Sunflower

Şimdi tarih olan, Ankara'nın bir zamanlar ünlü, Büyük Sinema' da akşam bu filmi izlemeye gidenler, oturdukları koltuklarında gözleri dolu dolu beyaz perdeye adeta odaklanmışlardı . İnanılmaz bir öykünün içine girmişler, nasıl bir sonla karşılaşacaklarını merak ediyorlardı.

Sunflower, o zamanın kapalı Sovyet rejimini anlatan bir kaç batılı filmin arasındaki ilk İtalyan filmiydi. 1970 yılında çekilen bu ünlü İtalyan dramasının öyküsü kısaca şöyle.

Sophia Loren (Giovanna) ve Marcello Mastroianni (Antonio) ikinci dünya savaşından 12 gün önce evlenmişlerdi. Antonio 1940' da savaş başladığında bir anda Doğu cephesinde, Almanların yanında savaşa giren İtalyan ordusunda bulur kendini. Ve Antonio bir daha asla geri dönemez. Savaşın ilerleyen günlerinde, adı, acımasız ve dondurucu Rusya kışında öldüğü sanılan İtalyan askerleri arasında geçer. Giovanna ise, Antonio'nun öldüğüne asla inanmaz, kabullenemez, sezgileri onun yaşadığını söylemektedir. Günün şartları içinde ve büyük uğraşlar sonucu alabildiği vize ile Demir Perde gerisine geçer. Eşinin savaştığı müfrezenin izini sürerken yolu, İtalyan askerlerinin gömülü olduğu geniş, ayçiçeği tarlalarına düşer. Bir biri ardına gelen büyük sürprizler bundan sonra yaşanır. Ayçiçeği tarlalarının büyüleyici görüntüsüne, Henry Mancini'nin o unutulmaz film tema müziği eşlik ettiğinde duygular doruğa çıkar. Seyirci artık kendini kontrol etmekte zorlanır, göz yaşları sel olmuş akmaktadır.

Yanılmıyorsam, 1971 veya 1972 yıllarından birinde seyrettiğim bu film beni de çok etkilemiş, göz yaşlarımı tutamadığım gibi bazı sahnelerde adeta soluğumun kesildiğini hala hatırlarım. Beklenmeyen finalden sonra kendimi Ankara sokaklarına attığımda sanki derin bir şok içindeydim..

Dev bir İtalyan yönetmen, Vittorio De Sica, iki ünlü dev İtalyan oyuncular, Sophia Loren ve Marcello Mastroianni ve film müziklerinin dev ismi Henry Mancini bir araya gelince, işte ortaya böyle bir şaheser çıkıyor.

İnanılmaz bir öykü, etkileyici sahneler, Rusya ve İtalya'nın olağanüstü manzaraları; yüreğiniz kaldırıyorsa bu filmi seyredin derim. Ama lütfen ve mutlaka yanınızda bir kutu kağıt mendil bulundurun, yetmeyebilir de.