Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '12

 
Kategori
Siyaset
 

Süleyman Erman Kurultay’ı değerlendiriyor

Gene Kıvılcım Haber’in kamuoyuna duyurduğu üzere Erman merdivenlerden inerken ayağı kayarak düşmüş ve sol topuğunda çatlağa neden olduğundan evinde istirahattadır. Sağolsun bizi kırmayıp kabul etti ve KıvılcımHaber okuyucu ve dostları için 34. olağan Kurultay’ı değerlendirdi.

VİDEO

Kamuoyunun dediği kadar var; “CHP bir kurultaylar partisi”. Kılıçdaroğlu Genel Başkan olalı 22 Mayıs 2010 tarihinden itibaren 2 yılını yeni doldurmuş daha; tamı tamına 5 kurultay yapmış. Kurultay CHP’nin en üst ve en belirleyici organı. Büyük altüst oluşlar karşısında Genel Başkanlar soluğu delegenin karşısında alıyor. Bu iyi midir kötü müdür sorusunun cevabını siyasetçilere bırakalım; burada sadece çok kurultayın yönetememek anlamına da geldiğini söylemekle yetinelim.                  

17–18 Temmuz 2012 günlerinde gerçekleştirilen 34. olağan Kurultay, derinliğine bir tahlil yapılırsa esasen delegenin belirleyiciliğini, uyarıcılığını yükselttiğini, oldukça bilinçli olduğunu, çok vakur ve partinin tarihsel, kültürel ve ideolojik köklerine ısrarla ve kıskançlıkla sahip çıktığını gösterdiği bir kurultay olmasıdır. Kurultay’da parti örgütleri şaşırtıcı ve uyarıcı mesajlar vermesi dikkat çekicidir.

2 yıldır parti yönetiminin, özellikle bazı başkan yardımcılarının parti ideolojisiyle, Atatürkçülükle bağdaşmayan, parti tabanının hop oturup hop kalkmasına neden olan söylemlerine karşı delegeler dikkate değer bir çentik attı. PM’ne seçilenlerin çoğu delegelerin yarısının oyunu bile alamadı. Bu bakımdan, toplam 1282 delegenin 1230’nun oy kullandığı, kullanılan oyların 149’unun geçersiz sayılarak 1081 oyun geçerli olduğu son kurultayın, bir bakıma Kılıçdaroğlu MYK’sı için bir “güvenoylaması”na dönüşmesi çok manidar, çok anlamlıdır. Genel kanı bu ikazları Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’yı oluştururken dikkate alacağı, önemli bir yolgösterici, önemli bir mürşit sayacağı yönündedir. Bu kapsamda Kılıçdaroğlu için pusula anlamına gelen şu gerçekler ve rakamlar dikkat çekici ve Genel Başkan’ın listesinde olmasalardı asla seçilemeyeceklerinin göstergesi bizce: Faik Öztırak, 700 oy alabilmiş; Nihat Matkap örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı- 524 oy alabilmiş; Erdoğan Toprak delegenin yarısının oyunu bile alamamış. “Ben Atatürk ilkelerinin bekçisi olmak mecburiyetinde değilim” diyebilen Sena Kaleli 528 oy alabilmiş. Daha vahimleri var. Kürt açılımı sürecinde Habur’dan giren ve orada kurulan seyyar mahkemede PKK’li teröristlerin avukatlığını yapan, Amerikan istihbarat örgütü CİA’nın yan kuruluşu olan Stratfort tarafından TR705 koduyla ilişkisi ortaya çıkan Sezgin Tanrıkulu 488 oyla PM’ye güçbelâ girebilmiş. Ya Baykal’a kara çarşafın üstüne Altıoklu rozet taktıran Gürsel Tekin’in 472 oy almasını nasıl açıklayacağız? Tekke ve zaviyelerin önemli sosyal ihtiyacı karşıladığından yeniden açılmasını talep ederek CHP tabanının şoka sokan Bülent Kuşoğlu 459 oyda kalmış. Fetullah Gülen’in “bilge” olduğunu ileri sürerek “saygılarını ileten” Muhammet Çakmak ise 313 oyla ancak yedekte kalabilmiş. Bu ne anlama geliyor? Delege, nazikçe ve bilgece uyarıyor; “bak ikincisinde çizerim” diyor. Bizim anladığımız bu. Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

Bu kapsamda Burdur CHP İl Başkanı Süleyman Erman dostumuza hasta yattığı yatağında aşağıdaki soruları yönelttik. Aldığımız cevaplar, Erman’ın CHP delegesinin hasletleri kapsamında yukarıda belirttiğimiz özelliklerinin birçoğuna sahip olduğunu gösterdi.

