Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sonsuzluk (Osman Özeker)

http://blog.milliyet.com.tr/yasev

16 Ocak '16

 
Kategori
Güncel
 

Suça ortak olmayacağız diyen akademisyenler

Suça ortak olmayacağız diyen akademisyenler
 

Ülke kan gölüne dönmüş, özellikle güneydoğu bölgelerinde PKK hainlerinin "başkaldırısı" devam ederken ortaya atılan sözde akademisyenler bir bildiri yayınlayarak gündeme oturmuştur.
 
Adına "açılım, kardeşlik, çözüm süreci" denilen ve AKP iktidarının "Güzel şeyler olacak" dediği 3.5 yıllık süreçte PKK  dağdan inip  şehir ve kasabaları işgal etmiş, devlet ise "çözüm adına" bu süreçte sadece seyirci kalmıştır.
 
Gelinen noktada Türkiyenin Güneydoğusunda ki bir çok il, ilçe adeta Suriyenin bir ilçesine, Kobaniye dönmüştür.
 
Haziran seçimleri sonrası aklı başına yeni gelen hükümet valisiyle, emniyetiyle, askeriyle daha önce görmezden geldiği bu eşkiyanın Güneydoğuyu adım adım bölünmeye götürdüğünü nihayet farkedebilmiş ve buralara devletin varlığını hıssettirme, PKK hainlerini de yok etme kararı almıştır.
 
PKK'nın yerleşim birimlerindeki etkinliğini yoketmek için çözüm olarak sokağa çıkma yasakları ilan ederek, mahalle mahalle ve sokak sokak  temizlik yapmaya başlamış, ancak bu temizlik işi bazen günlerce sürmüştür.
 
Tüm bu mücadele yüütülürken yöre halkı, esnaf ve sivil vatandaşta zarar görmekte, canından , malından olmakta binleri bulan göçler yaşanmaktadır.
 
Bölge halkı sıkıntılıdır, zor durumdadır, ancak bunun sorumlusu devlet değil, PKKdır.
Kendilerine "Akademisyenler" denilen 1128 adet guruh sanki güneydoğuda yaşanan bu felaketlerin, can kayıplarının baş sorumlusu PKK değilmiş gibi devleti suçlamakta, derhal bu savaşa son verilmesi ve yapılan katliamlara son verilmesini,sokağa çıkma yasaklarının kaldırılmasını,insan hakları ihlallerinin kaldırılmasını ve hemen barış yapılmasını istemektedirler.
 
Akademisyenler bildirisinde güneydoğuyu savaş alanına çeviren, sokaklara hendek kazan, ağır silahlar yerleştiren, sivil masum demeden herkesi katleden PKK'dan ise hiç bahsetmemesi, insan hakları ihlalinin ve halkın göç etmesinin temelinde PKK terör örgütünün yattığını görmemesi  ise ibret vericidir.
 
Akademisyen guruhunun sıkılmadan bildirilerine koydukları başlık ise "Bu suça ortak olmayacağız" cümlesidir.
 
Anlaşılan o ki  siz akademisyen titrili guruh zaten bu suçun baş sorumlularısınız. Asli göreviniz bilimsel  araştırmalar yapmak, devletten aldığınız maaşınızın hakkını vermekken, PKK'nın yandaşı ve savunucusu olmanız, hain bölücülerin yanında yer almanız bu bildiriye imza atmanıza yeter de artar bile.
 
İşte 1128 akademisyenin temsil ettiği zihniyet, hükümetin yıllarca uyguladığı PKK Açılımı zihniyetidir. Bu akademisyenler açılımın psıkolojik harekatcıları, çözüm sürecinde 63 karanlık "akil adamların" taşıdığı zihniyetin temsilcileridir.
 
AKP iktidarının "çözüm süreci" adı altında yürüttüğü teslimiyetci politikalar üniversitelerimizi de vurmuş, ne kadar PKK sempatizanı varsa,  üniversitelere asistan, araştırmacı  olarak yerleştirilmiş, üniversiteler adeta terör yuvalarına dönüştürülmüştür.
 
