Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '17

 
Kategori
Sinema
 

Suikastçı (American Assassin) Filmi Üzerinden Ülkemizi Kötü Yansıtan Hollywood Üzerine

Suikastçı (American Assassin) Filmi Üzerinden Ülkemizi Kötü Yansıtan Hollywood Üzerine
 

SUİKASTÇİ AFİŞ


Amerikan filmlerindeki çirkin İstanbul yazıma ek olacak sanki bu konu ama yazmadan edemeyeceğim. Benzer senaryolu bir sürü film vardır sonuçta, yine de sinemaya gitmeden evde izlenecek filmlerden biri gibi geliyor.

Film; sanki bir şey eksik izlenimi bırakıyor bitince. Labirent filmlerinden tanıdığımız Başrol oyuncusu Dylan O’Brien den mi dir, Scott Atkins’in namı değer Yuri Boyka’nın pasif bırakılmasından mı dır, Battleship, John Carter, Son Kalan filmlerinden aklımızdan kalmış çılgınTaylor Kitsch den mi dir nedir? Yoksa senaryo mu?

Bizimle ilgili bölümleri çıkarırsanız yine de iyi sayılılabilir. Nükleer Bomba sahnesi çok iyiydi. En son S. Jakson ‘un “Büyük Oyun” filminde görmüştük benzer bomba sahnesi.

Suikastçi filminin konusu, 14 yaşındayken ailesini trajik bir trafik kazasında kaybeden Mitch'in hayatını trajediler bırakmaz. 23 yaşında kız arkadaşı Katrina'ya evlenme teklifi ettiği gün, bir grup terörist bulundukları yere silahlı saldırıda bulunur ve Katrina hayatını kaybeder. Yaşadığı bu talihsiz olaydan sonra intikam yemini eden Mitch, CIA Genel Müdür Yardımcısı Irene Kennedy tarafından işe alınır. Kennedy, Mitch'nin eğitilmesi için Soğuk Savaş gazisi Stan Hurley'i görevlendirir. Birlikte sivil ve askeri hedeflere yönelik gerçekleştirilen saldırıları araştırmaya başlarlar. Yaptıkları araştırmalarla, bir ajanın Orta Doğu'da 3. Dünya Savaşı'nı başlatmak istediğini keşfeden ikili, kendilerini tehlikeli bir mücadelenin içinde bulurlar.

ABD ile son dönemde aramız iyice bozuldu. Sanki ne zaman iyiydi ki. ABD için çıkarları söz konusu. Müttefiklik, dostluk hep yalandır. Bunu ben söylemiyorum. Tarih söylüyor. Bariz de bu, gerçeğin ta kendisi. Son dönemde Türkiye’yi “kontrol edilemeyen NATO müttefiği” olarak tanımlıyor ABD Hazretleri. Önceden her istediğini yerine getiren bir ülke vardı. Şimdi arasında bulsun bakalım.

Böyle bir durumda her şeyi ile saldırıyor. Burada kullandığı yöntemlerden biri de tabi ki sinema ve dizi sektörü. Bu konuda çok iyiler. Hollywood, çok iyi propaganda yolu.

Suikastçi filminde bu işi iyice abartmışlar. Türkiye’ye gelmeden ülkemizde geçen sahnelere yer vermişler. Film; İngiltere, Tayland, Malta da çekilmiş. Birleşik Arap Emirliklerinden sahneler var, ama anladığımız kadarı ile oraya da gidilmemiş. Yaşasın bilgisayarlar, efektler falan yani.

İstanbul’da geçen sahneler var, tabi ki İstanbul değil, Londra da bir sahne kurulduğu yazıyor bir yerde. Arap görünümlü halk, eski püskü mekanlar, sokaklar, lokanta; nargile içen eski Mısır filmlerindeki tipler. Türkçeyi zorla konuşan Türkler. Bir tane bayan iyi konuşuyordu sadece o da öldü zaten. Hele bir Jandarmamız var orda. Bu ne lan! Dedirttiler yani. Bir tane İstanbul plakalı araç yok. O kadar ucuz ve sahte yapmışlar ki. Bunu tabi biz farkederiz. Dışarda kimse bu ne demez. İşte propaganda. Taken 3’ü ve Jackie Chan’in Altın Yumruk İstanbul’da filmlerindekinden daha kötü İstanbul. Çünkü İstanbul değil.

