- Kategori
- Siyaset
Suç duyurusudur…
Bu yazıyı yazarken yine gözlerim dolu. Hani derler ya dokunsan ağlayacağım, veya patlayacağım. İşte o haldeyim.
Kötü bir durumun ardından sağduyu çağrısı yapılır. Aman kendimize hâkim olalım denilir. Bunlar hepsi kandırmaca. Göz boyama.
Beş ana… Beş eli öpülesi Türk anası. İçlerine akıttıkları kan derelerinin sıçrayanları gözlerinde yaş olup dışarı akıyor, ağızlarında ortak cümle “Vatan sağ olsun”
Vatan için yediden yetmişe hangi Türk insanı severek canını vermez ki? Şehitlik gömleğini kim giymek istemez ki? Hiçbir Türk insanının aksini düşündüğünü söyleyemeyiz.
Ancak! Bütün bunlar pisipisine yok yere olmamalı. Güzeller güzeli evlatlarımız birileri öyle istiyor diye şehit olmamalı. Eğer oluyorsa bunların sorumluları cezasını çekmeli. Savcıları göreve davet ediyorum.
“Şehitlerin kanları yerde kalmayacak” diye nutuk attılar, yalan söylediler. Her yer kan gölü…
“Hesap sorulacak” dediler, sormadılar.
“Devletimiz büyüktür” dediler, çadır mahkemeleri kurup PKKyı aklamaya çalıştılar.
“Kahraman ordumuz” nutukları atarken, ordunun göz bebeği subaylarımızı hapse attılar.
Meclisten sınır ötesi harekât izni ve yetkisi aldılar. Burnumuzun dibindeki kandil terör bataklığını dünya yüzünden silmediler. Bilerek ve isteyerek teröristlerin azmasına neden oldular.
Açılım – saçılım söylemleri ile insanları bölerken, PKK lıları şımarttılar.
İşte bu yüzden evlatlarımızın hesabının bu hükümetten sorulmasını istiyorum.
Bütün bunlar siyasi tercihtir, halk seçimlerde gereğini yapar diyemiyorum. Ölen evlatlarımızın naaşları üzerinde siyaset olmaz.
02/05/2010