Ege'nin kalbi İzmir'de Ege Üniversitesinde PKK sempaztizanları cirit atmakta, üniversite yönetimi ise diğer üniversitelerde olduğu gibi gerekli tetbirleri almamakta inat etmiş, sonucunda Ege Üniversitesi Ülkü Ocakları Başkanı Fırat Çakıroğlu geçen sene göz göre göre ölüme gönderilmiştir. PKK ve  yasa dışı sol örgütler üniversitelerde olay çıkarmakta, eğitim özgürlüğünü gaspetmekte, diğer öğrenilere yaşam hakkı tanımamakta ve tehdit etmektedir.
 
İşte Akademisyeni bol PKK sempatizanları üniversitelerde hergün hak ihlali ve kaos yaratmakta , devlet ise bugüne kadar üniversitelerde tetbir almamaktadır. Neticede 1128 akedemisyen, hergün şehitlerin geldiği, sivillerin bebeklerin katledildiği güneydoğuda devletin silahları bırakmasını, hemen barış yapılmasını istemektedirler.
"Bu suça ortak olmayacağız" diye bildiri yayınlayan özde akademisyenlere buradan soralım bakalım cevapları nedir?
 
Devlet bir çok ilçede ve mahallede sokağa çıkma yasağı ilan etti bunun sorumlusu kim mdir?.
 
Sokağa çıkma yasağı ilan edilen ilçelerde, mahallelerde çıkan çatışmalarda siviller ve cocuklarda öldü,
 
Sorumlusu kimdir?
 
Evler harabeye dönmüş, adeta Suriyenin bir kasabası görünümüne bürünmüş halk yöreden göç ediyor,
 
Sorumlusu kimdir?
 
Hergün polis asker uzun menzilli silahlarla, roketatarla, ve hendeklere döşenen bombalarla şehit oluyor, sorumlusu kimdir.
 
Çok sayın akademisyenler! Bütün bu olayların baş sorumlusu PKK, Kandil ve PKK'nın uzantısı HDP' dir. Öz yönetim, özerklik diye diye ülkeyi bu hale getirenlerdir.
Ha kimse unutmasın bugün ülkenin bir çok yerinde terör kol geziyorsa, canlı bombalar Suruç'ta, Ankara'da Sultanahmette can alıyorsa;
 
PKK şehirleri  adeta savaş alanına çevirmisse bütün bunların baş sorumlusu ülkeyi 14  yıldır yöneten ve "çözüm, kardeşlik" diye diye olaylara göz yuman, devletin valisini, emniyetini, askerini  eli kolu bağlı bırakan AKP iktidarıdır.
 
Haziran seçimleri sonrası halkı tehdit eden "biz gelmezsek beya toroslar gelir" diyen bu hülkümettir. Kasım seçimleri  sonrası "beyaz toroslar gelmedi çok şükür ama; AKP iktidarının birazcık aklı başına geldi de üç yıl boyunca göz yumduğu, görmezden geldiği PKK ile mücadeleyi seçmesini bildi. Hükümet adına bu da bir başarıdır, geri dönüştür.
 
Akademisyen maskesi altında PKK'ya destek çıkan, güneydoğuda yaşanan olayların gerçek faillerini görmemezlikten gelen ve devleti suçlayan bu insanlara tavsiyemiz şapkanızı önünğze koyun bir kez daha düşünün ve böölücü hainlere "hemen barış, insan hakları, devlet güneydoğudan çekilsin edebiyatını bırakın ve gerçeklerle yüzleşin.
 
Osman Özeker 15.01.2016
 
Toplam blog
: 287
: 3107
Kayıt tarihi
: 11.07.08
 
 

1949 Konya Ereğli doğumlu olup, halen İzmir'de oturmaktayım. A.Ü. Eğitim Fakûltesi mezunuyum  Ata..