Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Mayıs '12

 
Kategori
Tarih
 

Sümerler

Sümerler
 

Medeniyetin beşiği
Sümerler, M.Ö. 3500 - M.Ö. 2000 yılları arasında Mezopotamya'da yaşamış halk…

Sümer, Sümerliler,

M.Ö. 3500 - M.Ö. 2000 yılları arasında Güney Irak'ta (Mezopotamya) yerleşik olan, medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölge ve medeniyet.


Yazı, dil, tıp, astronomi, matematik gerekse din, fal, büyü ve mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlerdir.


"Yaratılış" ve "Tufan"a ilk kez Sümerlerde rastlanır.


Benim, Sümerlilere olan ilgimin sebebi bir çoklarımızın olduğu gibi;

TürkSümerolog, Muazzez İlmiye Çığ hanımefendi sayesinde olmuştur. Kitap okumayı, araştırmayı, bilinmeyeni bilmeyi, helede tarihi sevdayla düşünmeyi bilenler muhakkak ki Muazzez İlmiye Çığ’ı tanırlar…


Onun hakkında yazı yazmıştım. Onu gördüğümde ne kadar çok heyecanlandığımdanda söz etmiştim.

Bir kitap fuarında onu görmüş, uzun süre uzaklardan onu izlemiştim. Hayranlıkla.

Nasıl olur-larla?

Nasıl olur da Sümerler hakkında bu kadar bilgi sahibi olur, nasıl olur da onların yazılarını okur, nasıl olurda bu konuda bu kadar verimli çalışır?

Bir sürü nasıl olurlarla onu izlemiştim.

Üstelik sadece bir bilim kadınının haricinde, çok bakımlı, çok şık, gözlerinden ateş fışkıran bir hanımefendiydi.


Onun kitaplarından dört adet almıştım o gün ve ona imzalatmıştım.

Ne güzel bir gündü.

Sonra heyecanla eve gelmiş, bir soluk diye benzetiriz ya hızlıca yaptıklarımıza!

Aynen öyle hızlıca okumuştum.


Merakımın olduğu bir konuda; meraklarım bitmeliydi! Olmadı-bitmedi…

Ben daha bir düşünür oldum.

Daha bir araştırıcı oldum.

Daha bir merak eden, düşünen-düşünen!

Biri oldum.


Kimdi bu Sümerler?

Yazıyı bulmuşlar – ki… Aman Allah’ım daha ne olsun!

Tarımda, sanatta, ilimde, inşaatta ve aklınıza gelebilecek bir çok şeylerin ilklerini yapmışlar…

İcatlara hiçbir zaman aklım ermemiştir. Burada da ermedi.


Nasıl olurda bulurlar, nasıl olurda yaparlar?

Yapmışlardı.

Muazzez İlmiye Cığ hanımefendi ile başlayan, ondan öncesini artık kırıntı olarak tasvir ettiğim, hanımefendi ile çok şeyler öğrendiğim! Bitiremediğim bir hal içine girdim…


Kendimce; bilgi sahibi olduğum! Biliyormusun – biliyorum-u geçmeyen bilgi kütüphaneme yeni araştırmalarımla ortaya neler çıktı neler? Anlatamam diyorum bir yandan da anlatmak istiyorum!

Ben gerçekten garipleştim!


Sümerliler’in kökleri bizlere kadar dayanıyor.

Onlar da Türk.

Ortak kullandığımız o kadar çok şey varki biride ortak kelimelerimiz!

Çok ortak yanlar ya da süregelen alışkanlıklar…


Benim Taşlar–2012-Kıyamet kitabımda Marduk gezegeninden söz ediyorum, Sümerlilerde Marduk önemli hemde çok önemli.


Sonra Tufandan söz ediyorum, orada zaten tayfun en önemli konulardan biri…


Tufan öncesi ve sonrası diyorlar.

İnanın Sümerler bir çok bilinmeyenin kapısı gibi.


Ben kapıyı araladım, sizler için bir şeyleri aktarıyorum.

Bence araştırmak isterseniz bu konuda yazılı çok dökümanlar var…


Nazan Şara Şatana

 

 

Sümerler hakkında bir çok yerden bulduklarım:


Kanallar açmışlar ve bataklıkları kurutarak tarım ve hayvancılık yapmışlardır.

Sümerliler astronomide de gelişmişlerdir.


Burçları ilk Sümerler bulmuştur ve günümüze değin gelmiştir.


Artıklı ve doğru bir takvim kullanmışlar,


Bir ayı 30, bir yılı 360 gün olarak hesaplamışlardır.


Ayrıca Güneş saatini icat etmişlerdir.


Dünyada ilk kez ay yılı hesabına dayanan takvimi Sümerliler bulmuşlardır.

 

Sümerler, doğudan gelen Elâmlılar tarafından M.Ö 2000 yılında yıkılmıştır.

