Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Temmuz '07

 
Kategori
Anılar
 

Sunay Akın ile bir anı

Sunay Akın ile bir anı
 

Geçen gün ekranlarda kelebeklerin ölüm dansını seyredince içim bir tuhaf oldu. Ölmeden önce son gösterilerini yapıyorlar ve ölümlerini bir şölene çeviriyorlardı.

Birden aklıma Sunay Akın’la yaşadığım bir olay geldi. Çok şaşırdığım, hayretler içinde kaldığım ve halen daha anımsadıkça içimi ürperten bu olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Sanırım 2001 Ağustos’uydu.

Şair dostum Sunay Akın ve eşi sevgili Belgin ile eşim Füsun ve çocuklarla birlikte Fethiye Ölüdeniz’deki Kelebekler Vadisi’ne gitmiştik.

Ölüdeniz’den tekneyle yarım saatlik bir yolculuktan sonra Kelebekler Vadisi’nin bulunduğu kıyıya vardık.

Kelebekleri görmeden önce karnımızı doyurmak için siparişlerimizi verdik. Sadece bir derme çatma restaurant vardı ve yemek olarak menemen vardı bir de tost, sandviç falan.

Biz çoluk çocuk karnımız doysun diye menemen siparişi verdik. Bir an önce yiyip kelebekleri görmeye gideceğiz. Çünkü 1-2 km yürüyüşten sonra varılıyor kelebeklerin bulunduğu vadiye. Aç karnına zor olurdu.

Bekle bekle gelmiyor menemen.

Sunay Akın diyor “Bu ne menem bir menemen?”

Başlıyoruz bir şiir yazmaya.

Yüksek sesle yazıyoruz şiiri.

Herkes bizi izlemekte.

Çünkü onlar da beklemekte menemen.

Şirin adını koyuyoruz önce: Mc Menemen ( Okunuşu: Mek menımın)

Sözleri şöyleydi sanırım (Keşke yazsaydım):

Sipariş verdik menemen

Dedik ki gelsin hemen

Bekle bekle gelmiyor

Bu ne menem bir menemen

Dediler çatlamayın

Geldiği yer Yemen

Gibi ipe sapa gelmez sözler. Sıkıntıdan sadece. Ama millet yerlerde.

Neyse menemen sonunda geldi, yiyilip içildi ve kelebeklerin olduğu yere gitme vakti geldi.

Hanımların gözü kesmedi yolculuğu.

Sunay Akın, Cumhur, Ali Ozan ve ben koyulduk yola.

Sunay Akın’a heyecanla anlatıyorum kelebeklerin uçuşlarını. Çünkü daha önce çok gitmiş ve hayranlıkla izlemiştim.

Vadiye gittik yorgun argın.

Bir tek kelebek bile yok.

Çok şaşırmıştım.

Duvarlara baktım yapışıp kalmışlar.

Uçan hiç yok.

Sunay Akın dedi ki “Coşkun abi bizi yanlış yere mi getirdin?”

Ne yanlışı? Her zaman geldiğim yer.

Bekledik biraz. Gelen giden yok.

“Haydi dönelim “ dedi Sunay Akın.

Ben son bir kez daha deneyeyim dedim.

Çıktım bir taşın üstüne ve bir konuşma yaptım.

“Sevgili kelebekler!

Bugün size değerli bir şairi getirdim. Taa nerelerden sizi görmeye geldi.

Ama siz zahmet edip bir selam bile vermediniz.

Yazıklar olsun.

Beni mahçup ettiniz.

İşte gidiyoruz.

Kınıyorum sizleri.”

Demeye kalmadan bir kelebek sürüsü bulut gibi Sunay Akın’ın kafasının üzerinde bir tur attı. Sonra bir daha geri dönüp bir tur daha attı.

Fotoğraflarını çekene kadar kaybolup gittiler.

Donup kalmıştık. Gerçekten bizi mahçup etmişlerdi.

Ama çok mutlu olmuştuk.

Sunay Akın:” Eeee! Eşek değiller ya kelebek bunlar ne de olsa! Bak tanıdılar beni.”

Gerçekten iyi şairden anlıyordu kelebekler.

Bir kez daha sevgiyle anıyorum bu güzel canlıları.

Ve Sunay Akın’a ve ailesine sevgilerimi gönderiyorum.

 
Toplam blog
: 264
: 1128
Kayıt tarihi
: 30.04.07
 
 

1956 Sarıkamış Kars doğumluyum. 6 şiir kitabım ve 2 deneme kitabım var. son kitaplarımı B..