KıvılcımHaber okuyucu ve dostlarının ilgisine ve bilgisine saygıyla sunarız.

Sayın Başkan, öncelikle geçmiş olsun dileklerimizi belirtir, KıvılcımHaber’e böylesi özel bir röportaj imkânı verdiğiniz için teşekkür ederiz.

Önce kazadan başlayalım. Nasıl oldu, anlatır mısınız?
Merdivenlerden kayma şeklinde küçük bir kaza geçirdik. Sol ayak bileğimde bir hasar oluştu. Tahminen birkaç haftalık bir dilenme süremiz olacak. Buna da şükür. Ben teşekkür ediyorum, ilginize, alakanıza.

Sizce CHP neden durmadan kurultay yapıp duruyor? Mesela sırf Kılıçdaroğlu döneminde sanırım bu son Kurultay beşinci olacak. KıvılcımHaber okuyucu ve dostlarını aydınlatır mısınız?
PARTİMİZ DEĞİŞİM SÜREÇLERİNE UYGUN DAVRANIYOR

Evet, aslında CHP demokrasiye inanmış, özgürlükçü, yenilikçi bir parti. Bu nedenle kurultayların çok farklı yorumlanmaması gerekiyor. Her kurultay CHP’ne daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi getiriyor. Her kurultay bir yenilik getiriyor. Bu nedenle kurultayları verimli buluyorum ben. Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun 21 Mayıs 2010 tarihinden itibaren ilk genel başkanlığından bu yana 5. kurultayımızı gerçekleştirdik. Tabi değişim süreci hızla yaşanıyor partimizde. Bu kurultayların ikisi tüzük değişikliğiyle ilgiliydi. Şu anda Türkiye’de partiler içinde en demokratik tüzüklü partiye kavuştuk. Bundan sonra da üzerine konarak daha demokratik çalışmalar devam edecektir. Büyük değişim yaşıyor CHP bu 2 yıllık süreçte. Hem program anlamında hem projeler anlamında; geleceğe bakışta, daha fazla demokrasiye, daha fazla değişime, daha fazla özgürlükçü, tabana yayılan bir siyasi anlayışı egemen kılmaya çalışıyor. 88 yıllık bir partiyiz. Zaman zaman bizim de değişime ayak uydurmalıyız. Değişim yaratmalıyız. CHP 88 yıldır bu ülkenin temel direğidir, bir yerde çimentosudur. Elbette değişen dünyada CHP de kendisini yenileyecektir. CHP bugün dünyada 3 eski siyasi partiden biridir. Elbette bu değişimler normaldir. Biz bu kurultayları örgüt olarak verimli buluyoruz.

Son dönemde ve özellikle Kılıçdaroğlu’nun gelişinden bu yana CHP çok büyük ve ağır eleştiriler aldı. Basında Atatürkçü tabanın eksen kayması korkusunun tavan yaptığı yazılıp çiziliyor. Buna karşılık Kurultay’da barış ve huzur hâkimdi. Ne dersiniz?
CHP ÖRGÜTLERİ, EKSEN KAYMASINA İZİN VERMEZ

Evet, şimdi bu değişik çevreler tarafından sürekli gündeme getirilse de, CHP’de asla eksen kayması sözkonusu değildir. CHP, temelinde imzası bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün yürütmüş olduğu Kemalizm’den, Mustafa Kemal’in düşüncelerinden, 6 Ok’tan asla taviz vermez, vermeyecektir. Bununla beraber, değişen dünyada, gelişen dünyada, gelişen Türkiye’de zamana ayak uyduran yeni projeler üretecektir. Bu yeni projeler üretmesi, yeni söylemler yaratması asla bir eksen kayması olarak algılanmamalıdır. Değişik çevrelerce dile getirilse de örgütte böyle bir kaygı yok. Çünkü CHP örgütleri böyle bir eksen kaymasına izin vermez.

Genel bir soru soralım. Kurultay başarılı mıydı değil miydi? Örneğin muhalefetin sessiz kalması, Kılıçdaroğlu’nun kucağına ateşten bir top ya da bomba konması olarak değerlendiriliyor. Çok değil ilk seçimde uğrayabileceği başarısızlık Kılıçdaroğlu’nu silip süpürmez mi?

