Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Efsane FB 1907 Baterist Metin

http://blog.milliyet.com.tr/efsanefb1907

22 Mayıs '08

 
Kategori
Tarih
 

Sulardan Karalara Çıkış (!)

Sulardan Karalara Çıkış (!)
 


Bir kayanın üzerinde güneşlenen balıkların yaşadığına inanmak için onları gerçekten görmek gerekir... Oysa tropikal kıyılarda bu tip balıklara sık sık rastlanır.


Bir parmak uzunluğunda olan ve Atlas Okyanusu ile Akdeniz kıyılarında rastlanan bu balık "mezgitgiller" familyasındandır. Fokları andıran bir duruşla, yüzgeçlerine dayanarak dikilir, başını kaldırır, dizkapağı gibi çıkıntılı gözlerini her yana döndürür ve uzun süre bu şekilde durarak hava alabilir. Lâkin bir gürültü işittiği zaman tabanları yağlar. Evet, gerçekten kayanın üzerinde koşar ve aslında hiçbir zaman fazla uzaklaşmadığı denize dalar.


Onun gibi daha birçok canlı hem suda hem de havada yaşayabilir. Dalgaların yaladığı kayaların üzerinde dolaşan sinekçikler görülür... Onlar aslında sinekçik değil, hem suda hem havada yaşayabilen kabuklulardır.


Suların yükselip alçalmasına göre denizin örttüğü ya da açıkta bıraktığı kayalara yapışmış midyeler ve kabuklu deniz hayvanları da gömek olağandır... Deniz alçaldığı zaman midyeler kapanır, diğer kabuklular kayaya iyice sokulur, böylece kendileri için çok değerli olan nemi muhafaza ederler.


Bu kavkılılar arasında bazıları kabuklu hayvanlardır. Bu hayvanlar hayatlarını, bir çeşit yanardağın dibinde geçirirler. Suda bulundukları zaman, oksijen ve besin maddeleri toplayabilmek için durmamacasına hareket eden küçük tüylerini yelpaze gibi açarlar; suda olmadıkları zaman ise yanardağlarının kraterini bir supapla kapatırlar. Asıl zor olan şey, kayaya sımsıkı yapışmış olan bir denizşayakını yerinden koparmaktır; bunun en kolay yolu, bir taşa ya da başka bir kavkılı hayvana, meselâ bir midyeye yapışmış olanını bulmaktır.


Eğer kayalık değil de Akdeniz' deki gibi yosun artıklarıyla kaplı bir kıyıdaysanız, yosunları karıştırın. Birden her yana sıçrayan minik böcekleri göreceksiniz. Bunlara "deniz piresi" denir; halbuki bunlar pire değil, su dışı yaşantıya alışmaya başlayan kabuklulardır.


Böceklerin sudan çıkışları bu şekilde başlamıştı. Ancak öncüler nemi ve nemli yerleri aradılar. Bu hayvanların akrabaları, nemli taşların altında yaşayan küçük böcekler ve tehlike karşısında tostoparlak olan tespih böcekleridir.


En ilkel hayvanları daima nemli yerlerde aramak gerekir. Meselâ, bitkiler arasında en eski olanları, kara yosunları, eğreltiotları ve atkuyruklarıdır. Böceklerde ise, taşların altlarını kurcalamak gereklidir.


Omurgalıları, hem sert hem de esnek bir omurgaya sahip olan kemikli hayvanları ise bataklıklarda ya da dere kenarlarında bulabiliriz.


Su kurbağaları, kara kurbağaları karalara ilk çıkan kocaman kafalı, iri canavarların cılız torunlarıdır. Fakat tıpkı ataları gibi hem havada hem de suda soluk alabilme özelliğine sahiptirler. Bilim adamları, kurbağaların yavrularındaki gibi boyunlarının iki yanında solungaç bulunan, eskiden yaşamış bazı hayvan yavrularının taşıllarını bulmuşlardır.

 
Toplam blog
: 1907
: 3759
Kayıt tarihi
: 28.07.07
 
 

03 Şubat 1967 İstanbul doğumlu, romantik bir müzisyenim işte... Müzik, bateri, spor, Fenerbahçe, ..