Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Aralık '08

 
Kategori
Siyaset
 

Sultan II. Abdulhamid'in mektubu!...

Sultan II. Abdulhamid'in mektubu!...
 

23.12.2007 tarihli, Türkiyenin Musul sorunu (IX), '' Son Sultan'' başlıklı yazımda, padişahın; ''Son Halife-Sultanı'' olduğunu vurgulamış, ayrıca Atatürk'ün kendisiyle ilgili yaptığı kısa ve öz , ancak çok anlamlı yorumu vermiştim...

Sonra da Abdülhamid'in tahtan indirilme sürecinde; padişahın İslam Halifesi olarak, İslam aleminde etkileyici kişiliğinin, halkın ona olan sevgisinin, ülkeye yaptığı alt ve üst yapıyla ilgili hizmetlerin ve de ordunun üst kademesinin padişaha olan bağlılığının onun İttihak ve Terakki'ce tahtan indirilme sürecini geciktirdiğini, örgütün uzun bir zaman buna cesaret edemediğini vurgulamıştım... Ancak, Alman İmparatorunun niyetlerini sezip, onun siyasi ittifak önerisine verilen red kararının, ordu içindeki subay ve erat arasındaki yüksek maaş farklarının ve bu maaşların üç ayda bir ödenir hale gelmesinin(!) ve de Filistin sorununun, bu azl sürecini hızlandırdığını anlatmaya çalışmıştım...

Kürt Sorunu ile ilgili çalışırken, Azadi örgütü yöneticilerinde Şeyh Said Efendi'nin, örgütten bağımsızca kurmayı hayal ettiği ve ve başına da Sultan Abdülhamid'in Lübnandaki oğlu Selim Efendi' getirmeyi düşündüğü(!) din devletiiyle ilgili araştırma yaparken, Sultan'ın , şeyhi , Şeyh Mahmud Ebussamat'a azlinden sonra yazmış olduğu bir mektuba ulaştım... Ve sizlerle paylaşmak istedim Sultanın daha önceden bildiğimiz anılarında, Mason Localarının İttihak ve Terakkiye bağlı subayları bir şekilde harekete geçirdiğini vurguluyordu... Ancak gizli kalmasına özen gösterilmiş bu mektupda kendisiyle İttihak ve Terakki üst düzey yöneticilerinin Filistin sorununun çözümü için yapmak istedikleri pazarlık(!)tan söz ediyor ve teklifin reddiyle azl sürecinin başlatıldığını vurguluyordu ...


Sultan Abdülhamid'in hatıralarının ona ait olmadığı söylense de, bu mektubun varlığı, hanedan üyeleri tarafından da tasdik ediliyordu... İşte yıllarca sır gibi saklanıp, 1973 yılında bir şekilde Milli Gazete'de yayınlanmış olan mektup:

Ya Hu”
Bismillahirrahmanirrahim vebihi nestain
Elhamdülillahi rabbilalemin ve efdalü salati ve ettemmü teslim ala Seyyidina Muhammedin resulü rabbulalemin ve ala alihi ve sahbihi ecmain vetabiine ila yemüddin.
İşbu arîzamı tarikat-i Şazeliye Şeyhi vücutlara ruh ve hayat veren ve cümlenin efendisi bulunan Eşşeyh Mahmud Ebüşşamât Hazretlerine ref ediyorum: Mübarek ellerini öperek ve duâlarını rica ederek selâm ve hürmetlerimi takdimden sonra arz ederim ki, sene-i haliye şehr-i mayısın 2. günü tarihli mektubunuz vasıl oldu. Sıhhat ve selâmette daim olduğunuzdan dolayı Allah’a hamd ve şükürler ettim... Efendim, evrâd-ı Şazeliye kıraatine ve vazife-i Şazeliyyeye, Allah’ın tevfikiyle gece ve gündüz devam ediyorum. Ve bu vazifeleri edâya muvaffak olduğumdan dolayı Allah Teâlâ Hazretlerine hamd ederim ve dâvet-i kalbiyenize daima muhtaç olduğumu arz ederim.
Bu mukaddimeden sonra, şu mühim meseleyi zat-ı reşadetpenahilerine ve zat-ı semahatpenahilerin emsali ukulü selim sahiplerine tarihî bir emanet olarak arz ederim ki, ben Hilâfet-i İslâmiyeyi hiçbir sebeple terk etmedim. Ancak ve ancak ‘Jön Türk’ ismiyle maruf ve meşhur olan İttihat Cemiyeti’nin rüesasının tazyik ve tehdidiyle Hilâfet-i İslâmiyeyi terke mecbur edildim. Bu ittihatçılar, Arazi-i Mukaddese ve Filistin’de Yahudiler için bir vatan-ı kavmî kabul ve tasdik etmediğim için ısrarlarında devam ettiler. Bu ısrarlarına ve tehditlerine rağmen ben de katiyen bu teklifi kabul etmedim. Bilâhare yüzelli milyon altun İngiliz lirası vereceklerini vaad ettiler. Bu teklifi dahi katiyen reddettim ve kendilerine şu sözle mukabelede bulundum: “Değil yüzelli milyon İngiliz lirası, dünya dolusu altun verseniz bu tekliflerinizi katiyen kabul etmem! Ben otuz seneden fazla bir müddetle Millet-i İslâmiye’ye ve Ümmet-i Muhammediye’ye hizmet ettim. Bütün Müslümanların ve salatin ve Hulefa-i İslâmiyeden aba ve ecdadımın sahifelerini karartmam ve binaenaleyh bu tekliflerinizi mutlaka kabul etmem” diye kat’'î cevap verdikten sonra hal’imde ittifak ettiler. Ve beni Selanik’e göndereceklerini bildirdiler. Bu son tekliflerini kabul ettim ve Allah Teâla’ya hamdettim ki ve ederim ki; Devlet-i Osmaniyye ve Alem-i İslâm’a ebedî bir leke olacak olan tekliflerini, yani Arazi-i Mukaddese ve Filistin’de Yahudi devleti kurulmasını kabul etmedim. İşte bundan sonra olan oldu. Ve bundan dolayı da Mevlâ-yı Müteal Hazretlerine hamd ederim.
Bu mühim meselede şu maruzatım kâfidir. Ve şu sözlerimle mektubuma hitam veriyorum. Mübarek ellerinizden öperek hürmetlerimi kabul buyurmanızı sizden rica ve istirham ederim. İhvan ve asdıkamın cümlesine selâmlar ederim.
Ey benim muazzam üstadım! Bu bâbta sözümü uzattım. Muhat-ı ilmi semahatpenahileri (bilginiz) ve bütün cemaatinizin mâlûmu olmak için uzatmaya mecbur oldum.

Veselâmualeyküm ve
rahmetullahi ve berakatühü.
Hadim-i el-Müslimin
Abdulhamid
22 Eylül 1329”

Bu mektup; Sultanın Theodor Herzl ile yaptığı ve onun tekliflerini red edip huzurdan kovduğu görüşme sonucunda, artık ülkede farklı bir sürecin, bizzat Abdülhamid'in ifadesiyle başladığının da bir belgesidir...


29.12.2008 / Tarabya,

 
Toplam blog
: 392
: 4592
Kayıt tarihi
: 12.03.07
 
 

İstanbul doğumluyum. Sağlıklı beslenme, yüzme, doğada yürüyüş ve çevre özel ilgi alanlarım. Şiiri ve..