Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '08

 
Kategori
Blog
 

Şükrü Bey'in Yeri'nde Fincanda kahve içelim!

Şükrü Bey'in Yeri'nde Fincanda kahve içelim!
 

Şükrü Bey'in Yeri, Fincanda Kahve. Pazar günü burada buluşacağız.


İzmirli Blog Yazarlarını bu pazar "Fincanda Kahve" içmeye davet ediyorum. Küçük çaplı bir İzmirli Blog Yazarları Toplantısı olacak. ÇALIŞKAN KARGO sahibi ve Milliyet Blog yazarı arkadaşımız Adem ÇALIŞKAN Bursa'dan geliyor. Yanında birkaç Blog yazarı daha var. Şirketinin müdürü ve MB yazarı arkadaşımız İlhami ARSLAN da tabii.

İzmir'de bazen pembişleriyle dolaşan, Milliyet Blog'un en sempatik yazarlarından biri İzmir Mavilim de baş konuğumuz. Bu arada September Özlem Hanım gelecek. TİJHAL Hanım inşallah pazar günü müsaittir de gelir. Onsuz biraz sönük olur. Ah bir de Esma KAHRAMAN ve Şükrüye KAYHAN ikilisi gelseler, keyifli olur. Bilhassa Esma Hanım beni çok sever.:)) Şimdiye kadar bloglarına yazdığım hiçbir yoruma cevap yazmadı. Belki yazdı da haberim yok. Zira hiçbir yorumumu yayına almadı. Gelsin de sebebini izah etsin gülelim biraz. Benim kendisine yazdığım yorumları açıklayıp kızsın bana!

Yakamoz Murat GÜLCEK de gelirse tanışmış oluruz, sevinirim. Beni çok seven bir Blog yazarı daha var (!), bulsa bir kaşık suda boğacak. İşte fırsat! Gel, 1 kaşık suyu da getir Ali AÇIKÖZ. Seni de bekliyorum. Laflarız, fena mı? Şiir okuruz, Annabel Lee filan yani. Edgar Allan Poe'yu anarız. ABD'ne uzanırız. Sezen Aksu'nun son şarkısını, İzmir kızlarının çok aktifliklerini eleştirir, erkeklerinin efemineliğine küfrederiz.

Güzel bir toplantı olacak. Toplantı ile ilgili bilgiler devam:

***************************************

Tarih: 03 Ağustos 2008 Pazar

Saat: 13:00 den 15:00'e kadar Şükrü Bey'in Yeri "Fincanda kahve"

4 şubesi var, hepsi de birbirine yakın yerlerde. Biz merkezde olacağız.

876 Sokak No. 62 Hisarönü - Kemeraltı.

Bulamayan beni cepten arasın lütfen! GSM MUMCU (0554) 827 10 15 (Ödemeli aramayın!):((

Masalarda Milliyet Blog rezervasyon kartları da olacak. Milliyet İzmir Şubesinden belki de bir arkadaş gönderirler, davet edeceğim.

****************************************

Toplantıda içilen kahveler, soğuk sular Adem ÇALIŞKAN tarafından ödenecek. Söz verdi. Bu hafta iyi kazanırsa belki herkese sandviç de ısmarlar. Bilmiyorum tabii. Soracağız.

Geleceğini bildiren yorum yazanlara, toplantıda çektiğimiz resimlerin tümü CD'ye kaydedilerek veya ileti olarak gönderilecek. Bir de 250 gramlık parlak kuşe kâğıda dijital basılmış (32x48 cm) büyük boy fotoğraflar hediye edilecek. Hem de Pembişli İzmir Mavilim'in meşhur olduğu duvar panolarında görülen resimlerden.

Grafikler ve resimler de benden tabii. Mezarlıkbaşı, Tansaş önündeki Gazete bayii, arkadaşım. Ona bırakacağım herkesin ismine. Yani vakti olunca uğrayıp alabilirsiniz.
Bu hizmet sadece yorum yazıp geleceğini bildirenlere, unutmayın lütfen!

Bunları yazıyorum ki, toplantıya katılımı özendireyim.:)) Aklımı seveyim!
Aklımı kullandım kısa yoldan tırmandım.

Takriben 2 saatlik Şükrü Bey'in Yeri muhabbetinden sonra, Kordon'da muhabbet ederek yürüyeceğiz. HASAN USTA'da dondurma veya sütlü tatlı da yiyebiliriz. Herkes kendi hesabını öder herhalde. İsteyen benimkini de ödesin. Garibanız ya!

Deniz kenarında kayaların üzerinde resimler çekeceğiz. Atatürk heykeli'nin önünde de resim çekeriz. Daha ne olsun? Pasaport'ta çıkıntılar var, romantik ve denize doğru. Oraya oturur birer çay içeriz. Adem ÇALIŞKAN ödemezse hesabı, September ÖZLEM öder. Bu konularda arkadaş canlısı ve cömerttir. Arkadaşı ve benim de çok sevip değer verdiğim Vildan Hanım yeni evlendi. Belki o da gelir.

