Suçlu aşk mı?

Hep duyarız ya..
Çok kişide aynı sorun..
Aşk-Meşk,

Sever insan sevilmez..
Sevilir insan sevmez..
Sever insan ama sevdiği başkasını sevmiştir..
Sever insan,sevgisine karşılık bulur ancak sevdiği aynı anda başkasını da sever..
Sever insan sonra bakar meğer sevmemiş..
Sevilir insan sonra bakar ki sevilmemiş..
vs...

Peki hiç düşündünüz mü neden olur bunlar?
Elbette.
Kendinize göre çözümler üretirsiniz.
Şimdi bir de olaya farklı bir noktadan bakalım dilerseniz..

Sürekli söylenen sözler vardır parti, takım sloganı gibi..
İşte bunlardan birisi de ''Önemli olan iç güzelliğidir.'' lafıdır.
Doğrudur bu söz ancak uygulamada hata vardır.
Çünkü kişi önce dış görünüşten etkilenir.
Olur mu?
Katılmıyorum.
Yanlışınız var.
Diyebilirsiniz..
Ancak olay budur.
İlk dış görünüş.
Bu durum özellikle arkadaşlık sitelerinin popüler olmasıyla arttı iyice.
Fotografa bakıyoruz.
Tipi kötüyse at gitsin.
Gerek yok.
Normalde de böyledir bu..
Biraz iyiyse hemen mesajlar, ilgilenmeler, tanışalımlar başlar...
Olay ilerletilir..
Karakter?
Kişilik?
Kime ne..
O güzel/yakışık'lıdır ya..

Sonra bakarsınız ki aslında hiç de öyle birisi değilmiş..
Amacı başkaymış..
Onun için bir sabun köpüğünden ibaretmişsiniz..

Her yakışıklı ya da güzel insanla kaliteli bir ilişki yaşamanız pek de mümkün olmaz..

Sonra?

Sonra aşk'a suç atmalar başlar..
Aşk'ın olayda suçu yokki..
Sen adımını yanlış attın..
Yanlış yola saptığınız da yol sizi yanlış yere götürür ya..
Aynı hesap..
Yola kızamazsınız bu durumda..
Aşk'a da..