Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ağustos '11

 
Kategori
Türkiye Ekonomisi
 

Suç sektörünün kazancı ve vergi...

Suç sektörünün kazancı ve vergi...
 

Önce şike depremi, ardından komutanların istifası(!) ülke gündemini meşgul ederken, ekonomideki kötü gidişatın önü kesildi! 

Kriz falan, “teğet” bile geçmeyecek denilerek, iyice basite indirgendi. Ekonomik verilerin üzeri örtülerek, Türkiye’nin ekonomik durumu iyi gösterilmeye çalışılıyor. 

Ülkemizde uygulanan ‘Serbest Kur’a dayalı, piyasa ekonomisinin gerçekleri ile bizim ekonomik gerçeklerimiz bir türlü uyuşmuyor. Bizde vergiyi tabana yayma gerekçesiyle, her türlü tüketim malından KDV ve ÖTV alınırken, arada birilerine kıyak çekilmek istenildiğinde günlük, hatta saatlik vergi indirimleri yapılabiliyor. 

Vergi toplamayı tabana yayıyoruz savsatası ile kazanandan da kazanmayandan da aynı vergiyi alırken, genellikle kazanan istediği kadarını vergi olarak veriyor. Yani kazancı oranında vergi vermiyor. 

Bunların yanı sıra birde kayıt dışı dediğimiz, kazançtan vergi vermeme olayı var. Ülkemizde kayıt dışı ekonominin yüzde 50 civarında olduğu yıllardan beri söylenir. Ancak bir türlü tedbir alınmaz ve kayıt dışı kaynaklardan para kazananlar bir türlü vergilerini vermezler. İktidar kanadı da bu kazanç kapılarını bir türlü kayıt altına almak için çaba göstermez. 

Bu nedenledir ki ülkemizin gündeminde; her zaman kaçak içki ölümleri, artan fuhuş, hırsızlık gibi olaylar sıkça tartışma masasına yatırılır. 

Sivil toplum kuruluşlarının bu konudaki araştırmaları da pek dikkate alınmaz. İşte buna bir örnek: 

İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın (İSMMMO) ‘Suç Ekonomisinin Türkiye Bilânçosu’ adlı araştırmasına göre; 2010’da 27 kalemde Türkiye’de yasadışı faaliyetlerden oluşan ciro en az 8 milyar liraymış.

Araştırmaya göre, suç ekonomisini oluşturan; kriminal ve kaçakçılığa dayanan illegal sektörlerde, kaçak içki, fuhuş, uyuşturucu, hırsızlık, sahtecilik gibi birçok kalemdeki toplam yıllık net gelir de en az 3 milyar 250 milyon TL’yi buluyormuş.

Araştırmaya göre, Türkiye’de 56 genelevde 3 bin kadın seks işçisi çalışıyormuş. Bunun dışında 15 bin civarında da poliste kayıtlı seks işçisi olduğu belirtiliyor.

Türkiye’de yabancılardan yılda ortalama 2 bin kişi fuhuş’a karıştığı için sınır dışı ediliyormuş. Bu rakamlar, yabancılar da dahil, tahmini 100-150 bin seks işçisinin varlığını gösteriyor. 2010’da yakalanan 12 ton eroin baz alındığında tahmini yılda 60 ile 120 ton arasında eroin Türkiye’den kaçak olarak geçiyor. Tabi birde göçmen, yani insan ticareti söz konusu! Bu konuda; 2010’da Türkiye’de 33 bin göçmen yakalandı Yakalanmayanların bir kısmı, İtalyan sahillerindeki gemilerde bekletiliyor!

Göçmen sorunu veya kısaca ‘insan ticaret’ ile uğraşanlar, her bir göçmen için ortalama 3 bin dolar peşin para alıyor. Buradan kazanılan vergisiz kazancı varın siz hesaplayın. Tabi birde tütün ve içki mamullerimden alınan yüksek vergiler nedeniyle bunların kaçak olarak yurda sokulması veya merdiven altı dediğimiz üretim alanlarında üretilmesi var. Daha bir ay öncesi kaçak içkiden 5 Rus vatandaşı öldü. Tabi tütün mamullerini unutmamak gerek. Bu gün yurdun her köşesinde, ucuz sigara diye bağıran çığırtkanları görmek pek ala mümkün. Kabataslak ülkemizde yılda 5 milyar paket sigara satılıyor. 

Yukarıdaki verileri doğrulayan resmi istatistikler ise şöyle: 2010 yılında 43.5 milyon paket kaçak sigara yakalandığı düşünülürse, tahmini olarak bu pazardaki kaçakçılığın büyüklüğü 250 ile 500 milyon paket arasında. Buradan gelen paranın büyük bir bölümü de terör örgütüne gittiği kulaktan kulağa fısıldanıyor. 

Tabi bu rakamların arasında kaçak mazot, motor yağı, benzin gibi maddeler yok. Hele hele altın gibi, altın çağını yaşayan bir maden hiç yok. Gerçi bu sektörlerden kimlerin para kazandığı belli! O nedenle bu konuyu fazla deşelememek gerekiyor.  

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..