İlk yazılı kanunlar, ilk takvim, ilk matematik bilgileri de yine Sümerlere aittir.

60 rakamına dayanan seksajismal sayı sistemini kullanan Sümerler'in "sos" dedikleri bu 60'lık birim bütün zaman ve mekân hesaplarında kullanılmaktaydı ve onları bir uyum içersinde birbirine bağlıyordu.

Ayı 30, yılı 360 gün olarak hesapladılar.
Gece ve gündüzü 12'şer saate böldüler.
Bir yılı 12 ay olarak hesapladılar.
Ay ve Güneş tutulmasını hesapladılar.
Aritmetik ve geometrinin temellerini attılar.
Çarpma ve bölme cetvellerini buldular.
Daireyi 360 dereceye böldüler.

Ayve Güneştutulmasını hesapladılar.

Aritmetikve geometrinintemellerini attılar.

Çarpmave bölmecetvellerini buldular


Sümerlerin geliştirdiği bu matematiksel hesaplamaları kullanıyoruz!


Mezopotamya’da kurulan ilk uygarlık Sümerlerdir.


M.Ö 3500’de Orta Asya’dan gelerek Mezopotamya’da devlet kurmuşlardır.


Kanallar açmışlar ve bataklıkları kurutarak tarım ve hayvancılık yapmışlardır.


Tarihte ilk yazıyı Sümerler bulmuşlar ve kullanmışlardır.( Çivi yazısı) M.Ö 3200


İlk yazıyı M.Ö. 3200 yıllarında Sümerler buldular.

İlk yazıları şekiller üzerine kurulu yani her varlık ve olay için bir şekil kullandılar.

Çivi yazısı işaretleri geçmişteki bir resim yazısına dayanır.

Bir kavramı ifade eden işaretlere ideogram adı verilir.

Not: Yazının bulunmasıyla tarih devirleri başlamıştır.

İlk yazılı kanunlar, ilk takvim, ilk matematik bilgileri de yine Sümerlere aittir.

&


Tarihte ilk yazılı hukuk kuralları Sümerler tarafından oluşturulmuştur.


Bu özellikleri ile Sümerlilere dünyadaki ilk Hukuk devleti denebilir.


Otoritenin korunmak istenmesi hukuk kurallarının ortaya çıkmasına neden olmuştur.


Lagaş Kralı Urukagine tarafından oluşturulan ilk yazılı kanunlar "fidye ve bedel" sistemine dayanıyordu.


Yerleştiklerinde çanak-çömlekyapmayı ve madenleriişlemeyi biliyorlardı.


Aşağı Mezopotamya'da Dicleve Fıratnehirleri kıyısında Uruk, Lagaş, Eridu, Ur, Kişgibi kent devletleri kurdular.


Gelişmiş bir yapıtekniği kullanıyorlardı.


Yerleştikleri kesimlerde muazzam bir sulama sistemikurup, kanallar, barajlarve bentlerle hem seliönleyip bataklıklarıkuruttular hem de düzenli sulamayadayalı bir tarımgeliştirdiler.


Tekerleğide icad eden bu toplum tarlaları öküzlerin çektiği sabanlarlasürüyorlardı.

Devlet kentlerden oluşmuştu ve her kent surlarla çevrili idi.


Kentiçinde yüksek bir tepeye yapılan tapınakbulunurdu ki bu sosyal yaşın merkezini oluşturmaktaydı.

Başlangıçta Anaerkilbir toplum yapısına sahiptiler.


İşbölümü derinleşmişti;

Sınıfı din adamları ve askerler

Sınıfı halk

Sınıfı ise kölelerinoluşturduğu bir toplumsal hiyerarşi vardı.


Sürekli savaşlar sonucunda halktan her insan kolayca köle edinebiliyordu.


M.Ö. 3000–2500 yıllarında yüksek ruhbanlardan oluşan egemen sınıflar, dinsel yapıya sahip kent devletlerinin yöneticileri olarak ortaya çıktılar.


Bu kral-rahipler dinsel ve siyasal işleri yürütürlerdi.


Bir kentin baş rahibi, aynı zamanda o kentin başkanıydı.


Hissedilen her nesnenin bir Tanrısı vardı ve insan görünümündeydiler, fakat insanüstü güçleri olan ölümsüz varlıklardı.


Tanrılar, insanlara ne istediklerini bildirmez.


Ancak insanlar onlara, kendilerinden istenileni sorarak öğrenebilirdi.


&


Resim ve Diğer El Sanatları:


Sü­mer saray avlularının duvarları resim­lerle doludur.

Bunların bazıları dinî törenleri;

Bazıları kral ve tanrı arasındaki törensel ilişkileri canlandırmak­tadır Ağaçlar, kuşlar ve çiçeklerle dolu bah­çeler; kanatlı arslanlar; stilize edilmiş, yani temel nitelikleri kaybolmaksızın basitleştirilerek şematik duruma getirilen insan, hayvan ve bitkiler çizmiş­lerdir.

