Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ağustos '13

 
Kategori
Dünya
 

Süper güçler neden Kimyasal Silahlara kızıyorlar?

Süper güçler neden Kimyasal Silahlara kızıyorlar?
 

TOMAHAWK ÖLÜM ROKETİ


Herkes biliyor ki; insanoğlu eline geçirdiği her şeyi silah olarak kullanabilir. Yerden aldığı bir taş ile veya en modern bir tüfekle de başka birini öldürebilir. Tek farkı taşla adam öldürmenin zor olmasıdır.

Devletler de aynı şekilde başka bir devletle savaşırken karşı taraftan mümkün olduğunca çok kişiyi öldürmeye çalışır. Bunu yaparken de klasik silahlar veya NBC denilen Nükleer, Biyolojik ve Kimyasal silahları kullanabilir.

Her malda olduğu gibi silah konusunda da ülkeler, üretenler ve tüketenler olarak ikiye ayrılır. Üretenlere örnek olarak; ABD, Çin, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, İsrail gibi ülkeleri (İLK BEŞİ BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DAİMİ ÜYESİ) verebiliriz. Bunların dışında kalan bütün ülkeler de tüketicidir.

Klasik silahlar;  tabanca-tüfek gibi hafif silahlar ve uçak, gemi, roketler gibi ağır silahlar olarak ayrılabilir. Hafif silah yapmak nispeten kolaydır ama ağır silah yapmak ileri teknoloji gerektirir.

Bilinen bir başka gerçek ise ileri teknoloji üretmek için büyük miktarlarda ar-ge masrafları yapmak gerektiği gibi yetişmiş kalifiye eleman gerekmektedir. Bu yüzden her isteyen ülke ağır silahları üretemez.

Diğer yandan kimyasal silah üretmek sanıldığının aksine çok basittir. Az kimya bilen sıradan bir mühendis piyasadan satın alabileceği malzemelerle biraz uğraşarak istediği kimyasal silahı üretebilir. 

Ağır silahların maliyetinin yüksekliği yanı sıra kullanımı da oldukça pahalıdır. Örnek olarak bir tomahawk roketini ele alırsak; bir kere maliyeti çok yüksektir. (bir adedinin bir milyon dolar) olduğu söyleniyor. Ayrıca bu roketi atabilmek için mutlaka bir uçak veya gemi gerekmektedir. Uçak veya gemilerin fiyatını yazmaya hiç gerek yok. Diğer yandan bütün bunları işletecek kalifiye eleman (çoğu PhD veya masterli mühendis) yetiştirilmesi ve bu personelin istihdam edilmesi de ayrı bir maliyettir. Bir tomahaawk’ı attıktan sonra isabet ettiremezseniz bütün bu paralar uçar gider.

Kimyasal silaha dönersek; bir kere üretimi çok ucuzdur. Kullanacak personel birkaç kişiyi geçmemektedir. Örnek olarak sarin gazını alırsak; birkaç kilo sarin gazını bir küçük piknik tüpüne doldurup bir madde bağımlısının eline üç beş lira sıkıştırarak herhangi bir metroya kolayca gönderebilirsiniz. Eğer madde bağımlısı metroya indikten sonra tüpün ağzını açmayı becerebilirse kendisi dahil binlerce kişi anında ölecektir. Yani kimyasal silahların ıskalama sorunu da yoktur.

İşte Birleşmiş Milletler Daimi üyesi olan beş büyük ülkenin kimyasal silahların kullanılmasına aşırı derecede kızmalarının altında yatan sebepler bu üretim kolaylığıdır. Buna ilaveten bir de kullanım kolaylığını, düşük üretim maliyeti ve büyük kitleleri etkileme yeteneği göz önüne alındığında kimyasal silahların, silah üreten ülkeler için ne kadar büyük bir kabus olduğu kolayca anlaşılabilecektir. 

Konuyu daha basitçe kavrayabilmek için en son olarak Suriye’de kullanılan kimyasal silaha bakmak yeterlidir.

Bilindiği gibi, bir seneden uzun süredir iç savaş yaşanan ve yüz binden fazla insanın klasik silahlarla öldürüldüğünün belirtildiği Suriye’de, 2013 yılının sıcak bir Ağustos günü başkent Şam’da bir bölgeye gaz atıldı. Sayılar değişmekle beraber yaklaşık bin dolayında insan öldü.

Şam’da gaz atıldıktan sonra Birleşmiş Milletler acil olarak olaya el attı. Heyetler Şam’a gidip incelemede bulundu. Amerika ve İngiltere hemen vurmak için ayağa kalkmıştı ki; Rusya ve Çin “Biraz durun bakalım inceleme heyetinden ne sonuç çıkacak” diyerek Suriye’nin vurulmasını şimdilik erteletti.

Türkiye dahil bir çok Müslüman arap ülkesi Suriye’nin vurulması halinde vuranların arasına katılmak için sıraya girdi. Vurmaya gücü yetmeyenler veya gözü kesmeyenler kesenin ağzını açtı, milyar dolarlar transfer edildi.

Ağustos'un son günleri bütün dünya devletleri, Amerikan başkanı Obama’nın ne zaman “vur” emri vereceğini beklemeye başladı. Ülkeler; Suriye’nin vurulmasını isteyenler ve istemeyenler olarak ikiye ayrıldı bile.

Aynı zaman diliminde Irak’a bakarsak; Amerika’nın getirdiği demokrasi sayesinde günde ortalama yüz civarı insanın bombalarla öldürüldüğü Irak’ta bu zaman zarfında ölen insanların sayıyı Şam’daki gazdan ölenlerin sayısını çoktan aştı.

Buna karşılık ne Birleşmiş Milletler acil toplandı, ne hiç bir ülke kılını bile kıprattı ne de çok kişinin haberi bile oldu. Irak’ta klasik silahlarla ölenler, öldükleriyle kaldılar. Tek kazanan o silahları satan silah üreticisi Birleşmiş Milletler Daimi Üyesi olan ilk beş ülkeden birileri oldu.

Şunu hiçbir zaman unutmayalım; Suriye vurulacaksa; Suriye’liler öldürüldüğü için değil, ucuz kimyasal silah kullandığı için vurulacaktır. Yüz binden fazla insanın ölmesinin doğal karşılanırken, bin kadar kişinin ölmesiyle ayağa kalkınmasının asıl nedeni, kişilerin ölmesi değil, kişileri öldürmek için kullanılan silahın çeşididir. Silah satan hiçbir ülke ucuz silahlarla çok sayıda kişinin öldürülmesine göz yummaz, yumamaz.

Yoksa siz hala; Birleşmiş Milletlerin Suriye’de kimyasal silahtan dolayı birkaç bin Suriye’linin öldüğü için toplandığını, Suriye’yi bu yüzden vurmaya kalkıştığını mı sanıyordunuz? 

 
Toplam blog
: 65
: 1039
Kayıt tarihi
: 26.11.11
 
 

Yüksek nükleer fizikçi ( İ.T.Ü.) En son Ankarada bir devlet üniversitesinde BİLGİSAYAR dersin..