Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '16

 
Kategori
Astroloji
 

Süper Ay’ın insanlığa mesajı

Süper Ay’ın insanlığa mesajı
 

Süper Ay 14 Kasım 2016


Bugün, yani 14 Kasım 2016 Pazartesi günü, çok nadir gerçekleşen bir astronomi olayına şahit olmaktayız. Dünyamızın uydusu olan Ay, Dünya’nın çevresinde çizdiği eliptik yörünge sebebiyle bugün güzel Dünyamıza en yakın olduğu noktada.

Dünyamıza ortalama uzaklığı 384 bin km olan ay, bu eliptik yörüngesi sebebiyle Dünyamıza en yakın olduğu dönemde 355 bin km uzaklığa geliyor. En uzak olduğu dönemde ise 405 bin km uzakta yer alıyor ve küçülüyor.

Bugün bu yakın mesafeden dolayı, Ay bizlere %30 daha parlak ve %12-14 daha büyük görünecek. Bir daha 2034 yılına dek şahit olamayacağımız bu olayı çıplak gözle de ülkemizden izlemek mümkün.

Bu işin görünen kısmı, peki bu astronomi olayına bakarak ne gibi bir anlam veya mesaj çıkarabiliriz?

Astrolojiden tamamen farklı olarak benim çıkardığım batıni yorum şöyle...

Biz insanlar maalesef bizi Dünya illüzyonuna bağlayan egomuz sebebiyle kendimize AYNA tutmayı pek sevmeyiz. Aksine kendimizi dev aynasında görerek imkan ve becerilerimizi abartmak ve hatta gelen olumlu geri bildirimlere bile defans yapma alışkanlığımız da vardır.

Maalesef insan bedeninde doğmak bizleri insan yapmıyor. Hakiki insan olmak için insanın kendini tanıması ve sonra da bilmesi gerekiyor. Bilgelik yolunda gereken adımları atmadan hakiki insan olmak ne mümkün?

Ben, ille de ben!!” diye öne çıkan insanlara baktığımızda en büyük tehlikelerden birisi olan KİBİR ile karşılaşıyoruz. Derler ya “kibir şeytanın en sevdiği günahtır” diye, boşuna söylememişler. Kibir, Star Wars filmindeki Luke Skywalker gibi üstün yetenekli bir Jedi Şövalyesi’ni bile izlediği aydınlık ve ulvi yoldan karanlığa sokabilir.

Şunu sormak lazım elbet?

SENDEKİ BECERİ, İMKAN VE YETENEKLER SENİN MİDİR?

İşte bu noktada Ay metaforu devreye giriyor.

Tüm bu muazzam boyutlardaki kainatta, bir ayağı yerde bir ayağı gökte olan insanoğlu, içinde taşıdığı ilahi kıvılcımdan ötürü muhteşem bir potansiyele sahip. Bunu da ancak kendini bilme çalışmaları ile anlaması ve sonra yaşaması mümkün. Sadece enerji çalışarak veya çabasız inanarak olmuyor aydınlanmak.

Ancak bir Luke Skywalker olmamak için KENDİNİ BİL, HADDİNİ BİL demek lazım. Yoksa kontrolsüz güç güçten çıkarabilir.

Bu içimizdeki ilahi kıvılcım kimin olsa gerek ki insan kibirleniveriyor. Kendisine ait olmayana nasıl benim diyebilir insan?

Maalesef insanın kişilik illüzyonu insanı dünyaya bağlayıp geldiği o saf ve bütün kaynağı ve içindeki ilahi potansiyeli ona unutturuyor.

İnsanın gönlü Allah’ın isim ve sıfatlarının onda tecelli ettiği yerdir ve dünya kirine, pasına bulanan gönlümüzün O’ndan gelen hakikatin nurunu olduğu gibi yansıtması imkansızdır. Bu yüzden hakikatin nurunu ancak gönül aynaları tertemiz olan peygamberler ve nebiler %100 yansıtabilir.

Gönül aynamız aynı Dünyamızın uydusu Ay gibi. Dünyevi kir ve pas ile kaplandığı için o ilahi sonsuz nuru yansıtamaz. Yansıtması için önce kendini bilme çalışmaları ile temizlenmesi lazım. Bu temizleme sürecinde tüm bildiklerini unutması ve önce kabını boşaltması sonra da kabını büyütmesi gerekir ki, hem daha fazla nuru alsın hem de yansıtabilsin.

Aynı bugünkü Süper Ay gibi olduğundan daha parlak olması için çevresinde olduğu insanlara yaklaşmalı ve kabını büyüterek daha fazla bilgelik yansıtmalıdır. Zaten yansıttığı bilgelik de emanettir, çünkü insan sadece bir aynadır. Ne diyor Hz.Peygamber “mümin müminin aynasıdır”.

Ve sonra bu kendi içinde yeşeren bilgelik tohumlarını bilen bilmeyenden sorumlu olduğu için paylaşma zamanı gelir.

Benim nacizane kabıma düşen aciz fikirler bugün için bunlar.

Dilerim hepimiz önce kendimize ayna tutar ve sonra aynalarımızı kaplayan maddesel kir ve pasları temizleyerek çevremize daha fazla ışık saçarız. Yükselmekte olan Altın Çağ ancak ve ancak hakikatin nurunu daha fazla alan ve tüm Dünya’daki insanlarla millet, kültür, ırk, dil, din, mezhep gözetmeksizin paylaşan iyi, doğru, adil, faydalı ve güzel insanlarla ortaya çıkacaktır.

Sevgiler,

Kenan

https://twitter.com/Naacel

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday

https://instagram.com/naacel/

http://naacel.blogspot.co.uk/

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday

 
Toplam blog
: 245
: 1347
Kayıt tarihi
: 29.10.12
 
 

Çocukluğumdan beri kendimden büyük bir şeyleri arayıp durdum. Ve 1999 yılında yaşadığım şoklar il..