Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Nisan '18

 
Kategori
Anılar
 

Şule'nin Nişan Hikayesi

Şule'nin Nişan Hikayesi
 

'Kader anı' derler ya hani.Yazmak istedim. Kızım Şule ile çok samimiydik. Telefonda bana;'babişko' derdi.Çok hoşuma giderdi. Zor soruları olurdu;

-Baba senin neden hiç arkadaşın yok?

-Baba ben ermeniyle evlenirsem ne dersin?

-Baba benim gözlerim neden renkli değil?

Karne tatilinde Sonalp İstanbul'a gitmek istedi.Fanatik Fenerbahçeli.Ben eskiden Beşiktaşlı ama futbola ilgim azaldı. Olmaz,benzin masrafı var dedim. Ablası Şule ile mesajlaşıyorlar, benzin masrafını karşılarım demiş. Bu sefer park masrafı var dedim. Onu da karşılarım demiş. Telefonla aradı, baba hesabına ikiyüz lira yatırayım dedi. Ne cimriymişsin, depo dolmaz o paraya dedim. Baktım hesabıma 350 lira yatırmış. Sonalp'le düştük yola.

Elektrik elektronik mühendisi, İstanbul'da özelde çalışıyor.Kadköy'de kirada oturuyor. Evinde sohbet esnasında;' baba sana bir şey söyleyeceğim' dedi. Görüştüğü bir erkek arkadaşı varmış,anlatmaya başladı. Sana talip bir başka sı vardı,zengin,onu niye kabul etmedin diye sordum. Hal ve hareketlerini beğenmemiş,yani kısaca sevmemiş. Anlattıkları beni tedirgin etti,işinden ayrılıp İtalya'ya gideceklermiş, oğlanın halen sabit bir işi yokmuş. Neyle geçiniyor diye sordum;'birikimi var' dedi. Görüştüğünü niye bana söylemedin dedim. Böyle şeyler babaya söylenmez dedi. İtalya işine olumsuz konuştum.'her şey olacağına varır' dedi.Bir de çok kızdığım bir şey söyledi;'evde mi kalayım?' .Ruh ikizin mi diye sordum. Ruh ikizini nerde bulacaksın dedi.Birbirlerini sevdiklerini anladım.Olay bitmişti aslında. Oğlan benimle görüşmek istemiş. Formalite icabı konuştuk

Masadan kalkarken;' kuyumcudan yüzüklerinizi alaıp takayım' dedim. Oğlanın babası emekli almancı,Almanya'da yaşıyormuş,karısı ağır hastaymış. 'babam gelir' dedi. Babası gelemedi tabi. Ben Düzce'ye döndüm. Şule telefonda;'baba Aysun teyzem, ben kabul ederim misafirleri dedi'. Düşündüm evde üvey anne yerine teyzesi olur dedim. İzmit'te oturuyor teyzesi. Sonra büyük dayısı kabul etmemiş, oğlanın babası gelmiyor diye. Yüzüklerinizi alın Düzce'ye gelin dedim.

Bürokrat emeklisi Erdal dayısı aradı, Şule bizim kızımız, oğlanı tanımıyoruz, bu işe taraftar değiliz dedi.

Aslında haberleri vardı ilişkisinden, yeğeniyle konuşabilirdi ama neyse. Kız kardeşim Ayten'e haber verdim. Şule nişanlanıyor diye, iki araba geleceklermiş, iki arabaya gerek yok, tek arabayla gelin dedim. Yeğenim Aslan,ablam,eniştem ve kız kardeşim geldiler. Kızım Şeydanur Kastamonu'dan geldi. Erdal dayısının kızı Merve geldi. Oğlan tarafından halası,halasının oğlu geldi. Oğlan babasını aradı görüntülü. Telefonu bana verdi, top sakallı modern birine benziyor, karısı yatakta hasta onu gösterdi, üzüldüm ya.

Nişandan önce Şule'ye başlık parası isteyeceğim dedim. Şule;'başlık parası mı kaldı baba ya, ben sana veririm' dedi.

Nişan yüzüklerini ben taktım, nişan nedir, kısa bir konuşma yaptım. Kızları terminale bırakırken,Şeydanur' baba konuşmanı beğenmedim' dedi. Yurdal dayının nişan kordelesini de ben kesmiştim. Erdal'a sordum,nasıl buldun konuşmamı diye, güzel demişti. Şeydanur bu beğenmez beğenmez, insan babasının yüzüne beğenmedim der mi, dedi işte.

Nişandan bir müddet sonra telefonum çaldı, Fatma Güneş yazıyor. Serin biraz aramız, baktım,soğuk bir hal hatır sormadan sonra başladı;' Almanya'dan Türkiye'ye niye gitmiş, sürgünler gidiyor, başına iş açarsın'. Anlaşmışlar ne yapayım dedim.' ne bilecek onlar' dedi. Şule 32 yaşında, oğlan 40 yaşında,Endüstri mühendisi, turizm alanında çalışmış.

Şule mantık evliliği yapmak isteseydi o zengin talibini kabul ederdi.Bence bu aşk evliliği. Geleceği bilemeyiz. Nişan hikayemiz böyle dostlar.

 
Toplam blog
: 491
: 222
Kayıt tarihi
: 15.03.11
 
 

A.İ.T.İ.A Yönetim Bilimleri Fakültesini bitirdim. Kütüphaneci ve Maliyeciyim. Emekli oldum. İlgi al..