Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '07

 
Kategori
Yemek - Mutfak
 

Sucuk-Yumurta

Sucuk-Yumurta
 

Efsanevi ikilileri vardır yemek kültürümüzün. Kuru fasulye-pilav, rakı-balık, Adana kebabı-acılı Tarsus şalgamı, bulgur pilavı-yufka ekmeği, yaprak sarması-isli koyun yoğurdu diye uzayıp gider liste. Biri olduğunda diğeri olmazsa sofrada, yarım kalır damaklarımızın keyfi. İşte başlıktaki ikili de bunlardan biri, belki de en önde geleni.


Hayatımın en güzel yıllarının dört koca senesini yaşadığım öğrenci evimi hatırlarım, her sucuklu yumurta yediğimde. Ankara 100.Yıl Sitesi, Yıldız Blokları’ndaki bekar evimizde, hafta sonu kahvaltılarımızın değişmez figürüydü; hemen altımızdaki Gima mağazasından aldığımız acılı kangal sucuklarla yaptığımız, sahanda sucuklu yumurtalarımız.


Sucuk, başka nelere yakışmaz ki? Soğuk kış gecelerinde yapılan sucuk şişin yanında açılan sıcak şarabın verdiği keyfi ya da mis gibi tereyağı kokulu Kazak pilavındaki küp doğranmış acılı sucuk parçalarının pirinçle yaptığı lezzet dansının yaşattığı damak hazzını başka ne tecrübe ettirebilir insana?


Sucuk; sıcacık ekmek içindeki caanım, kömürde sandviçin en önemli aktörü olduğu gibi, merhem kıvamında pişmiş acılı kuru fasulyenin de en etkili lezzet işbirlikçisidir.


Pek çok konuda olduğu gibi özellikle mutfak konusunda da yenilikçi ve yaratıcı açılımlara, füzyon mutfağı dediğimiz sentez lezzetlere, fazlasıyla açık olan ben, sucuğun dana etinin dışındaki malzemelerle yapılıyor olması fikrine son derece kapalıyımdır. Sarsılmaz kanaatim odur ki sucuğa yüzde yüz dana eti yakışır. Tavuklu, hindili bilmemneli sucuklar, bendenizin gözünde sucuk kategorisinde yer alamazlar.


Bir diğer önemli konu ise ucuz fiyata satılan sucuktan dikkatle kaçınılması gerektiğidir. Efendim, bu sucuk denilen malzemenin içeriği, kullanılan metaları bellidir. Maliyetleri de bellidir. Fazlaca oynama olmaz. Anormal bir fiyat indirimi gördüğünüz sucuktan mutlaka şüphe ediniz. Bir süre önce, Ankara Üniversitesi Ziraat Mühendisliği bölümünden, uzmanlık alanı sucuklar olan bir profesör hoca da aynı yönde görüş beyan etmişti, kanaatimi perçinledi.


Sucuk denilince aklımıza hangi markalar gelir, hangi şehirler gelir? Tabi ki iki sucuk memleketi, Kayseri ve Afyon’dur. Marka denince ise benim favori üçlüm, sucuk troykam yani: Cumhuriyet-İkbal-İpek olacaktır. Bu markaların üçü de Afyon menşelidir. Son zamanlarda Namet, Pınar, Besler gibi markalar da piyasada yer edinmeye çalışmaktadırlar.


Bu yazımı, yayına girdiği sabah saatlerinde, evlerinde okuyan değerli okurların; mis gibi tavşan kanı sıcacık çaylarının yanına hafif acılı bir Cumhuriyet kangalından, taş gibi kuru sucuk dilimleri kesmeleri an meseledir, bundan eminim.


Yok dışarıda, işyerlerinde, okullarda ya da başka mekanlarda iseniz; hakkımda şu an için pek de iyi şeyler söylemeyeceğiniz kesindir. E haksız da sayılmazsınız...


Sabredin, akşamı bekleyin efendim. Sucuklar şişe, sucuklar tavaya, sucuklar mangala, ızgaraya, öküzgözüne, boğazkereye yakışır. Dingin ve ayaza çekmiş bir kış akşamının, şarap sıcaklığında, afiyet ve sağlıkla efendim.


@Geçen sene bugün “Ehl-i Keyif”: http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=13569

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..