Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '07

 
Kategori
Sosyoloji
 

Suçlular uzakta değil

Suçlular uzakta değil
 

Toplumu yozlaştırmaya çalışanları hep uzaklarda ararız. Aslında suçlular da böyle yaparlar ve suçu hiç kendilerine yakın görmezler. Onlar da, “bu memleketi kim bu hale getirdi” diye hep sorarlar.

Hatta bu suçluların bazıları televizyon ekranlarından, gözlerimize bakarak bunu yaparlar. Katıldığım bir TV programında bu sözünü ettiğim suçluların en büyüklerinden birinin ikinci yüzünü görmüş oldum. İsim vermeyeceğim çünkü yaşadığım, kamera arkası bir durum olduğu için bir de iftiracı damgası yemek istemem doğrusu. Çünkü bu “kavga programı” mimarlarından her türlü tavır beklenebilir. Bir de tazminat davasına maruz kalmayalım.

Benim için durumun tespiti önemli, bu çabamda insanların, “abi-abla” diye baktığı bazı program sunucularının bulunduğu yerleri hak etmediğini ifade etmek içindir. Bir de kamera önünde farklı, arkasında daha farklı düşünen bu kişilerin sırf izlenme oranlarını yükseltmek uğruna giriştiği rezaleti vurgulamak için. Belki tahmin ediyorsunuz ama benim gibi, kulaklarınızla duymadınız.

Neyse bu kadar açıklamadan sonra sadede geleyim. Katıldığım programda, bir toplum bilimci olarak bulundum ve tespitlerimi de o doğrultuda yaptım. Fakat sunucu bey’den hep uyarı aldım; reklam arasında yanına gittim. Kendisine neden beni azarladığını sormak için. Bir telafi beklerken Bırakın telafiyi daha da büyük bir tepki aldım.

Bana söyledikleri karşısında “şoke” oldum. Bana aynen şunları söylüyordu “-Ben, kadınları biri birine tokuşturuyorum, sen ise insanları namusa şerefe davet ediyorsun. Sen benim oyunumu bozuyorsun. Zaten bu memleketin anası ….., kurtarmak sana mı kaldı“ Ben de kendisine “-o zaman siz de daha beter yapmaya mı uğraşıyorsunuz? Sizden bunları duyduğuma çok şaşırdım. Bu halk sizi böyle bilmiyor.” dedim ve daha fazla kalamayacağımı ifade edip orada derhal ayrıldım.

Şunu ifade etmek istiyorum, ekranları aile kavgalarına merkez yapan zihniyet hep aynı. Kesinlikle bu tip programlara prim vermemeliyiz. Bizim üzerimizde, çirkin oyunlarını yürütemesinler. Bu kişilerin en büyük güçler kaynakları izlenme oranlarıdır; bunun arkasına sığınmaktadırlar. Bizler bu hakkı onlara vermemeliyiz.

Sözde, sahtecileri (medyum vs.) ortaya çıkarmak adına, yapılan başka bir oyunun da farkında olalım. Bunun bir oyun olduğunu, o sunucunun ağzından ifade ettim. RÜTÜK’ün bu tarz programlara bir otokontrol getirmesi şart, aile yapımızı tehdit eden bu yapımlar mutlaka dizginlenmelidir. Ekranlar bazı isimlere kapatılmıştır. Bu olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir fakat yeterli olduğunu düşünmüyorum. Her seyredilen doğrudur mantığının yanlış olduğunu dilerim sonuçları ağır olmadan fark etmiş oluruz. Biliyoruz ki “Sebeplerin tayininde rol almayanlar sonuçlara tepki vermek zorunda kalırlar.” ya da “sonuçları değil sebepleri değiştirmek gerekir.” Geleceğimiz için ve onun garantisi çocuklarımız için doğru sonuçlar ortaya çıkaracak doğru sebepler oluşturmalıyız.

 
Toplam blog
: 30
: 692
Kayıt tarihi
: 16.09.06
 
 

1974 yılında Bayburt'ta doğdum, sosyolog-yazar olarak çeşitli çalışmalar yapmaktayım...