Bu arada bol bol bloglardan bahsederiz. Esma Kahraman kardeşimizin ve diğer değerli şair yazarlarımızın şiirlerini okuruz. Fıkra bilenler anlatır, bilmeyenler dinler. Onlar anlatmasınlar, dayanılmaz oluyor.

ÖNEMLİ NOT: Beni seven, sevmeyen, düşmanca duygular besleyen, beslemeyen İzmirli veya İzmir'de yaşayan veya İzmir'de bulunan tüm Blog yazarı arkadaşlarımız davetlidirler. Herkes yemeğini yesin gelsin. Öyle değil mi? Paramız çok olunca bir de yemekli davet yaparız. Yapmazsam ne olayım!

Toplantı ile ilgili bilgilendirme bu kadar. Sorusu olan yorum yazarsa hemen cevaplarım.

EDİTÖRLERDEN DE RİCAM ŞU:
Lütfen bu bloğumun tanıtımını biraz fazla yapın da, arkadaşlarımız haberdar olsunlar!


Şimdi de "Şükrü Bey'in Yeri ve Fincanda Kahve" hakkında bazı bilgiler sunmak istiyorum meraklısına. (Bu bilgiler de kendi web sitelerinden derlenmiştir.)


DÜNDEN BUGÜNE ŞÜKRÜ BEYİN YERİ


Şükrü BERTAN, Türkiye'de Türk kahvesini fincanda pişiren ilk ve tek kişidir.
Daha önceki mesleği garsonluk ve pidecilik olan Şürkü BERTAN, 25 yıl önce İzmir'de tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda bir çay ocağı açtı.
Yenilikçi bir kişiliğe sahip olan Şükrü BERTAN, servis yaptığı kahveden kendi de tat alamıyordu.

Bu nedenle ilk olarak Türk kahvesini fincanda pişirmeyi denedi. Fincanda pişirdiği ilk kahveyi kendi damak tadına göre ayarlayıp denedi. Kahvenin cezvede piştiğinden çok daha keyifli olduğunu gören Şükrü BERTAN 25 yıl önce başlattığı bu tadı halen Kemeraltı Kızlarağası Hanı arkasındaki sokakta tam 4 şube ile sürdürmektedir.

Kahve müdavimlerinin uğrak yeri olan ve Kemeraltı tatlarının başında gelen Şükrü Bey'in yerinde pişen kahve tam anlamıyla kahve içmeyene bile kahve içirtiyor. İzmir'e gelen yerli ve yabancı turistler bu tadı başka hiçbir yerde bulamadıklarını ve kahvenin bu kadar lezzetli pişirilmesine hayranlık sergiliyorlar.

Şükrü BERTAN'ın amacı 25 yıl önce başlattığı bu hizmeti önce tüm Türkiye'ye yaymaktır.

FİNCANDA PİŞEN KAHVE NEDİR?

Geleneksel Türk Kahvesi'nin en önemli özelliklerinden biri cezvede pişirilmesiyken, Hisar Camii'nin arka sokağında hizmet veren ""Şükrü Bey'in Yeri bu kuralı alt üst ederek ilk defa kahveyi fincanda pişirmiştir.
Fincanda pişen kahve: Bolca dibek kahvenin fincanın içine konulması ardından, şeker ve su eklenerek fincanın içindeki kahve ve şeker eritilir. Kahvenin alametifarikası da burada başlar. Kısık ateşte yanan mangalın üzerine fincan doğrudan konulur. Fincan ile ateş arasında başka bir malzeme bulunmaz.

Görenleri hayrete düşüren bu yöntemle kahve, 2-3 dakika sonra içilecek hale gelir. Ancak, ortaya çıkan lezzet, cezvede pişirilen kahvenin görüntü ve tadıyla aynı özellikleri taşımaz. Ateş gibi sıcak fincandaki kahvenin köpüğü son yuduma kadar bitmez. Kaymak kıvamındaki köpük, kalın bir tabaka gibi fincanı dibine kadar kaplar.

Bu pişirme yöntemini bilmeyenler zaman zaman fincanı kulbu yerine ortasından tutma hatasını gösterip elini yaksa da bu lezzet bu acıyı unutturuyor.

Gerçek Türk kahvesi keyfini yaşamak için Şükrü Bey'in yerine mutlaka uğramalısınız!

İŞTE BURADA BULUŞACAĞIZ ARKADAŞLAR.

Çok sayıda katılımcı arkadaşın olması ve hoşça, dostça vakit geçirilmesi dileğiyle.

Mustafa Mumcu, 31 temmuz 2008 Saat: 02:00

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..