Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ocak '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Suçlu kim..?

Hayata karşı solgun olduğumuz an'lar vardır... Kimseyi istemeyiz, Hayata pesimist bakarız. Sebebini bilmediğimiz halde kafamızı karışıtran soruları sormaya devam ederiz kendimize. Bazen "saçma şeylerle kafamızı yormamız belkı bizi daha iyi eder" diye düşünürüz biraz da...

Sorunların ne olduğunun aslında hiç önemi yok, çünkü biz aslında sorunların çözümleriyle ilgilenmiyoruz genelde. Ya bir suçlu ya da kendımızı haklı çıkaracak birkaç cümle, olay, fikir bulmak için çaba sarf ediyoruz.. Genelde ikili ilişkilerimizde problemler olmasının bi sebebi de bu; sürekli bi suçlu aramaya mahkum olmamız ve aslında bunun farkına bile varamamamız. Bir psikoloji kitabında okumuştum, adı 'Egoist Olma Sanatı''ydı insanların genelde suçlu armalarının sebeplerini şöyle açıklıyordu: "Ya kaldıramıyacakları bi projeye adım atmış ve sorumluluk almışlar ya da büyük bir sorumsuzluk örneği gösterip proje için çaba harcamamışlardır..."

İkili ilişkilerimizdede aynı olgular yaşanır. Genelde sağlam bir empati kuramadığımız için insanların bizi terk ettiğini anlayamayız.. Eğer biz terk edersek de durum pek farklı değildir, bu sefer de onun empati yeteneğinin zayıf olduğu inancına kapılırız. Oysa bazen bizim de hoşgörülü olmamız gerektiğini hiçbir zaman düşünemeyiz.. Hoşgörü ve karşılıklı güsel seviyeli sohbetler, sorunların konuşarak halledildiği bi yerdir burası.. Yeni gelen nesile öğretemediğimiz bir sohbet türü olduğu kanısındayım çünkü onların tek muhabbet ettikleri konu (konu denebilir mi bilmiyorum ama) "geyik muhabbeti" denen tamamen zaman öldürmeyle alakalı hiçbir amacı ve hiçbir gerçekle alakası olmayan kendı kendılerıne kurdukları bir hayal ortamı...

Şu ana kadar ne kadar açıklayıcı oldu bilemiyorum ama bu konudakı benım fikrim "sonun başlangıcı''dır.. Şu sıralar haberlere dikkat ederseniz yenı gelen neslin aslında hiç "iyi insan olmak" gibi bir hedefleri olmadığını çok rahat görürsünüz.. Çünkü gün geçmiyorkı 15 yaşlarında bir çocuk kendı emsali birini yaralamasın, öldürmesin.. Sebebini öğrenmeye çalıştığınızda ortaya çıkan tablo daha da korkutucu, çünkü sorunlu olan bizleriz: AİLELER. Biz kendimiz konuşmasını, hoşgörüyü, saygıyı bilmiyoruz ki onlara nasıl öğretelim? Her fırsatta çocuklarımıza öğrettiğimiz şeyler çok açık ortada; yalan sölemek, iftira atmak, kavga etmek ve hepsinden önemlisi kopuk bir hayat tarzı.. Eğer bunları düşünen insanlardansanız şu soruyu sürekli olarak sorarsınız kendınıze: Suçlu kim..?

İşte bizim muhbir doğmamızın bir sebebi de bu, sürekli "suçlu aramamız" Benım bu konuda tek bir önerim var: Bu hayatı konuşarak arkadaşça, dostça düşünerek yaşayabilmek.. Eğer biz güçlüysek zayıfı ezmeyelim...

 
Toplam blog
: 27
: 1610
Kayıt tarihi
: 30.12.06
 
 

Kobi Danışmanı www.facebook.com/projeyazdanismanlik   ..