Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ocak '08

 
Kategori
Sağlıklı Yaşam
 

Suçluluk duygusu

Suçluluk duygusu
 

Vicdan azabı çekmenin en fazla elem verici biçimidir sucluluk duygusu, malesef insanların büyük çoğunluğunda bu kompleks vardır.
Suçluluk duygusu yalnış bir hareket yaptığını düşünen insanın kendini afedememesinden olusur. Burada önemli olan, insanin yalnış yaptığına dair inancıdır.Yalnışın kendine veya başkalarına olumsuz etkisinin olmuş veya olmamış oluşu, yada muhatabin kendisine, incinmiş yada incinmemiş oluşu hiç önemli değildir. Söz konusu yalnış, sadece düşünce yada duygu seviyesinde de olabilir. Yapılan yalnış bir iş için kendinizi suçlarsınız. Kendisini suclayan insan kendi kendini affedemez. Bu olayi geçmişe bırakıp hayatınıza devam edemezsiniz.

Her güzel şeyin günah ya da yasak, her zevk verici şeyin suç olduğu inancıyla büyüyen insan pek tabiidir ki ömrü boyunca suçluluk duyguları içinde kıvranacak, yaşantısının tadını alamayacaktır. Eğer kendini sık sık suçlu hisseden kişilerden biriyseniz, aşağıdaki özelliklerin bir veya birkaçına sahipsinizdir. Asagida siralyacagimiz ozellikler bireyi, sucluluk duygususna iter ve ayni zamanda sucluluk duygususda bireyde bu ozelliklerin olmasini meydana getirir.

Kizginlik duygularini yenememe.
Tereddut, endise halleri.
Affedememe
Kontrolu kendi elinde tutma arzusu
Depresiyona cok egilimli yapiya sahip olma.
Mukemmeliyetlik
Takintili olmak.
Kendine guvenmeme.

Kendine güven sorunları yaşıyorsanız, kendinizin affedilmeye değer bir insan olduğunuzu tamamen anlayıncaya kadar kendine güven konusu üzerinde ugrasi vermeniz gerekebilir. Güvendiğiniz dostlarinizla veya bir uzman kisiyle, yaptığınıza inandığınız hatayı paylaşabilirsiniz. Hatanızı paylaştığınız zaman, belki de yaptığınızın o kadar da korkunç bir şey olmadığını farkedeceksiniz.

Hepimiz zaman zaman, sabah kaltigimizda farkli tepkiler ve davranislar sergilemisiszdir. Bu davranislarin insani, gun boyu ters giden islere, sitresli bir basagrisina veya sucluluk duygusuna ittigini gormusuzdur. Ornegin;

Sabah kalktiniz, kariyeriniz icin cok onemli bir is gorusmeniz var ve uc gundurde sakal tirasinizi olmamisiniz. Tiras olup dus almak icin banyoya girdiniz, tras olacaginiz ve esinizin hazirlamis oldugu kahvaltiyi birlikte yiyeceksiniz, tam o sirada tras bicaginin bitmis oldugunun gordunuz, o anda aklinizdan gecenlerin hepsini unutarak, bagirmaya basladiniz "Bana trasbicagi bulun" esiniz sizin tras bicagina ihtyaciniz oldugunu bildiginden daha onceden almis oldugu trasbicagini size verir, siz trasinizi olurken, birtaraftanda is gorusmesinde yapacaginiz konusmayi dusunyorsunuz. Her şey normal haliyle gittigine gore, birazdan giyinip dışarı kendinizi atacaksınız ve arabanıza atlayıp işgorusmesine doğru yola çıkacaksınız . Gardrobu actiginizda gomlekleriniz herzamanki askida hazir olmadigini gorup, esinizin gomleginizi utulemedigini veya unutmus olabilecegi fikrine kapildiniz.. Birden basinizdan asagiya soguk sular dokulurcesine kas kati kesildiniz ve avaziniz ciktigi kadar bagirmaya basladiniz, "Hanim gomlegimi neden utulemdin". O sirada esiniz, size bir seymi oldu endisesine kapilip kosarak yaniniza gelir, tamda size birsey soyleyecegi anda siz yeniden bagirmaya baslarsiniz. "Birde konusacakmisin" diyerek, gardrobun diger kapsini araladiniz ve butun gomleklerinizin utulu bir sekilde orada oldugunu gordunuz, birini giydiniz. Esiniz size, yumusak bir sesel "kahvalti yapsaydin bari" diye soylemeye calisirken, sizde yine bir ciglik bir bagirma, dolabin icerisindeki ceketiniz yok, geriye donup esinize baktiginizda elinde fircalanmis temizlenmis ceket duruyor. Iste o anda soyleyecek sozleriniz agzinizda dugumlenir ve hizlica evden ayrilirsiniz.

