Sultan papağanlarıyla kargalar...

Bilenler biliyor. Benim Benek adını verdiğim, erkek cinsi bir sultan papağnım var. Kendisini 45 günlükken evlat edinmiş olup, evladıma gözüm gibi bakmaya çalışıyorum. Ve bu gözüm gibi bakmalar sırasında da elimden geldiğince her hareketini gözlemlemeye, normalden farklı her davranışını farketmeye çalışıyorum.

Bu yazıyı yazmadan önce, karga - sultan papağanı ilişkisini inceleyen bir yazı, bilimsel bir çalışma var mı acaba diye; sual ettim, sevgili Google amcadan!... Ancak çok şaşırarak gördüm ki, iğneden ipliiğe her şeyi merak edip, araştıran bilim dünyası, nedense, bu konuya pek bir ilgi duymamıştı. Belki o bilimadamlarından sadece bir tekinin bile sultan papağnına sahip olması; bu konuda en azından birkaç bilimsel çalışma yapılmasına neden olabilirdi. Kim bilir.

Doğada en çok bulunan ve bana en sevimsiz gelen kuş türü kargayla, papağan türleri içinde insana en yakın ırkların başında gelen sultan papağanlarının, doğal ortamlardaki ilişkilerini incelemek, bir zoolog olsam, en azından bana çok ilginç gelebilirdi belki...

Oğlum Benek sayesinde edindiğim tecrübe ve gözlemlerime dayanarak, rahatlıkla söyleyebilirim ki, sultan papağanları, kargalardan çok korkuyor. Çünkü Beneğin, durduk yerde korkup, irkilmesi için, bir karganın sesini duyması, tek başına yetiyor da, artıyor bile.

Doğanın belki de en baskın, en kalabalık kuş türü olan kargalar, birçok kuş cinsi gibi, oğlum Beneğin de üyesi olduğu sultan papağnı ailesini de fazlasıyla rahatsız ediyor.

Ve dün gece benden çok daha büyük bir kuş aşığı olan Salih abimden öğrendim ki, kargalar, doğal yaşamda, sadece sultan papağanlarına değil, serçesinden güvercinine, kanaryasından bülbülüne çok geniş bir yelpazedeki birçok kuş türüne, özellikle de onların cüssesi kendisinden küçük olanlarına büyük düşmanlık ediyor. Ve türlü şekillerde, birçok kuş türünün yok olmasına yardım ediyor.

Karga - Sultan Papağnı ilişkisi üzerinde düşünürken, bir ara, " Acaba bir karga gelip, evimin penceresinden oğlum beneği taciz etmiş, korkutmuş olabilir mi acaba?; diye de düşünmüştüm. Ancak konuya eğildikçe görüyorum ki, birçok kuş türüne göre, ömrü çok daha uzun, zekası oldukça üstün olan kargalar, doğadaki bir çok kuş türü için çok büyük bir biyolojik tehdit...

Şehir yaşamının onlara uygun yaşam ortamları hazırlaması, her tür çöp ve atıktan beslenebilmeleri, insaanlardan bile çok da korkmamaları, sürüler halinde ve büyük bir dayanışma ruhuyla yaşıyor olmaları; ( Birkaç karganın bir olup, orta büyüklükte bir kediye bile saldıracak kadar cesaretli davranabildiklerine, kendi gözlerimle de şahit olmuşluğum vardır.) kargaları, gün geçtikçe, geleceğin tek kuş türü haline getiriyor.

Zaman zaman, kargalara biyolojik yönden müdahale edilmesi gerektiğini düşünsem de, aşırı çoğalmalarına engel olacak kuşların onlara karşı silah olarak kullanılabileceğini biliyor olsam da; biliyorum ki, doğaya yapılan olağan dışı her müdahale, çok daha büyük ve trajik sonuçlara neden olabiliyor.

Hadi oğlum Beneği ve sultan papağanlarını bir yana bıraktık diyelim... Bana göre, ne olursa olsun,  kargaların tüm kuş türlerini yok eden tehditkarlığını, saldırganlığını bir şekilde dengelememiz, hatta ortadan kaldırmamız lazım... Bunun için akılcı bir yolu bulup, acilen uygulamak zorundayız.

Yoksa başka bir yazımda da belirtmiş olduğum gibi, çok uzak olmayan bir gelecekte, gökyüzünde kargadan başka kuş kalmayacak.

Besle kargayı... Yok etsin tüm küçük kuş türlerini!... Nasıl ama!... İyi fikir; değil mi?!!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.