ABD bunu son dönemde film ve dizilerde daha çok yapmaya başladı. Hatta çizgi filmlerde bile. İşte onlardan bazıları:

*Lost'un 4. sezon 9. bölümünde iki teröriste "Türkçe biliyor musunuz" diye sorması yayınlandığı dönemde epey tartışma yaratmıştı.

*Jackie Chan ülkece sevdiğimiz yabancı aktörlerin başında geliyor. Ama Altın Yumruk İstanbul'da filminde bulunan kovalamaca sırasında beyaz çarşafa bürünerek peşindekileri atlattığı sahne sırf dünyaya Türkiye hakkında yanlış bir izlenim bıraktığı için izleyenlerin tepkisini çekmişti.

* Da Vinci's Demons dizisinde Türklere giydiren birçok sahne mevcut. Dizide yer alan bir diyalogda  Floransa’nın önde gelen Medici Ailesi’nden bir yönetici “Türklerle anlaşalım. Onlar Allah’sız ve kâfir olsalar da parayla satın alınabilirler” derken, diğer yönetici “Kadınlarımıza tecavüz edip öldürdüler. Erkekler de esir alınıp katledildi. Bu tarz insanlarla anlaşma yapılamaz.” Diyor. Daha neler neler.

*Kalbinin Sesini Dinle filminde her görüntüye geldiği her sahnede Türklere küfreden bir kadın var. Birilerin acayip kuyruk acısı var belli.

* Ünlü Sitcom How I Met Your Mother'da ise Robin karakteri bacaklarındaki kıllarının uzadığından bahsederken, bir Türk lezbiyene benzediğini söylüyor.

*The Stone Merchant filminin birçok önemli bölümü Kapadokya'da Peri Bacaları bölgesinde geçiyor. Senaryoya göre Kapadokya ‘El-Kaide’nin önemli merkezlerinden biriymiş gibi gösterilmekte. Ürgüp'te de El-Kaide üyesi teröristler yaşıyor ve bunlardan bazıları da Türk vatandaşı olarak lanse ediliyor. Filmin başlangıç ve final müziğinin Türkçe olması da diğer boyutu.

*Animasyon televizyon komedisi The Simpsons'da aile bir Türk gemisiyle karşılaşıyor. Bu sahnelerde Türkler fes takarak zurna çalan ve haşhaş içen insanlar olarak tasvir ediliyor.

*Ünlü Amerikan dizisi “24¨ hayal ürünü İslam kökenli teröristlerle anti-terör örgütlerinin mücadelesini işliyor. ABD Savunma Bakanı ile onun kızını kaçıran, kanlı eylemler gerçekleştiren Müslüman teröristleri Türkiye’den terörist bir Türk grubu yönlendiriyor.

* Arizona Rüyası' filminde Axel ve Paul'un barda karşılaşma sahnesi fonda bir adam telefonla İstanbul'dan biriyle konuşmaktadır."Ne hamile misin? Ne kadar lazım kürtaj için? 600 dolar mı? Ne doğuracaksın sen deve mi? 300 dolardan fazla göndermem!" Yine Türkiye deveden geçilmiyor göndermesiyle yapılmış bir şaka yapmışlar.

*7 sezon ABD'de yayınlanan "The West Wing" dizisinde de zina yaptığı için bir Türk kızı mahkemece kafası kesilerek idama mahkum ediliyor ve ABD Başkanı da kızı kurtarmaya çalışıyor.

*Friends dizisinde Şükran Günü'nün işlendiği bir bölümde Monica'nın ülkemize ve Türk insanına gönderme yaparak kafasına bir hindi geçirip üzerine bir fes koyuyor ve akabinde göbek atmaya başlıyor.

* Outlander dizisinde erkek hizmetçisine ağda yaptıran Fransız kadın, acı çekmesi üzerine bu repliği sarf ediyor. “seni vahşi Türk neden kibar olamıyorsun” diyor.

*2014 yılında Türkiye'de çekildiği halde Taken 3'ü izlediğimiz zaman 80'ler havası yarattığını görünce epey şaşırmıştık.Ülkemizi tam anlamıyla bir Orta Doğu ülkesi gibi göstermekten bıkmadılar gerçekten.

*Laff-A-Lympics çizgi filminde bizi; erkekler fesli kadınlar peçeli kapalı (Afganistandaki gibi), ülke çöllük gösterdiler.

ve daha nicesi.   

 

 
Toplam blog
: 152
: 10713
Kayıt tarihi
: 16.08.07
 
 

TARİH ÖĞRETMENİ MEB DENİZLİ  AĞRI AFYON  ..