Arabaniza binip yolda giderken, sucluluk duygusu ve esinize soyledikleriniz sizin beyninizi kemirir durur, ac birsekilde isinize gidersiniz ama artik is gorusmesinde degilsinizdir, insanlar size selam verirken dahi yuzunuz kizarir, konusulanlari anlamazsiniz, gorusme bir an once bitsede eve gidip esinizin gonlunu alamk istersiniz.

Kendi kendinize bir oz elestiri yapacak olursaniz; Gorusmelerimizizi ve butun gunumuzu berbat eden suclu kim? Trasbicagimi, On yargili davranisinizmi, Gorusmeye hazirlaniyor olmanizmi, yoksa esinizmi suclu.

Zamani geriye alabilme imkanimiz olsaydi, biraz daha sakin olabilseydiniz gununuz daha sakin, cok basarili bir gorusme gecirmis olacaktiniz, buda sizin kariyerinizi etkilyeceginden geleceginizide etkilemis olacakti. ve olaylarin kotu gitmesi icin negatif sartlar olusmayacakti. Gereksiz yere sitres, problemler, ugursuzluklar sizi kovalyorasa, sucu kesinlikle kendinizde aramayi unutmayin. Aslinda yasantimizin buyuk bir kismi basimiza gelen olaylara nasil davrandigimizla ilgilinir. Insanlar hasta olurlar, tirafik kazasi olabilir, araba bozulabilir, Ucagimiz gec kalkar, boylece yapacagimiz isler alt ust olur. Bu olaylar bizim kontrolumuzun disinda ceryan eden olaylardir, bu bolumun haricindeki olaylari biz kendimiz belirleriz.

Hayatımızdaki hatalarin bizim icin çok önemli bir yeri olduğunu bilmemiz gerekiyor. Hata yaparak öğreniriz. Suçluluk duygunuzun sebebini anladığinız zaman, bu tecrübenin size ne öğrettiğini ileride sizin icin hangi tecrubelere vesile olacagini çıkartmaya çalışın. Eğer herhangi birşey öğrenmediğinizi düşünüyorsanız, düşünmeye devam edin. Bu hatadan ne öğrenebileceğinizi bulmaya çalışın. Mükemmel olmak zorunda olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? O nedenle mi kendinizi affedemiyorsunuz? Aynı hatayı başka birisi yapmış olsa ona ne söylerdiniz?

Suçluluk duygusundan bir günde kurtulabilmek mümkün olmaya bilir. Eğer suçluluk duygusu yaşamaya eğilimli bir kişiyseniz, düzenli olarak bu problemi nasıl aşabileceğiniz konusu üzerinde çalışınız. Suçluluk duygusundan kurtulduğunuzda nasıl bir yaşamınızın olacağını, neler hissedeceğinizi hayal etmeye çalışınız. Geçmişi geride bırakabilmek, kabullenme ve affetme kavramları üzerinde çalışınız. Her yeni bir gune basladiginizda, sadece gulumseyin, boylece kendiniz vede cevrenizdekiler de mutlu olacaklar. Kendinize ve cevrenize guvenle bakacaksiniz ve sucluluk duygusuna kapilmadan, mutlu yasyacaksiniz.

Saygilarimla,
Mustafa Ucman

 
Toplam blog
: 92
: 2862
Kayıt tarihi
: 14.01.08
 
 

Hatay-Antakya’da 1963 yılında doğdu. İzmir İmam Hatip Lisesinden sonra 1981 yılında aile birleşim..