 

Sümer heykelleri oldukça dayanıksız malzemeden yapılmıştır.

Sümer heykelleri oldukça hareketsiz ve dini niteliktedir.

Konu olarak tanrılar, krallar, önemli devlet adamları ve kentin önde gelenleri ele alınmıştır.

En çok rastlanan figür ellerini göğüs üzerinde kavuşturmuş vücudun üst kısmı çıplak alt kısmı bir postla örtülü olan insan figürüdür.

Buna en güzel örnek İstanbul da eski şark müzesindeki kral lügaldalu heykelidir.
Sümer sanatı kral Gudea döneminde yeniden canlanmıştır.

Bu dönemden kalan heykeller sert taşların kullanılması nedeni ile günümüze ulaşabilmiştir.

Bu dönem heykelleri dimdik ayakta duran, oturan ya da elleri göğüs hizasında birleştirilmiş dua ederken tasvir edilmiştir.

Bu dönem heykellerinde çıplak kısımlarda kalan kasların işlenmesi gibi özellikler görünmüştür.

Küçük sanat eserlerinde de Sümer sanatında silindir şeklinde mühürlere sıkça rastlanmıştır.


Eski Önasya Tarihi uzmanı Hemmel, Sümerleri tamamıyla Türk kavmi olarak kabul etmektedir.

Orta Asya’dan 4500–5000 yıllarında gelen Türklerin Sümerleri oluşturduğunu ileri sürer.

 

Sümerler:



Mezopotamya'da ortaya çıkan sayısız medeniyetin temelini Sümerler atmıştır.


· Ayrıca yazı ve astronomi de ilk kez Mezopotamya'da Sümerlerde ortaya çıkmıştır.


· Birbirinden bağımsız site denilen şehir devletleri halinde yaşadılar.


· En önemli şehirleri; Ur, Uruk, Kiş, Lagaş ve Nippur'dur.


· Bu şehir devletleri Ensi veya Patesi denilen rahip-krallar tarafından yönetiliyordu.


· Bütün mezopotamya ülkesine hâkim olan krala ise "Lugal-kalma" denir.


· Krallar başkomutan, başyargıç ve başrahip yetkilerine sahiptirler.

Çok tanrılı inanca sahip Sümerlerin tapınaklarına Ziggurat denirdi.


· Zigguratlar yedi katlı olup toplam üç ana bölümden oluşur.


· İlk katlar erzak deposu, orta katlar okul ve tapınak, son katlar ise rasathane olarak kullanılmıştır.


· Yazının icadı serüveni bu tapınaklara dayanır.


· Mezopotamya'da evler ve tapınaklar taş az olduğundan kerpiç ve tuğladan yapılmıştır.


· Hem bu özelliğinden hem de sık - sık istilalara uğradığından bu yapılar günümüze kadar ulaşmamıştır.

Mezopotamya'da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan Sümerlerdir.


· Sümer döneminde 21'i büyük olan yaklaşık 35 büyük şehir ve kasaba vardı.


· Bunlara örnek vermek gerekirse Kiş, Nippur, Zabalam, Umma, Lagaş, Eridu, Uruk ve Ur zikredilebilir.

Bu dönemde her kent genellikle surlarla çevriliydi.


· Her kentte en az bir tapınak bulunurdu.


· Sümerlerde tarihin belki de ilk kral listeleri ile karşılaşılır.


· Fakat bu listeler genellikle tarihsel gerçeklerin ötesinde mitolojik unsurlara da sahiptirler.


· Örneğin kral listesine göre Tufan'dan önce Sümerlerin yaşadığı bölgede efsanevi sekiz yönetici (ve dolayısıyla kent) mevcuttu.


· Kral listesine göre Tufan'dan sonraki ilk Sümer hanedanları Kiş, Uruk ve Ur'dur.


· Ünlü Gılgamış destanının kahramanı Gılgamış kral listesine göre Uruk Hanedanı'nın krallarındandır.

Lagaş'ta iktidara gelen Ur-Nanşe yaptırdığı inşaatlarla öne çıkmıştır.


· Urukagina da ilk yazılı reformları sayesinde tanınmıştır.


· Erken dönemlerde Sümerlerin ana tanrısı An'dır, fakat daha sonraki dönemlerde bu tanrı yerine Enlil Sümerlerin baş tanrısı konumuna yükselir.


· Enlil'in Nippur'da Ekur adında bir tapınağı vardır.


· Bu nedenle Nippur Sümerlerin dini başkenti sayılırdı ve burada tapınak yaptırmak veya bu tip inşaatlarda çalışmak, hizmetli olmak önemli sayılırdı.

· MÖ 2400–2350 yıllarında Sümerler düşüşe geçerken, Akkadlar yükselişe geçmiştir.(alıntı)

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....