Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '12

 
Kategori
Tarih
 

Sultanahmet Cami

Sultanahmet Cami
 

6 minaresinin sırrı!
Mavi Cami
Padişahın temelinde toprak taşıdığı cami…

Türk ve İslam dünyasının en ünlü anıtlarından birisi olan Sultan Ahmet Camii İstanbul’a gelen herkes tarafından hayranlıkla ziyaret edilir.
Klasik Türk Sanatının bir diğer örneği olan bu Sultan Ahmet Camii orijinal olarak 6 minareile inşa edilen tek camidir.

Sultan Ahmet Camisini daha önce yazmıştım.

Sultan Ahmet’e gidince; Sultan Ahmet Camisini yine uzun uzadıya izleyince onunla ilgili yeni bir şeyler bulurmuyum dedim, araştırdım.

Evet değişik birkaç şey varki bence önemli.

Maddeler halinde aktaracağım.


Camiyi, Sultan birinci Ahmet yaptırtmış. Cami; medrese, darülkurra, sıbyan mektebi, türbe, arasta, dükkânlar, hamam, darüşşifa, imaret ve üç sebil yapılmış.


Caminin temel atma töreninde:

Padişah ve devlet ekranı inşaatın yapılacağı yere geliyorlar.


Evliya Çelebi, temel atma merasimini şöyle yazmış:


“Cümle üstad mimar ve mühendisler toplanıp, Üsküdarlı Mahmut Efendi'nin ve üstadımız Evliya Efendi'nin duaları ile esasinin kazılmasına başlandı. Evvela Sultan Ahmed Han, eteğine toprak dodurup, Ya Rab! Ahmed kulunun hizmetidir, kabul eyledeyüp, amelelerle birlikte temelden toprak taşıdı.”

Caminin mimarı: Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa, Mimar Sinan’ın öğrencilerinden biriymiş. Çok farklı büyük bir mimarmış. Aynı zamanda iyi bir sanatçıymış.

Burada bu büyük mimarın yaptığı bir zarifliği anlatmak istiyorum.


Padişah 1. Ahmet, minareleri altından yaptırmak istemiş. Fakat altın, padişahın bütçesini aşmış. Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa, hemen bir çözüm bulmuş. Üstelik bir hayli akıllıca ve farlı bir çözüm.

Kendini bir anlamda feda etmiş.

Sanki Padişah altın demişte o minare sayısını altı anlamış gibi, altı minare yaptırmış.

Fakat yine bir sorun çıkmış. O zamanlar altı minare sadece Mekke’de varmış. Padişah böyle bir olayın neden yapıldığını anlamış. Mekke’deki altı minareli camiye bir minare daha yaptırmış, orası yedi minare olmuş. (alıntı)


Bu kadar büyük bir caminin temel atma töreninde ilk Padişah kucağında toprak taşımış demiştim ya onun ardından:


Seyhülislam Mevlana Mehmed Efendi,

Seyh Mehmud Efendi,

Veziriazam Murad Paşa ve diger vezirler, ulema, kadı askerler ellerine kürekler almışlar, toprak taşımışlar. Harç koymuşlar.

Kurbanlarda kesilmiş.

Çalışmalara sembolik olarak ordu katılmış.

Sipahiler ve Yeniçeriler gün aşırı toprak taşımada çalışmışlar.


Bununla da kalınmamış.

Vezirler, devlet erkânı adamlarını göndermişler. Halktanda bir çok gönüllü katılmış bu çalışmalara…

Vezirler, devler erkanı kendi adamlarini göndermis, halktan birçok gönüllü çalışmış.


Bu inşaat tam yedi yılda bitmiş.


Caminin bu defada açılış merasimi yapılmış.

Padişah bulunmuş, devlet erkânı bulunmuş, 1616 yılının 2 Haziran günü hepsi bir araya gelmişler. Caminin yanı başındaki yerde de davetlilere büyük bir ziyafet verilmiş. Dualar okunmuş.


Sultan 1. Ahmet böylesine büyük bir camiyi yaptırdığı için!

Üstelik bu cami kapladığı alan bakımından Ayasofya ve Süleymaniye’den daha büyük olduğundan çok memnunmuş.


Ana yapının kapladığı alan 64x74 m. Boyutlarında, yüksekliği ise 43 metreymiş.

Böyle muhteşem bir eserin maliyetine gelince:


Sebilleri, mektebi, Hümayun kasrı, dükkânları, dükkânların üzerindeki odaları ve padişahın türbesi de dâhil olmak üzere 1811 yük 2944 akçedir.

1 yük 100 bin akçe, 120 akçe de 1 altın olduğunua göre, bu şaheserin yaklaşık olarak 1.510.000 altına mal olmuş.

Cami 21.043 çini ile süslenmiştir ve bu çinilerin herbirine 18 akçe ödenmiştir.(alıntı)


Evliya Çelebi, caminin avizeleri ile ilgili şöyle yazmış.


“Bu camideki asılı avizeler yüz mısır hazinesi değerindedir. Çünkü Sultan Ahmet Han, ecdadından beri toplanan kıymetli eşsiz cevahirleri, dört diyardan gelen çok değerli hediyeleri buraya koymuştur. Mesela, Baheş Veziri Cafer paşa camiye altı adet zümrüt kandil göndermiştir ki, her bir kandil altışar okka ağırlığındaydı. Altısı da mücevherli altın zincirlerle asılmıştır. Ayrıca bu camide öyle çok ve değerli kitaplar vardır ki, İslam diyarındaki öteki padişah camilerinin hiçbirinde bu kadar çok güzel ve değerli kitap görülmemiştir.”(alıntı)

 

Daha öncede söylediğim gibi, yolunuz Sultan Ahmet’e düşerse buraları mutlaka geziniz…

Muhteşem yerler. Kutsal yerler.

Orada derinden soluk aldığınızı hissediyorsunuz…

 

Nazan Şara Şatana

http://www.facebook.com/#!/profile.php?id=100002892442552

http://twitter.com/#!/nazansarasatana

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....