Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '11

 
Kategori
Güncel
 

Sultan geliyor

Sultan geliyor
 

Geldi geliyor derken, bir ramazan ayına da sayılı günler kaldı. Bu ayı ibadet yerine sadece yemeye


Sultan geliyor… Hangi sultan? Tabi ki Müslümanlar için 11 ayın sultanı... Geldi geliyor derken, bir ramazan ayına da sayılı günler kaldı. Bu ayı ibadet yerine sadece yemeye içmeye odaklı, haber ve reklam değeri olan bir aya dönüştürenleri öylesine kanıksadık ki, gözümüzü o reklam furyasından alamıyor, neden böyle diye düşünmüyoruz bile. Orucun köklü bir irade terbiyesi, insanı kötü alışkanlıklardan temizleyen, çirkin davranışlardan uzaklaştıran ve iyi huylar kazandıran bir ahlâk eğitimi olduğu ön plana çıkarılacağına ilkin beslenmeye endeksli yönü göz önüne sokulmaya çalışılmasının yanlışlığını düşünenler çoğunlukta olsa da yakında başlar colalı, geniş yemek masası düzenlenmiş ve kıtlıktan çıkmışçasına etrafına toplanılmış bol bol yenilip içilen ve buna teşvik edilen reklamlara. Sadece reklam olsa yine iyi, pek çok yemek tarifi de dolanır artık TV programlarında. Dedim ya bu ayda akla gelen sadece yemek içmektir. Alışveriş merkezlerinde sanki ramazan ayı boyunca aradığınızı bulamayacakmışsınız gibi sizi bol bol almaya, eve malzeme yığmaya özendirirler. Ramazan geldi ya mutlaka hurma yemek zorundasınız gibi çeşit çeşit hurma dolar satış merkezlerindeki raflar. Oruç tutanlar da bu işin ulvi yönünden ve maneviyatından çok çevresel etkiler sebebiyle sadece yemeye yönelmişler, bunu düşünür olmuşlardır. Ne yiyeceğimizi, ne kadar yiyeceğimizi, nasıl yiyeceğimizi öğretmek zorunda imişler gibi dayarlar program diye önümüzde bol miktarda sucuklu, pastırmalı, yoğurtlu, dondurmalı, tatlılı görüntüleri... Bir alışveriş çılgınlığına kaptırıverir kişiler kendilerini. Ramazan ayı süresince oruç tutanlar için 2 ye inen öğün sayısı sanki 2 katına çıkmışçasına çarşı pazar dolar, kimi zaman pahalılıktan, gelen zamlardan yakınılsa da fazla fazla alınmaya çalışılır her zaman alınanlar. Süpermarketlerde ramazan paketleri hazırlanmış ve satışa sunulmuş bile.
Ramazan geldi hoş geldi demeye az kaldı. Marketlerde paketler reklamlarda hurmalar, colalar… ne yiyeceğimizi onlar söyler biz alırız.
Ticarette her yol mubah Ne ayıp bilinir ne günah sanki.
İşin en güzel yanı Işıl ışıl yanan mahyalar Ezanı sofra başında bekleyip iç huzuru ile yenen dua ile başlanan yemekler... Hepsi bu değil. Tarihlerin üstünü kapatıp okuduğunuzda, dinlediğimizde, gördüğümüzde aşağı yukarı birbirinin aynısı yazılar, konuşmalar, haberlere hazır olmalıyız. Yine özlenecektir eski ramazanlar, yine anlatılacaktır eski alışkanlıkları, yine canlandırılmaya çalışılacaktır gelenekler. Eyüp’te iftar saati yine beklenecek, yine Ramazan ayının ilk iftarını Oruç Baba Türbesinde o muhterem şahısın sanki sirkeye ekmek banarak orucunu açmak zorunda kalan yoksul kişi olduğu bile hatırlanmadan o ritüeli yerine getirip yine zengin sofralarda karınlar doyurulmaya devam edilecektir. Her şeye rağmen ne güzeldir o yoğunlaşma, yardımlaşma ve yaşayan yaşatılan bir dine sahip olduğumuzu hatırlama. Ne güzeldir arınmaya çalışma, niyetliyim deyip belalardan sataşmalardan uzak durmaya çalışma. Ne güzeldir ezana az bir zaman kala yetiştirilmeye çalışılan çorbalar, yemek sonrası gelen rehavet, sahur vakti geldiğinde uykulu bir yüzle kalkıp sofraların hazırlanması, mis gibi kokan sıcacık ramazan pideleri, güllaçlar… Ne güzeldir iftar çadırları ki belediyelerin çalışmaları sonucu kurulmuş bu iftar çadırlarında, iftar saatinde eve yetişemeyenlerin, ihtiyaç sahiplerinin, birliktelik ve paylaşma duygusunu yaşamak isteyenlerin aynı masayı, aynı yemeği paylaşması, edilen dualar. Ne güzeldir günah ve sevap kavramının daha sık düşünülmesi, gün boyu ikide birde saate bakmalar, sabırsızlanmalar… Ne güzeldir TV de iftar saatlerinin bildirilmesi, sizin sofra başında X ili için iftar saatinin gelmesiyle TV de okunmaya başlanan ezan… Hacivat ile karagözü de unutmayalım tabii. Büyük şehirlerde eski ramazan eğlencelerini ve orta oyunlarını unutturmamak için yapılan bazı programlar, artık herkesin cep telefonu ile veya çalar saatini ayarlayarak uyanması gibi kolaylıklar varken bile sokak sokak dolaşan ramazan davulcuları ve kimilerinin çatlak sesleriyle söylediği maniler ne güzeldir. Davulun ritmini kısa süre sonra ezberleyişimiz, çocukların büyüklere özenip, sahura kalkmak istemeleri, uykulu gözlerle itina ile hazırlanan sahur sofrasında yemeklerini yiyip yatmaları ama ertesi gün çoğunun niyetli olduklarını unutuverip ağzına bir şeyler atıştırıvermesi ve hatırlar hatırlamaz geri tükürmesi… Güzeldir bu ayı yaşamak ve bir bayrama hazırlanmak. işte Ramazan klasikleri… Hoş geldin sultan, hoş geldin ramazan. Umarız ramazan ramaZAM ile birlikte gelmez, üstelik ekonomik krizin kapıda olduğu söylemlerinin yeni başladığı günlerdeyken. Açlık, susuzluk, uykusuzluktan öte anlamlarını özümseyerek, bolca düşünerek arınabileceğimiz, ahlak ve faziletlerin artırılabileceği, hayırlı bir ramazan ayı diliyorum tüm İslam alemine. Müşerref ÖZDAŞ 

 
Toplam blog
: 59
: 676
Kayıt tarihi
: 13.09.09
 
 

10.06.1961 Kütahya-Simav doğumlu. Tüm eğitim hayatı İzmir'de geçti. 1982 E.Ü.Fen Fakültesi Biyolo..