Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Kasım '08

 
Kategori
Güncel
 

Suç Tanımlaması Yapmak Bu Kadar mı Zor?

Suç Tanımlaması Yapmak Bu Kadar mı Zor?
 

Hukuk Devlet ve Demokrasi tarihimize adını kara harflerle yazdıracak olan ve Engin Çeper'in önce karakolda sonra hapishanede dövülmesi ve öldürülmesi ile ilgili adli vaka sonrası malumunuz biri cezaevi müdür yardımcısı beşi gardiyan altı kişi tutuklandı.

Soruşturmayı yürüten savcılık makamının bu 6 kişinin tutuklamaya sevk ettiği maddeleri, hadisenin kendisi kadar vahim bir durumdur. Çeber'in öldürülmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada, Metris Cezaevi'nin o günkü sorumlu müdürü Fuat Karaosmanoğlu, gardiyan Yavuz Uzun ve Murat Cise ‘kasten yaralamak suretiyle öldürmeye sebebiyet vermek'; Selahattin Apaydın, ‘kasten yaralamak suretiyle adam öldürmek'; Sami Ergazi ve Nihat Kızılkaya ise ‘kasten yaralamaya yardım etmek' suçlarından tutuklanarak Cezaevi'ne gönderilmiş durumdalar. Yani sorumluların işlemiş oldukları suç, TCK'da belirtilmiş olan KASTEN ADAM YARALAMA / KASTEN ADAM YARALAMA SURETİYLE ÖLÜME SEBEBİYET VERMEK suçları.

Çeper Ailesi'nin Avukatın basına verdiği bilgiye göre, soruşturmayı yürüten savcılar, işkencenin sadece karakolda yapılacağı kanaatindelermiş. Allah allah. Avukat Bey'in gazetelerde çıkan bu demecinden sonra işkenceyi düzenleyen TCK'nun 94. maddesini bir kaç defa daha okuma mecburiyetinde hissettim kendimi. Acaba savcı beylerin gördüğü, benim göremediğim ve işkencenin sadece karakolda yapılabileceğini gösteren bir şart hükmümü bulunmakta idi madde metninde? Ama hayır, böyle bir hüküm yok. Hatta siz de isterseniz bir bakın:

Madde 94 - (1) Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve bedensel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren kamu görevlisi hakkında üç yıldan oniki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Sizce de kanun maddesi açık değil mi? İşkence sadece karakolda ve polisler tarafından yapılır diye bir tanımlama mevcut mu?

Dikkat edilirse Kanun maddesi, İşkenceyi sadece "maddi veya manevi ağır acı ve ıstırap veren fiil" olarak değil; doğrudan insan onuruyla bağdaşmayacak surette bedensel ve ruhsal dokunulmazlığı, bireyin algılama ve irade yeteneğini etkileyen her davranış olarak tanımlamıştır.

Kişinin maddi ve manevi dokunulmazlığı, irade özgürlüğü, adliye, adil yargılanma hakkı ve kamu idaresi hukuki yararlarını koruma amacıyla getirilmiş bu hükmün yok sayılarak , sorumluların işlemiş olduğu eyleme TCK nın 86. maddesinin 3 - d fıkrasındaki hükmün uygulanması (Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuzu kötüye kullanılmak suretiyle kasten yaralamaya sebebiyet verme suçu) büyük bir hukuk yanlışıdır.

Savcıların bu olayda uygulaması gereken kanun maddesinin hangisi olduğunu yorumlarken gözönünde tutmaları gereken Kriter, suçun karakolda mı yoksa polisler tarafından mı işlenip işlenmediği değil; TCK 94. maddesinde korunan hukuki yararlar da gözönüne alınarak demokrasi ve hukuk devleti anlayışı açısından büyük yaralar açabilecek kuvvette olan bir olaya Kanuna lafzının yanında ruhunun da temas ettiği hususları düşünerek bir sonuca varmak olmalıdır.

 
Toplam blog
: 8
: 4115
Kayıt tarihi
: 30.03.07
 
 

70'li yılların sonlarına doğru doğmuşum. Karın, fırtınanın yoğun ve çetin bir şekilde sürdüğü Doğu'n..