Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Aralık '09

 
Kategori
Spor
 

Şükrü Saraçoğlu Kriterleri

Şükrü Saraçoğlu Kriterleri
 

Futbol Federasyonu 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için stadyum belirleme kriterlerini dün yazılı bir açıklamayla kamuoyuna duyurdu.

"Şehrin raylı sistem ya da metroya sahip olması, aday şehirlerarasındaki mesafenin kısa olması, şehirlerin birbirine toplu taşıma sistemleri ile bağlanmasına engel olacak bir problemin yaşanmaması, ev sahibi şehrin yaz turizminde çekim merkezi olması, 50 bin seyircinin bir gecede diğer şehirlere rahatlıkla ulaştırılabilmesi, maçların oynanacağı stadyum ve çevresinin en az 100 dönümlük bir arazi içinde yer alması, aday şehrin turnuva için belirlenen 4 konaklama merkezine yakın olması, şehrin minimum 2600 odalık otel kapasitesine sahip olması"

İstanbul’da oynanacak maçlarla ilgili detayları ise şöyle detaylandırıyor, Federasyon:

“UEFA'nın aynı şehirde en fazla 2 statta maç oynanmasına müsaade etmesi ve final maçının oynanacağı stadyumun minimum 60 bin kapasiteli olmasının istenmesi, İstanbul'da 2 stad ile sınırlı tutulmasını beraberinde getirmiştir. Yeni projesiyle 81 bin kişiye ulaşması hedeflenen kapasitesi ile Atatürk Olimpiyat Stadyumu, final için belirlenen koşullara uygun tek staddır. Çevresindeki geniş alanlar ve UEFA'nın ana önceliği olan güvenlik konusunda oluşacak yeterliliğin yanı sıra ulaşım kolaylığı ve kapasitesiyle Türk Telekom Arena'nın, İstanbul'un 2.stad kontenjanına alınması daha uygun bulunmuştur.”

Marmaray Projesi’ndeki bütün gecikmeleri de hesaba kattığımızda Asya kıtasındaki Şükrü Saraçoğlu Stadyumu ile Avrupa’daki Olimpiyat Stadyumu arasındaki ulaşım ne kadar olacak biliyor musunuz?

“45 dakika! Üstelik tek aktarma ile ve tren raylı taşımayla.”

Peki, Şükrü Saraçoğlu’ndan maç sonu Ankara, Eskişehir veya Bursa’ya ne kadar sürede ulaşılır?

“Karayoluyla, Bursa en fazla 2 saat, Eskişehir ve Ankara 4 saat. Raylı sistem ile Marmaray tamamlandıktan sonra Söğütlüçeşme İstasyonu’ndan Bursa hariç, Kayseri’ye hatta Adana’ya kadar ulaşmak mümkün olacak.”

Arazisi hazır ve inşaat için krizin geçmesini bekleyen Anadolu yakasında kaç adet otel projesi olduğunu biliyor musunuz?

“Bu konuda fazla detay vermeyelim, armut piş ağzıma düş olmasın. Ancak 2016’ya kadar “epey” diye cevaplayabiliriz.”

Olimpiyat Stadyumu 2002’de hizmete girdi. Aradan kaç sene geçti? Yarın yeni yıla gireceğimizi hesap edersek, tam sekiz yıl geçmiş aradan. Bugün Olimpiyat Stadyumu’ndan nerede söz ederseniz insanların içi ürperiyor. Hele Galatasaray taraftarı için herhalde bir daha yaşanması istenmeyecek bir kabustur. Olimpiyat Stadyumu başarısız bir projedir. Böyle ifade etmek istemem ancak ruhu olmayan koca bir kütledir. Bitkisel hayat yaşamaktadır ve ite kaka hayata bağlanmaya çalışılmaktadır. Futbol oynamaya elverişli değildir. Spor yapmaya ne kadar uygun olduğu da tartışılır.

Böylesi bir yapının doğum tarihinden 14 sene sonra Avrupa’nın en önemli turnuvasında final oynatılmaya aday gösterilmesi tamamen formeldir.

Hani “önümüzde altı sene var, futbol oynamaya elverişli bir kompleks inşa edeceğiz” diye ortaya çıkmak ayrı bir şeydir. “Elimizde bu var, ceket uyduramadık, pantolon verelim” demek apayrı şeylerdir.

Kuşkusuz İstanbul’da inşaatı süren Türk Telekom Arena Stadyumu belki seyirci kapasitesi açısından uygun olmayabilir, ancak tamamlanması muhtemel en yeni yapı olması bakımından doğru bir tercihtir.

Ancak, bütün kriterlere uygun olsa dahi Olimpiyat Stadyumu’nda maç oynatmak çok ciddi bir çaresizliktir.

Şükrü Saraçoğlu’nda seyirci kapasitesi yüzünden final oynatamazsınız belki ancak UEFA’nın bütün kriterlerini karşılamıyor da diyemezsiniz.

Bugün İstanbul’da canlı, kanlı, insanların kanını ısıtan üç adet stadyum vardır. Bunların hangileri olduğunu biliyoruz. Biri o tarihlerde yıkılmış olacak. Diğerinin ne olacağı belli değil. Ortada modern anlamda duran tek yapı da Kadıköy’dedir ve bulunduğu yerden, Tuzla’ya kadar çok geniş bir sahil şeridi boyunca insanların çok iyi zaman geçirebilecekleri bir yaşam alanının ucundadır.

Finalin İstanbul’da oynanması da gerekmiyor ayrıca.

Hedefler büyük ancak altyapımız buna uyum sağlayamıyor. Düşüncelerimizin derinliği de güçlü değil.

Örneğin maçların oynanacağı zamanda Antalya ve Adana’daki hatta İzmir’deki hava sıcaklıklarının karşılaşmaya çıkacak oyuncular açısından uygun olup olmadığı bu derinliklerdeki taşlardan bir tanesidir.

Ancak bütün bu tartışmaların sonunda yine de son söz olarak şu teselli ile yetinmek mümkündür.

"Turnuva bize verilsin de nerde oynanırsa onansın."

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..