Sunay Akın'la sanat...

Bulunduğum kentte her yıl düzenlenen yaz festivallerinin adı Sanat... Barış... vs... vs... isimlerini alır.

Ancak sanat ve barış adına ortada bilimsel bir görüntü yoktur.

Zengin sponsorlar, trilyonlara yakın paraları piyasada isim yapmış bazı şarkıcılara akıtırlar.

Sınırlı saatlerde, ayakta, çevre kentlerden gelen binlerce insanın da katılımıyla eğlence, tam bir ''Festivale''döner

Ve belleklerde iz bırakacak bir etkinlik olmaksızın siyasilerin kısır nutuklarıyla biter gider.

Festivale son üç yıldır renk katan kültürel olay sadece , şair Sunay Akın'ın tek kişilik söyleşi proğramlarıdır.

Şiirsiz, bol tarihi söylemlerle geçen bu gösteri, bu yıl , izleyenleri biraz sıkmıştır.

Nedeni de Sunay Akın'ın gerçek ana dalı olan ŞİİR sanatından hiç bir şeyin sunulmaması ve yıllardır heyecanlı

ses tonuyla tekdüze , yüksek sesli söyleyiş tarzıdır.

Soluk soluğa kalan şairle birlikte izleyenler de uzun bir maraton koşucusu gibi hissediyorlar kebdilerini...

Şairden beklediğimiz o muhteşem yorumlarıyla hayranlarını bir başka aleme götürmesiydi.

Yine de araştırmacı kişiliğiyle vücut dilini ustaca kullanması ;basit bir tarihsel olayı edebiyatın tüm incelikleriyle süslemesi çok lezzetliydi.

Şairin, her yıl geldiği kentte kendini sürekli yenilemesi ve şiirlerini de proğramına dahil etmesi gerekiyor.

Elbette profesyonel anlayışla bir şairin hak ettiği parasal olanaklara kavuşması candan dileğimizdir.

Ekonomik kaygularla yapılan sanat, kısa sürede, sanatçının ''Yüzünün eskimesine'' ve yavaş yavaş erimesine de yolaçabilir diye düşünüyorum.

Toplumumuz böyle sanatçıları artık yetiştiremiyor.''Tele-Vole'' türü cıvıklıklarla yeni nesil gittikçe ''Renkli yaşamlara''yönelirken, toplum sürekli kan kaybetmektedir.

Sanat güneşlerimize nazar değmesin...

''Güneş ne kadar yükselirse gölgeler o kadar küçülür''(Anonim)