yağdığında su ile birleşip sülfürik asit olarak geri döner. Petrol ve doğalgaz yakıldığında ise nitrojen oksit oluşur. Yağmur damlaları ile birleşip nitrik asit olarak bize ulaşır. Yağmur yağdığında hava temizlenir. Fakat su kirlenir. Kirlenmiş yağmur sularını doğa toprak katmanları ile temizler. Ancak toprak da kirlenir. Kirliliğe doymuş doğa parçası suyu artık temizleyemez.

Yeryüzündeki bütün suların gökyüzüne sürekli devir daim ettiği düşünüldüğünde bu kirlenme döngüsünün ne kadar hızlı ve yoğun olduğu bir gerçektir. Üstelik sanayi ve insan atıklarının, doğayı ve suyu, dolayısıyla insanı olumsuz yönden nasıl etkilediğini siz düşünün. Çok çamaşır deterjanı tüketen bir ev hanımı bile doğanın kirliliği için maddi-manevi katkıda bulunmaktadır.

Su kirliliği su moleküllerinin, doğal molekül küme ölçülerinden daha büyük kümelerde oluşmasına ve kirletici maddelerin de büyük su molekül kümelerinde yerleşmesi diye ifade edilebilir. Kirletici, Su filtre edilerek su'dan çıkarılsa bile, su molekül kümeleri doğal halinden daha büyük olduklarından ve kirleticinin elektromanyetik dalgalarının etkisi ile zararlı etkisi arıtılan su'da mevcudiyetini devam ettirecektir. Ayrıca kirleticiler, su'da mevcut oldukları zaman veya arıtma işlemi sonunda tamamen sudan çıkarıldıklarında bile, elektromanyetik frekansları su'yun molekül kümelerini, doğal olmayan bir yapıda, büyük su molekül küme yapısında tutacaklardır. Bu son durum da bir kirlenmedir. Su kirliliği, kimyasallar, tarımsal ilaçlar ve kimyasa gübreler, termal, sürtünme ve elektromanyetik etkileşimler gibi sebeplerle çeşitli formlarda oluşur. Kirliliği ortadan kaldırmak için çeşitli metodlar ve teknolojiler uygulansa bile bunların hepsi suyun moleküler/frekans seviyesinde kirlenmesine sebep olmaktadırlar. Kirlilik, doğal olmayan miktarlardaki maddeler ve elektromanyetik frekanslar ile suyu doyurur. Bu nedenle su'yun gıdaları, yiyecekleri, oksijeni çözme ve taşıma, ve hücrelerimizin temizlenmesi gibi doğal olan özellikleri ve gücünün azalmasına neden olur. Kirliliği bilen yerel yönetimler suyu kaynağında arıtmaktadırlar. Toplumu bulaşıcı hastalıklardan korumak için kireçleyip, klorlayarak kilometrelerce uzunlukta borular ile musluğumuzdan akıtmaktadırlar. Burada kireç, klor gibi maddelerin bireylere vereceği zararı ve kilometrelerce uzanan borulardaki sızıntı ve karışımları arıtamamaktadırlar. Bizler doğal olarak, sadece ilk açıldığı dönem yapılan analiz raporunu şişe üzerine yazmış, ne sıklıkta kontrol edildiği bilinmeyen PVC esaslı, sağlık ve gıda nizamnamesine tamamen aykırı pet şişelerde ambalajlanmış ve ambalajları ile doğayı daha çok kirletmeye mecbur edildiğimiz sadece içmek için kullandığımız pahalı suyu seçmek zorunda bırakılıyoruz.

Yanma (Combustion) açık formülü: Yakıt (Fuel) + Oksijen (O2) => Heat (Energy) + CO2 (KarbonDiOksit) + Water (H2O) İçten yanmalı yakma sistemlerinde yakıtın eksik yanması sonucunda atmosfere atılan yan ürünlerin toksik olduğu, ölümlere kadar varan hastalıklara neden olduğu yıllardır bilinmektedir. Egzost Gazı ile atmosfere bırakılan kirleticiler: NOx = Azot Oksitleri yakıtların yüksek yanma sıcaklığı sebebiyle ortaya çıkan ve egzost yoluyla atmosfere bırakılan yan ürünleridir. Yanma sıcaklığı ne kadar yüksek ise buna paralel olarak NOx üretimi artmaktadır. PM ( Partikül, İs, Kurum, Soot) yakıtların eksik oksijen sebebi ile tam yanamaması neticesinde ortaya cıkan ve egzost yoluyla atmosfere bırakılan yan ürünleridir. Diğer bir ifade ile yakıtın eksik yanma sebebi ile iş yapmadan harcanması, sarfedilen kısmıdır. Hava kirliliğine neden olan NOx ve PM oluşma değerleri arasında ters orantı vardır. Bu ters orantılı proses, eksik yanma neticesi oluşan kirleticilerle mücadele, emisyon ile mücadeleye davetimizin esasını ve gerekçesini oluşturmaktadır. Birisini azaltmak için yapılan çalışmalar diğerinin artmasına neden olmaktadır. Mesela, PM (partikül, kurum, is, soot) azaltmak için yanma zamanının (injection timing) değiştirilmesi gibi stratejiler uygulandığında istenmedik miktarda NOx miktarında artışlar ortaya çıkmaktadır. Veya yanma havası için sulandırma stratejisini uyguladığımızda (egzost gazını su içinde sirküle ederek havayı egzost gazından elde etme, - exhaust gas re-circulating- gibi) NOx üretimini azaltmada etkili ancak egzost gazı su içinde sirküle edilirken oksijenin yeri değiştiğinden PM, partikül, soot miktarının artmasında etkili olmaktadır.

 
Toplam blog
: 6
: 3575
Kayıt tarihi
: 14.01.09
 
 

Doç.Dr.NURİ HAKSEVER 1979 İstanbul Tıp Fakültesi girişlidir. 1985 yılında birincilikle GATA Tıp fakü..