ÖRGÜT, SADECE ANAHTAR LİSTEYE BAĞLI KALMADI

Muhalefetin sessiz kalması gibi bir durum yok aslında. Kurultay’da coşku bence üst seviyedeydi. Kurultay bence başarılıydı. Uzun yıllar sonra –sanırım en son 2011 yılındaki Kurultay’da çarşaf liste uygulaması yapıldı- aradan geçen 11 yıllık bir süreden sonra ilk defa çarşaf liste uygulamasıyla Parti Meclisi’miz seçildi. Büyük bir yarış vardı. Bu Kurultay sürecine büyük bir heyecan getirdi, coşku getirdi. Çok yüksek sayıda adayımız vardı. Kurultayda müthiş bir enerji vardı PM için. Genel Başkanımız da bence bu demokratik yolu açarak partideki heyecanı ve sinerjiyi yükseltti. Kendisi 100 kişilik bir anahtar liste açıkladı. 60 kişilik seçilecek ekibi de örgütlere bıraktı. Bu da örgütlere verilen inancın, değerin göstergesiydi. Partide çok sesli düşüncelerini ifade eden arkadaşlarımız var. Ama bunların düşüncelerini ifade etmeleri onların muhalif olduğu anlamına gelmez.  Onlar da adaydılar. Açıklanan listenin dışından PM’ne giren arkadaşlarımız da oldu. Bu demektir ki, örgüt sadece anahtar listeye bağlı kalmadı, PM’ye kimlerin girmesi gerektiğini, partide kimlerin siyaset yapması gerektiğini belirledi. Kamuoyundaki yanlış algılara rağmen şunu açıklıkla ifade edebiliyorum ki, CHP bu Kurultay’dan çok güçlenerek çıktı. İnşallah Cumartesi günü de, çok daha demokratik, çok daha tabana yayılan bir parti yönetimine kavuşacağımıza inanıyorum.

Yerele gelirsek; -Ramazan Kerim Özkan’ın PM’ne girememesi hesaba katılırsa, Kurultay’ın yerel koşulları nasıl etkileyeceğini düşünüyorsunuz?

CHP KİŞİLERE BAĞLI BİR PARTİ DEĞİLDİR.

Tabi ki, siyaset kişilere bağlı değil. İlimiz milletvekili de adaydı. Bundan önce 3 dönem PM üyeliği yaptı. Bu dönemde birçok arkadaşımız gibi PM’ye giremedi. Demokratik bir yarıştı. Bunun yerel anlamda bir etkisi olacağını düşünmüyorum. Çünkü kurumsal bir partiyiz. CHP’ni temsil eden örgütler var. Genel Merkez bazında herhangi bir problem yaşayacağımızı düşünmüyorum. Sonuçta Ramazan Kerim Özkan Burdur milletvekilidir.

Burdur halkına bir mesajınız olacak mı?

EYLÜL’DE KAMPANYAYI BAŞLATIYORUZ; BURDUR BELEDİYESİNİ ALACAĞIZ

Önümüzdeki dönemde Burdur için önemli bir yerel seçim gerçekleştireceğiz. Biz Eylül ayından itibaren biz yerel çalışmalarımıza hızla başlayacağız, bir yerde startını vereceğiz. Başta Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Genel Merkezimiz Burdur’dan bu konudan çok büyük beklenti içinde. Genel Başkanımız her fırsatta her görüşmemizde Burdur Belediyesinin yeniden kazanılması konusundaki isteğini, arzusunu bize dile getiriyor. Biz de bu kurultayın tamamlanmasından sonra Burdur’daki örgütlerimizle, kadın kollarımızla, gençlik kollarımızla, milletvekilimiz, merkez ilçemiz, tüm birimlerimiz bir bütünlük içinde önümüzdeki yerel seçimlerde Altıoklu bayrağımızın yeniden dalgalanması için mücadele vereceğiz. Bununla ilgili çok kapsamlı çalışmalarımız var. Hem sandık bazında hem de teknik ve proje anlamında ekiplerimizi kurduk. Ekip çalışmalarımız başlıyor. Umarım 2014’teki yerel seçimler CHP’nin başarısıyla sonuçlanacaktır.

—Teşekkür ederiz.

—Ben de teşekkür ederim.

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..